Genellikle klasik diş hekimliğinin gayesi dişin ağrısını gidermek, dişi ya da protezi ağızda tutmak, eksik olan çiğneme işlevini yerine getirmek maksadıyla çeşitli dental onarımlar yapmak ve bunların hoş görünmesini sağlamaktır. Günümüzde, bu meslekte teknik ve ustalık daha ön plandadır.
halbuki diş hekimliği yalnızca bu kadar değildir. Diş hekimliği, tıbbın bir modülüdür. Bütünsel bakış açısıyla bakan diş tabiplerinin gayesi yalnızca lokal tedaviler yapmak değil, bütün organizmanın kendi gücü ile regülasyonunu yani kendini güzelleştirmesini sağlamaktır.
Diş tabipleri dişleri tedavi etmek ve işlev sağlamakta son derece ustadırlar. Lakin bedendeki hangi dinamikler yüzünden diş çürüklerinin, diş eti hastalıklarının ya da çene eklemi hastalıklarının oluştuğunu epey fazla dikkate almamaktadırlar. Onlar daha dental epey ağrıyı kesmekle ilgilenirler.
Aynı şey tıp tabipleri için de geçerlidir. Bir fizik tedavi tabibi boyun ağrısını kesmek için fizik tedavi idmanları ya da ısı uygulaması yapar, yani ağrıyı kesmekle uğraşır. halbuki bir fazlaca boyun ağrısı çene eklemindeki bozukluğa bağlı olarak meydana gelir. Ya da omuz ağrısı safra kesesi meselelerinden meydana gelebilir.
Beden yalnızca kalp, yalnızca diş, yalnızca kas ya da yalnızca hudut değildir. hiç bir organ birbirinden yalıtılmış değildir. Her şey birbirinden etkilenir. Biliyorum ki tamamlayıcı tıp uygulamaları yapan bir hayli tıp tabibi, hastalığın niçini olduğunu düşündükleri (bozucu alan) dişlerdeki sorunların düzeltilmesi için hastayı diş doktoruna yönlendirdiklerinde diş doktorlarının, gönderilen hastanın dişlerinde tedavi gerektirecek bir sorun olmadığı tarafındaki dirençleriyle karşılaşmaktadırlar. Hatta kimi vakit hastalar vakit içindema teması kurdukları biçimde, diş doktorları yapılan diş tedavisinin bu sorunlara niye olmadığını anlatmaktadırler.
halbuki bütünsel tıp tabiplerinin yönlendirdiği hastalar bir bütünsel diş tabibine geldiklerinde, tahminen dişsel hiç bir ağrıları olmayabilir, ancak bedenlerinin öbür bir kısmında ağrı yahut şikayet olabilir. Bütünsel bir diş doktoru, daha evvel yapılmış diş tedavileri ve hastaların bütünsel tıp doktoruna yönlenmelerine niye olan ağrılarının ne vakit başladığı ile ilgilenir. Bu bakış açısıyla tedavi edilen hastanın, kimi vakit bir diş çekimi kimi vakit de ağızdaki gerilimli bir gereç değişikliğiyle ağrılarının ve/veya öteki şikayetlerinin geçtiği görülebilir.
Bu, diş hekimliğinde farklı bir bakış açısıdır. Dişler bedenden farklı bir kesim değildir ve uzayda bulunmazlar. Onlar bedenin kıymetli bir kesimidir ve beden işlevlerini büyük ölçüde etkilerler. Diş doktorları bedenin bu kıymetli kesiminde çalışır. Bir dişteki rastgele bir sorun, bedenin uzak diğer bir bölgesini etkileyebilir. bununla birlikte ağız ve dişler de vücudun
diğer organ ve sistemlerinden etkilenir.
Diş tedavisi yaparken organizmanın bütün işlevlerini düşünmek gerekir. Örneğin, dizdeki kronik bir ağrı ağız ve diş sistemindeki bozucu bir alandan kaynaklanabilirken, diş doktorunun mana veremediği dişteki ağrı da bir piercing yüzünden olabilir. Ya da gerçek yapılmış bir oklüzyon plağı, baş, boyun ve beldeki ağrının yahut kulak çınlamasının sonlanmasını sağlayabilir. Kistli bir dişin çekiminden daha sonra hastanın omuz ağrısı geçebilir. Hastaya bir köprü yaptıktan daha sonra hastanın bel ağrısı geçebilir. Ya da eski bir dolguyu farklı cins bir dolguyla yeniledikten daha sonra hastanın alerjisi geçebilir.
Peki Bu Bir Mucize mi? Hayır, mucize değil!!!Yapılan her hakikat tedavi, hudut sistemindeki bozulmuş olan ikazların düzenlenmesine ve bağ dokusundaki yıkım mamüllerinin azalmasına vesile olmakta, bedenin kendini iyileştirmesine fırsat tanımaktadır.
Biz diş doktorlarının, farkında olmadan sebep olduğumuz aksilikler nelerdir? Baş ağrısı, kulak çınlaması, boyun ağrısı, bel
ağrısı, bedende çeşitli ağrılar, allerjiler, gerginlik, gerilim, yorgunluk hissi vb.
Peki bu çift taraflı etkileşim nasıl oluyor? Diş ve diş etlerinde bulunan hudutlar, lenfatik akış, kan akışı, bağ dokusu tüm bedeni etkileyen merkezi bir rol oynamaktadır. Öbür taraftan bütün beden sorunlarından de etkilenmektedir.
halbuki diş hekimliği yalnızca bu kadar değildir. Diş hekimliği, tıbbın bir modülüdür. Bütünsel bakış açısıyla bakan diş tabiplerinin gayesi yalnızca lokal tedaviler yapmak değil, bütün organizmanın kendi gücü ile regülasyonunu yani kendini güzelleştirmesini sağlamaktır.
Diş tabipleri dişleri tedavi etmek ve işlev sağlamakta son derece ustadırlar. Lakin bedendeki hangi dinamikler yüzünden diş çürüklerinin, diş eti hastalıklarının ya da çene eklemi hastalıklarının oluştuğunu epey fazla dikkate almamaktadırlar. Onlar daha dental epey ağrıyı kesmekle ilgilenirler.
Aynı şey tıp tabipleri için de geçerlidir. Bir fizik tedavi tabibi boyun ağrısını kesmek için fizik tedavi idmanları ya da ısı uygulaması yapar, yani ağrıyı kesmekle uğraşır. halbuki bir fazlaca boyun ağrısı çene eklemindeki bozukluğa bağlı olarak meydana gelir. Ya da omuz ağrısı safra kesesi meselelerinden meydana gelebilir.
Beden yalnızca kalp, yalnızca diş, yalnızca kas ya da yalnızca hudut değildir. hiç bir organ birbirinden yalıtılmış değildir. Her şey birbirinden etkilenir. Biliyorum ki tamamlayıcı tıp uygulamaları yapan bir hayli tıp tabibi, hastalığın niçini olduğunu düşündükleri (bozucu alan) dişlerdeki sorunların düzeltilmesi için hastayı diş doktoruna yönlendirdiklerinde diş doktorlarının, gönderilen hastanın dişlerinde tedavi gerektirecek bir sorun olmadığı tarafındaki dirençleriyle karşılaşmaktadırlar. Hatta kimi vakit hastalar vakit içindema teması kurdukları biçimde, diş doktorları yapılan diş tedavisinin bu sorunlara niye olmadığını anlatmaktadırler.
halbuki bütünsel tıp tabiplerinin yönlendirdiği hastalar bir bütünsel diş tabibine geldiklerinde, tahminen dişsel hiç bir ağrıları olmayabilir, ancak bedenlerinin öbür bir kısmında ağrı yahut şikayet olabilir. Bütünsel bir diş doktoru, daha evvel yapılmış diş tedavileri ve hastaların bütünsel tıp doktoruna yönlenmelerine niye olan ağrılarının ne vakit başladığı ile ilgilenir. Bu bakış açısıyla tedavi edilen hastanın, kimi vakit bir diş çekimi kimi vakit de ağızdaki gerilimli bir gereç değişikliğiyle ağrılarının ve/veya öteki şikayetlerinin geçtiği görülebilir.
Bu, diş hekimliğinde farklı bir bakış açısıdır. Dişler bedenden farklı bir kesim değildir ve uzayda bulunmazlar. Onlar bedenin kıymetli bir kesimidir ve beden işlevlerini büyük ölçüde etkilerler. Diş doktorları bedenin bu kıymetli kesiminde çalışır. Bir dişteki rastgele bir sorun, bedenin uzak diğer bir bölgesini etkileyebilir. bununla birlikte ağız ve dişler de vücudun
diğer organ ve sistemlerinden etkilenir.
Diş tedavisi yaparken organizmanın bütün işlevlerini düşünmek gerekir. Örneğin, dizdeki kronik bir ağrı ağız ve diş sistemindeki bozucu bir alandan kaynaklanabilirken, diş doktorunun mana veremediği dişteki ağrı da bir piercing yüzünden olabilir. Ya da gerçek yapılmış bir oklüzyon plağı, baş, boyun ve beldeki ağrının yahut kulak çınlamasının sonlanmasını sağlayabilir. Kistli bir dişin çekiminden daha sonra hastanın omuz ağrısı geçebilir. Hastaya bir köprü yaptıktan daha sonra hastanın bel ağrısı geçebilir. Ya da eski bir dolguyu farklı cins bir dolguyla yeniledikten daha sonra hastanın alerjisi geçebilir.
Peki Bu Bir Mucize mi? Hayır, mucize değil!!!Yapılan her hakikat tedavi, hudut sistemindeki bozulmuş olan ikazların düzenlenmesine ve bağ dokusundaki yıkım mamüllerinin azalmasına vesile olmakta, bedenin kendini iyileştirmesine fırsat tanımaktadır.
Biz diş doktorlarının, farkında olmadan sebep olduğumuz aksilikler nelerdir? Baş ağrısı, kulak çınlaması, boyun ağrısı, bel
ağrısı, bedende çeşitli ağrılar, allerjiler, gerginlik, gerilim, yorgunluk hissi vb.
Peki bu çift taraflı etkileşim nasıl oluyor? Diş ve diş etlerinde bulunan hudutlar, lenfatik akış, kan akışı, bağ dokusu tüm bedeni etkileyen merkezi bir rol oynamaktadır. Öbür taraftan bütün beden sorunlarından de etkilenmektedir.