Beykozlu
New member
Memleketler arası kontrol ve danışmanlık şirketi EY, 33 ülkeden 88 bankanın üst seviye risk idaresi uzmanları ile gerçekleştirdiği ‘Global Bankacılık Risk İdaresi Anketi’nin sonuçlarını deklare etti.
Milletlerarası Finans Enstitüsü (IIF) işbirliğiyle bu yıl 11.’si yapılan anket bankaların risk idaresi gündemlerini ve planlarını mercek altına alıyor.
Foreks’in haberine göre Asya-Pasifik, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika, Latin ve Kuzey Amerika bölgelerinden bankalara dair bulgular içeren anketin neticelerina göre; bankaların risk idaresi üniteleri için en büyük kaygı kaynağını iklim değişikliği bağlantılı riskler oluşturuyor.
Ankete katılan risk yöneticilerinin yüzde 91’i iklim değişikliğini gelecek 5 yıl için en değerli risk olarak görüyor. Kelam konusu oranın 2019’da yüzde 52 düzeyinde olması, bankalar için iklim değişikliği risklerinin kayda paha biçimde arttığına işaret ediyor.
tıpkı vakitte yöneticilerin yüzde 49’u iklim değişikliği riskleriyle ilgili olarak gelecek 12 aylık periyotta hemen adım atılması gerektiğini lisana getiriyor. 2019 yılında ise yöneticilerin sırf yüzde 17’u bu biçimde düşünüyordu. İklim değişikliği haricinde yöneticilerin yüzde 83’ü global ekonomik toparlanmaya ait risklerin öne çıktığını tabir ediyor. Çevresel, toplumsal ve yönetişim risk gündeminde ön plana çıkıyor
EY Türkiye Finansal Hizmetler Dal Başkanı Damla Harman, anket neticeleriyla ilgili olarak, “Geçtiğimiz yıl iklim değişikliğinin süratli bir biçimde bankaların uzun vadeli risk gündemlerinde üst sıralara yükseldiğini gözlemledik. Dünya pandemi daha sonrası tertibe ahenk sağlamaya başlıyor. Bankaların idare şuraları ve kıdemli yöneticileri de bu vakitte tertiplerinin direncini farklı boyutlarda güçlendirmeye odaklanıyor. İklim ile ilgili risklerin yanı sıra çevresel, toplumsal ve yönetişim bahislerinin finansal hizmet dalının risk idare gündemindeki yerini koruyacağını öngörüyoruz” dedi. İklim riskleri çabucak hemen tam olarak kavranmadı
Ankete göre; bankalar pratikteki fizikî ve geçiş periyodu risklerini kıymetlendirme yeteneklerinin hala olgunlaşmakta olduğunu ortaya koyuyor. Bankların yüzde 54’ü iklim değişikliği ile ilgili maruz kalınan risklere ait hazırlık niteliğinde bir anlayışa, yüzde 28’i ise kapsamlı bir anlayışa sahip. Kısa vadede en büyük risk kredi riski
Kısa vadeye bakıldığında, yöneticilerin yüzde 98’i kredi riskinin gelecek 12 aylık devir için en büyük tasa kaynağını oluşturduğunu düşünüyor. Siber güvenlik yüzde 80 ile ikinci sırada yer alıyor. İktisatta pandemi şoku kredi kaygısını artırdı
Damla Harman, “Siber güvenlik risk yöneticileri için uzun bir müddetdir en değerli riskler içinde yer alsa da Covid-19 pandemisi oyunun kurallarını değiştirdi. Pandeminin global iktisatta yarattığı şok tesiri kredilerle ilgili kaygıları önümüzdeki 12 ay için artırdı” dedi.
Milletlerarası Finans Enstitüsü (IIF) işbirliğiyle bu yıl 11.’si yapılan anket bankaların risk idaresi gündemlerini ve planlarını mercek altına alıyor.
Foreks’in haberine göre Asya-Pasifik, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika, Latin ve Kuzey Amerika bölgelerinden bankalara dair bulgular içeren anketin neticelerina göre; bankaların risk idaresi üniteleri için en büyük kaygı kaynağını iklim değişikliği bağlantılı riskler oluşturuyor.
Ankete katılan risk yöneticilerinin yüzde 91’i iklim değişikliğini gelecek 5 yıl için en değerli risk olarak görüyor. Kelam konusu oranın 2019’da yüzde 52 düzeyinde olması, bankalar için iklim değişikliği risklerinin kayda paha biçimde arttığına işaret ediyor.
tıpkı vakitte yöneticilerin yüzde 49’u iklim değişikliği riskleriyle ilgili olarak gelecek 12 aylık periyotta hemen adım atılması gerektiğini lisana getiriyor. 2019 yılında ise yöneticilerin sırf yüzde 17’u bu biçimde düşünüyordu. İklim değişikliği haricinde yöneticilerin yüzde 83’ü global ekonomik toparlanmaya ait risklerin öne çıktığını tabir ediyor. Çevresel, toplumsal ve yönetişim risk gündeminde ön plana çıkıyor
EY Türkiye Finansal Hizmetler Dal Başkanı Damla Harman, anket neticeleriyla ilgili olarak, “Geçtiğimiz yıl iklim değişikliğinin süratli bir biçimde bankaların uzun vadeli risk gündemlerinde üst sıralara yükseldiğini gözlemledik. Dünya pandemi daha sonrası tertibe ahenk sağlamaya başlıyor. Bankaların idare şuraları ve kıdemli yöneticileri de bu vakitte tertiplerinin direncini farklı boyutlarda güçlendirmeye odaklanıyor. İklim ile ilgili risklerin yanı sıra çevresel, toplumsal ve yönetişim bahislerinin finansal hizmet dalının risk idare gündemindeki yerini koruyacağını öngörüyoruz” dedi. İklim riskleri çabucak hemen tam olarak kavranmadı
Ankete göre; bankalar pratikteki fizikî ve geçiş periyodu risklerini kıymetlendirme yeteneklerinin hala olgunlaşmakta olduğunu ortaya koyuyor. Bankların yüzde 54’ü iklim değişikliği ile ilgili maruz kalınan risklere ait hazırlık niteliğinde bir anlayışa, yüzde 28’i ise kapsamlı bir anlayışa sahip. Kısa vadede en büyük risk kredi riski
Kısa vadeye bakıldığında, yöneticilerin yüzde 98’i kredi riskinin gelecek 12 aylık devir için en büyük tasa kaynağını oluşturduğunu düşünüyor. Siber güvenlik yüzde 80 ile ikinci sırada yer alıyor. İktisatta pandemi şoku kredi kaygısını artırdı
Damla Harman, “Siber güvenlik risk yöneticileri için uzun bir müddetdir en değerli riskler içinde yer alsa da Covid-19 pandemisi oyunun kurallarını değiştirdi. Pandeminin global iktisatta yarattığı şok tesiri kredilerle ilgili kaygıları önümüzdeki 12 ay için artırdı” dedi.