Beykozlu
New member
Memleketler arası Finans Enstitüsü (IIF), Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) yıl sonuna kadar siyaset faizini 150 baz puan daha indirerek yüzde 16.5’e düşüreceğini, bunun da gelecek yıl bankaların kredi akışını hızlandıracağını belirtti. Kuruluş Türkiye raporunda gelecek yıla “krediyle büyüme”nin damga vuracağını savunarak, “2022 büyüme iddiamızı son çeyrek için yüzde 9’dan yüzde 4’e çekiyoruz” öngörüsünde bulundu.
Türk bankalarının yanı sıra şirketlerin de yurt haricinde kıymetli ölçüde döviz mevduatı olduğuna dikkat çekilen raporda, “Bankaların döviz mevduatlarının 2018 ortasında 25 milyar dolar, 2021 ortasında ise 44 milyar dolar artması, artan dolarizasyon trendiyle ve azalan döviz borcu talebiyle örtüşüyor. Gereksinim duyarlarsa dış finansman gereksinimini karşılamak için bunları çekebilirler” denildi.
Bunun dolarizasyon trendine ivme kazandıracağı belirtilen raporda, Türk Lirası’nın zayıflamasının ihracat artışına katkıda bulunacağı da vurgulandı. Raporda eylül enflasyonunun yüzde 20 ile tepe yaptıktan daha sonra aralık ayında yüzde 17’ye ineceği, bu yılı ise yüzde 14’le kapatacağı kestirimine yer verildi.
“Enflasyon sert hissedilecek, istihdamda düzgünleşme yaşanmayacak”
Sözcü’den Nuray Tarhan’ın aktardığına göre Ekonomist Dr. Murat Kubilay, düşen faizlerle bir arada ekonomik aktivitede gözle görülür hareketlilik beklenmesinin fazla optimistlik olduğunu söyleyerek, “2021’deki büyümenin yüksek açıklanmasının altında 2020’deki keskin daralmanın baz tesiri var. Haliyle gelecek yıl bu biçimde bir tesir kalmayacak” dedi.
Kış aylarında artırım yağmurunun devam etmesiyle, topluma yansımayan ve fakirleştiren büyüme dediğimiz sürecin daha da sertleşeceğini belirten Kubilay, “Yani dış açıklar kapanmayacak, bütçe açıkları sürecek. Sonuçta yüksek enflasyon sert hissedilecek ve istihdamda güzelleşme yaşanmayacak” yorumunu yaptı.
Türk bankalarının yanı sıra şirketlerin de yurt haricinde kıymetli ölçüde döviz mevduatı olduğuna dikkat çekilen raporda, “Bankaların döviz mevduatlarının 2018 ortasında 25 milyar dolar, 2021 ortasında ise 44 milyar dolar artması, artan dolarizasyon trendiyle ve azalan döviz borcu talebiyle örtüşüyor. Gereksinim duyarlarsa dış finansman gereksinimini karşılamak için bunları çekebilirler” denildi.
Bunun dolarizasyon trendine ivme kazandıracağı belirtilen raporda, Türk Lirası’nın zayıflamasının ihracat artışına katkıda bulunacağı da vurgulandı. Raporda eylül enflasyonunun yüzde 20 ile tepe yaptıktan daha sonra aralık ayında yüzde 17’ye ineceği, bu yılı ise yüzde 14’le kapatacağı kestirimine yer verildi.
“Enflasyon sert hissedilecek, istihdamda düzgünleşme yaşanmayacak”
Sözcü’den Nuray Tarhan’ın aktardığına göre Ekonomist Dr. Murat Kubilay, düşen faizlerle bir arada ekonomik aktivitede gözle görülür hareketlilik beklenmesinin fazla optimistlik olduğunu söyleyerek, “2021’deki büyümenin yüksek açıklanmasının altında 2020’deki keskin daralmanın baz tesiri var. Haliyle gelecek yıl bu biçimde bir tesir kalmayacak” dedi.
Kış aylarında artırım yağmurunun devam etmesiyle, topluma yansımayan ve fakirleştiren büyüme dediğimiz sürecin daha da sertleşeceğini belirten Kubilay, “Yani dış açıklar kapanmayacak, bütçe açıkları sürecek. Sonuçta yüksek enflasyon sert hissedilecek ve istihdamda güzelleşme yaşanmayacak” yorumunu yaptı.