Atatürk’ün ebedi istirahatgahı Anıtkabir FPV dronla görüntülendi
Ulu Lider Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ortamızdan ayrılışının 84’üncü yıldönümünde hürmet, minnet ve şükranla anılıyor.
Cumhuriyetin kurucusu ve Kurtuluş Savaşı’nda oynadığı kilit rolle vatanı düşman işgalinden kurtaran Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938 yılında ortamızdan ayrıldı.
Anadolu Ajansı, Atatürk’ün ebedi istirahatgahı FPV dron yoluyla kayıt altına aldı.
Tüm ayrıntılar gözler önüne serildi
FPV dron ile çekilen imajlar, 120 bin metrekaresi anıt bloğundan oluşan 750 bin metrekarelik Anıtkabir alanını tüm bilgileriyla gözler önüne serdi.
Görüntüler, Atatürk’ün mozolesine çıkmadan evvel devlet erkanı ve resmi ziyaret heyetlerinin birinci durağı olan 262 metre uzunluğundaki Aslanlı Yol’dan başlıyor. Yolun, ortalarında 5’er santimetre boşluk bulunan asimetrik taşlarla döşenmesinin maksadının, ziyaretçilerin yere bakarak yürümesini ve bu türlü Atatürk’ün mozolesine, başları önde eğik, hürmetle çıkmalarını sağlamak olarak belirtiliyor.
Yoldaki 24 aslan, 24 Türk Oğuz uzunluğunu simgeliyor
Yolun iki tarafına dikilen Virginia ardıçları ise kentin imgesini kapatıp gelenleri ziyarete hazırlıyor. Yoldaki 24 aslan, 24 Türk Oğuz uzunluğunu simgeliyor. Türk tarihinde gücü simgeleyen aslanların oturur durumda tasvir edilmesi ise Türk milletinin barışa verdiği kıymeti gösteriyor. Aslanlı Yol’un sonundaki 15 bin kişi kapasiteli merasim meydanının yerinde ise 373 halı ve kilim motif süsü bulunuyor.
Anıtkabir’in Çankaya girişinde 1946’da ABD’de yaşayan Türk vatandaşı Nazmi Cemal tarafınca armağan edilen 33 metre 53 santim uzunluğundaki bayrak direği yer alıyor. Atatürk’ün mozolesine 42 basamaklı merdivenlerden çıkılarak ulaşılıyor. Merdivenlerin ortasında Hitabet Kürsüsü, mozolenin girişinde Onur Holü yer alıyor. Holün tabanı Adana ve Hatay’dan, duvarlar ise Afyonkarahisar ve Bilecik’ten getirilen mermerlerle kaplı.
Atatürk’ün sembolik lahdi 40 ton tartısında tek modül mermerden oluşuyor
“Milli hudutlarımız dahilinde hür ve müstakil yaşamak istiyoruz”
Bu on kulede, ulus ve devletin var oluşunu belgeleyen şanlı kavramlar, Atatürk’ün kelamları ile kabartmalar, yazılar ve kompozisyonlarla anlatılıyor. Anıtkabir’e gelen devlet liderleri ve resmi heyetlerin his ve düşüncülerini yazdığı Anıtkabir anı defterinin bulunduğu Misak’ı Ulusal Kulesi’nin duvarındaki “Milli hudutlarımız dahilinde hür ve müstakil yaşamak istiyoruz.” sözü, Atatürk’ün bağımsızlığa verdiği kıymetin nişanesi olarak yer alıyor.
Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi
Anıtkabir’de Misak-ı Ulusal Kulesi’nden girilen Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi de yer alıyor.
Dört ana kısımdan oluşan müzenin birinci kısmında Atatürk’ün kullandığı ve yabancı devlet erkeklerinca armağan edilen eşyalar, ikinci kısmında Çanakkale, Sakarya muharebeleri ile Büyük Taarruz’un anlatıldığı panoramalar ve galeriler yer alıyor. Müzenin son kısmında ise Atatürk’ün kitaplarından 3 bin 123’ü sergileniyor.
25 numaralı proje
Atatürk’ün 10 Kasım 1938’de vefatının akabinde devrin hükümetince bir anıt mezarın yapılması kararlaştırıldı. Bununla ilgili en büyük soru işareti ise anıtın yeri oldu.
Anıt mezar için Başbakanlık bünyesinde yer tespit kurulu kuruldu. Kurul, yerli ve yabancı mimarlara Anıtkabir’in nerede yapılması gerektiğine yönelik sorular sordu, incelemelerde bulundu. Çalışmalar sırasında Anıtkabir için Ankara Kalesi, Gençlik Parkı, Çankaya, Gazi Orman Çiftliği’nin isimleri ön plana çıktı. sonrasındasında anıt mezarın, şimdiki ismi Anıttepe olan, Rasattepe’ye yapılması fikri kabul edildi.
Yer tespitiyle ilgili sorunun tahlile kavuşmasının akabinde, uygulanacak proje ile ilgili milletlerarası müsabaka düzenlendi. Birinci evvel yalnızca yabancı mimarların katılması planlanan yarış, yansıların akabinde yerli mimarlara da açıldı. Özgür yarışa 49 proje sunuldu. Bakanlar Konseyi, Profesör Emin Onat ile Doçent Orhan Arda’nın 25 numaralı projesinin tadilattan geçirilerek uygulanmasına karar verdi. Hükümetin sonucu, yayımlanan bildiriyle belirtildi.
1 Eylül 1953’te Anıtkabir’in inşası tamamlandı
Düzenlemeler sonunda 9 Ekim 1944’teki merasimle Türkiye’nin sembol yerlerinden Anıtkabir’in temeli atıldı. Çeşitli niçinlerle uzayan imal süreci ve projedeki değişikliklerin akabinde 1 Eylül 1953’te Anıtkabir’in inşası tamamlandı.
Etnografya Müzesi’ndeki süreksiz kabir
Öte yandan 10 Kasım 1938’de Dolmabahçe Sarayı’nda hayata gözlerini yuman Atatürk’ün naaşı, 16 Kasım’da Dolmabahçe Sarayı merasim salonunda katafalka konuldu. Cenaze, 19 Kasım günü büyük bir kalabalık tarafınca Yavuz Zırhlısı ile İzmit’e, oradan da tıpkı günün akşamı tüm yurt seyahatlerinde kullandığı tren ile Ankara’ya uğurlandı.
20 Kasım’da Ankara’da devlet erkanı tarafınca karşılanan cenaze, TBMM önünde katafalka konuldu. 21 Kasım 1938’de büyük bir cenaze merasimi ile Ankara Etnografya Müzesi’ndeki süreksiz kabrine konulan Atatürk’ün naaşı, ebedi istirahatgahı Anıtkabir’e taşındığı 10 Kasım 1953 tarihine kadar burada kaldı.
Ulu Lider Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ortamızdan ayrılışının 84’üncü yıldönümünde hürmet, minnet ve şükranla anılıyor.
Cumhuriyetin kurucusu ve Kurtuluş Savaşı’nda oynadığı kilit rolle vatanı düşman işgalinden kurtaran Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938 yılında ortamızdan ayrıldı.
Anadolu Ajansı, Atatürk’ün ebedi istirahatgahı FPV dron yoluyla kayıt altına aldı.
Tüm ayrıntılar gözler önüne serildi
FPV dron ile çekilen imajlar, 120 bin metrekaresi anıt bloğundan oluşan 750 bin metrekarelik Anıtkabir alanını tüm bilgileriyla gözler önüne serdi.
Görüntüler, Atatürk’ün mozolesine çıkmadan evvel devlet erkanı ve resmi ziyaret heyetlerinin birinci durağı olan 262 metre uzunluğundaki Aslanlı Yol’dan başlıyor. Yolun, ortalarında 5’er santimetre boşluk bulunan asimetrik taşlarla döşenmesinin maksadının, ziyaretçilerin yere bakarak yürümesini ve bu türlü Atatürk’ün mozolesine, başları önde eğik, hürmetle çıkmalarını sağlamak olarak belirtiliyor.
Yoldaki 24 aslan, 24 Türk Oğuz uzunluğunu simgeliyor
Yolun iki tarafına dikilen Virginia ardıçları ise kentin imgesini kapatıp gelenleri ziyarete hazırlıyor. Yoldaki 24 aslan, 24 Türk Oğuz uzunluğunu simgeliyor. Türk tarihinde gücü simgeleyen aslanların oturur durumda tasvir edilmesi ise Türk milletinin barışa verdiği kıymeti gösteriyor. Aslanlı Yol’un sonundaki 15 bin kişi kapasiteli merasim meydanının yerinde ise 373 halı ve kilim motif süsü bulunuyor.
Anıtkabir’in Çankaya girişinde 1946’da ABD’de yaşayan Türk vatandaşı Nazmi Cemal tarafınca armağan edilen 33 metre 53 santim uzunluğundaki bayrak direği yer alıyor. Atatürk’ün mozolesine 42 basamaklı merdivenlerden çıkılarak ulaşılıyor. Merdivenlerin ortasında Hitabet Kürsüsü, mozolenin girişinde Onur Holü yer alıyor. Holün tabanı Adana ve Hatay’dan, duvarlar ise Afyonkarahisar ve Bilecik’ten getirilen mermerlerle kaplı.
Atatürk’ün sembolik lahdi 40 ton tartısında tek modül mermerden oluşuyor
“Milli hudutlarımız dahilinde hür ve müstakil yaşamak istiyoruz”
Bu on kulede, ulus ve devletin var oluşunu belgeleyen şanlı kavramlar, Atatürk’ün kelamları ile kabartmalar, yazılar ve kompozisyonlarla anlatılıyor. Anıtkabir’e gelen devlet liderleri ve resmi heyetlerin his ve düşüncülerini yazdığı Anıtkabir anı defterinin bulunduğu Misak’ı Ulusal Kulesi’nin duvarındaki “Milli hudutlarımız dahilinde hür ve müstakil yaşamak istiyoruz.” sözü, Atatürk’ün bağımsızlığa verdiği kıymetin nişanesi olarak yer alıyor.
Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi
Anıtkabir’de Misak-ı Ulusal Kulesi’nden girilen Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi de yer alıyor.
Dört ana kısımdan oluşan müzenin birinci kısmında Atatürk’ün kullandığı ve yabancı devlet erkeklerinca armağan edilen eşyalar, ikinci kısmında Çanakkale, Sakarya muharebeleri ile Büyük Taarruz’un anlatıldığı panoramalar ve galeriler yer alıyor. Müzenin son kısmında ise Atatürk’ün kitaplarından 3 bin 123’ü sergileniyor.
25 numaralı proje
Atatürk’ün 10 Kasım 1938’de vefatının akabinde devrin hükümetince bir anıt mezarın yapılması kararlaştırıldı. Bununla ilgili en büyük soru işareti ise anıtın yeri oldu.
Anıt mezar için Başbakanlık bünyesinde yer tespit kurulu kuruldu. Kurul, yerli ve yabancı mimarlara Anıtkabir’in nerede yapılması gerektiğine yönelik sorular sordu, incelemelerde bulundu. Çalışmalar sırasında Anıtkabir için Ankara Kalesi, Gençlik Parkı, Çankaya, Gazi Orman Çiftliği’nin isimleri ön plana çıktı. sonrasındasında anıt mezarın, şimdiki ismi Anıttepe olan, Rasattepe’ye yapılması fikri kabul edildi.
Yer tespitiyle ilgili sorunun tahlile kavuşmasının akabinde, uygulanacak proje ile ilgili milletlerarası müsabaka düzenlendi. Birinci evvel yalnızca yabancı mimarların katılması planlanan yarış, yansıların akabinde yerli mimarlara da açıldı. Özgür yarışa 49 proje sunuldu. Bakanlar Konseyi, Profesör Emin Onat ile Doçent Orhan Arda’nın 25 numaralı projesinin tadilattan geçirilerek uygulanmasına karar verdi. Hükümetin sonucu, yayımlanan bildiriyle belirtildi.
1 Eylül 1953’te Anıtkabir’in inşası tamamlandı
Düzenlemeler sonunda 9 Ekim 1944’teki merasimle Türkiye’nin sembol yerlerinden Anıtkabir’in temeli atıldı. Çeşitli niçinlerle uzayan imal süreci ve projedeki değişikliklerin akabinde 1 Eylül 1953’te Anıtkabir’in inşası tamamlandı.
Etnografya Müzesi’ndeki süreksiz kabir
Öte yandan 10 Kasım 1938’de Dolmabahçe Sarayı’nda hayata gözlerini yuman Atatürk’ün naaşı, 16 Kasım’da Dolmabahçe Sarayı merasim salonunda katafalka konuldu. Cenaze, 19 Kasım günü büyük bir kalabalık tarafınca Yavuz Zırhlısı ile İzmit’e, oradan da tıpkı günün akşamı tüm yurt seyahatlerinde kullandığı tren ile Ankara’ya uğurlandı.
20 Kasım’da Ankara’da devlet erkanı tarafınca karşılanan cenaze, TBMM önünde katafalka konuldu. 21 Kasım 1938’de büyük bir cenaze merasimi ile Ankara Etnografya Müzesi’ndeki süreksiz kabrine konulan Atatürk’ün naaşı, ebedi istirahatgahı Anıtkabir’e taşındığı 10 Kasım 1953 tarihine kadar burada kaldı.