Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bu vatan hepimizin ortak çatısıdır
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mardin’de bir otelde düzenlenen “Türkiye Yüzyılı-Değerlerin Yüzyılı Programı”nda değerli açıklamalarda bulundu,
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gayrimüslim vatandaşların dini vecibelerini yerine getirebilmelerine yönelik yapılan çalışmalar kapsamında, yeni kiliselerin inşa edilebilmesi için bütçe ayırdıklarını söylemiş oldu.
“Asla istismar yahut riyakarlık peşinde değiliz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2012’de 50 yıllık bir Rum Yayınevinin faaliyete başladığını, Vakıflar Genel Müdürlüğü yönetimindeki kilise ve sinagog üzere ibadethanelerin azınlık vakıflarına bedelsiz tahsisine imkan sağladıklarını anlattı.
İstanbul Taksim’deki Kutsal Kalp Kilisesi’nin, Süryani Katolik Kilisesi Vakfı’na 49 yıllığına bedelsiz tahsis edildiğini anımsatan Erdoğan, Hatay’daki Mar Yuhanna Kilisesi’nin de Arsuz Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı’na bir daha bedelsiz verildiğini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Artuklu Üniversitesi bünyesinde, yaşayan lisanlar alanında lisansüstü eğitim, öğretim, bilimsel çalışma ve uygulama yapılacak bir enstitü kurduklarını, Edebiyat Fakültesi’nde, Kürtçe ve Süryanice ile ilgili kısımları faaliyete geçirdiklerini söz etti.
“Yaptığımız her düzenlemenin, hayata geçirdiğimiz her ıslahatın gerisinde, başka inançlara mensup insanlarımıza bu ülkenin birinci sınıf vatandaşları olduklarını hissettirme ve gösterme uğraşı vardır. Asla istismar yahut riyakarlık peşinde değiliz. Biz bu türlü aslında kendi inancımızın gereğini de yerine getiriyoruz. Zira bizim inancımız, öbür inanç sahiplerine, ortak insani temeller üzerinde hürmet duymayı, hatta dayanak olmayı gerektirir. Peygamberimizden Hz. Ömer’e, Selçuklu’dan Osmanlı’ya kadar tarihimizde bu anlayışın sayısız timsaline rastlamak mümkündür. Osmanlı’nın son devirlerinde yaşanan acıların bir yansıması olarak gördüğümüz Cumhuriyetimizin birinci devirlerindeki tereddütleri artık geride bıraktık.”
“Özgürce yaşadığımız bu vatan, hepimizin ortak çatısıdır”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin, tüm vatandaşlarına sahip çıkacak, onlara hak ve imkanları sağlayacak öz itimada sahip olduğunu vurguladı. Bunun son meselain, geçen aylarda hayata geçirilen Alevi Bektaşi vatandaşlarla ilgili düzenlemeler olduğunu söyleyen Erdoğan, şu biçimde devam etti:
“Türkiye Yüzyılında, geçmişin tüm problemlerini aşmış bir biçimde ortak amaçlarımıza kilitlenmiş olarak daima bir arada çalışacak, çaba edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti, devlet olarak artık emperyalistlerin içimizdeki bekçiliğini yapan vesayetçilerin değil, Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Sünnisi ve Alevisiyle 85 milyonun tamamının devletidir. Gökyüzünde nazlı nazlı dalgalanan hilal ve yıldız, hepimizin bayrağıdır. Üzerinde özgürce yaşadığımız bu vatan, hepimizin ortak çatısıdır. Anadolu ve Trakya, tüm güzellikleriyle hepimizin ortak yuvasıdır. Hangi inanca, görüşe, kökene mensup olursak olalım, hepimiz birebir gemide olduğumuzun şuuruyla hareket ediyoruz. Benim Kürt kardeşlerimin lisanından ve kültüründen dolayı, benim Alevi kardeşlerimin meşrebinden dolayı, benim mütedeyyin kardeşlerimin yaşayışından dolayı, benim gayrimüslim vatandaşlarımın inancından dolayı, hasılı bir avuç seçkin azınlık haricinde kalan milyonların farklı sebeplerle ayrımcılığa uğradığı eski devlet anlayışı büsbütün mazide kalmıştır. Kendi insanına zirveden bakan jakoben zihniyetin, günümüz Türkiyesinde asla yeri yoktur ve olmayacaktır. Nasıl bugünün Türkiyesi dününkinden daha özgür, daha müreffeh ise inşallah yarının Türkiyesi de bugünkünden daha âlâ olacaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin gelecek asrına istikamet verecek Türkiye Yüzyılı vizyonunun, bu hassasiyetle şekillendiğini söylemiş oldu.
Önümüzdeki asrı, Mardin üzere dünya miras listesine giren kentlerin tamamını hak ettikleri düzey ulaştıkları bir yüzyıla dönüştürmekte kararlı olduklarını lisana getiren Erdoğan, “Bu kadim kentlerimizin dokusundaki kültürel zenginlik, kültür iktisadı üzerinden kentin zenginliğinin ve refahının artmasına katkıda bulunacaktır.” diye konuştu.
“Daha yeni yeni oteller inşa ederek, burayı fazlaca daha farklı hale getireceğiz”
Mardin’e bu yıl gelen ziyaretçi sayısının 3 milyon olduğunu söyleyen Erdoğan, “Bu ne demek, şu anda Mardin bir çekim alanı oluşturuyor. Artık oteller falan yetmiyor, daha yeni yeni oteller inşa ederek, burayı hayli daha farklı bir hale getireceğiz. Kültür geliştirme ajanslarıyla bu potansiyeli hayata geçirecek birinci adımı atıyoruz.” dedi.
Mardin’de 3 bin yıldır gümüşü ilmik ilmik işleyen Süryani telkari ustalarının maharetlerini dünyaya tanıtacaklarını da belirten Erdoğan, “Kuşaklar boyunca mimarinin doruğu sayılan eserler tasarlayan ve inşa eden sanatkarlarımızı bir daha dünyaya mal edeceğiz.” tabirlerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık taş ustası kalmadığını söyleyen bir Mardin taş ustasına, “Ustam, sen yeni ustalar yetiştireceksin.” söylemiş olduğini aktardı.
Mardin’in taş ustacılığının bayağı bir olay olmadığını belirten Erdoğan, “Valimize de takıldık ve ‘Buraya Mardin taşıyla o denli bir kültür merkezi yap ki toplantılarımızı artık o merkezde yapalım.’ dedik. Bunun adımını da atmamız lazım. Binlerce yıldır bu topraklara paha katan kadim inançların günümüzdeki temsilcilerinin varlıklı mirasını, insanlığın ortak hafızasına inşallah kazandıracağız.” diye konuştu.
Coğrafyanın binlerce yıllık emanetine daima birlikte sahip çıkacaklarını, “yarın değil, çabucak şimdi” diyerek Türkiye Yüzyılına birlikte yürüyeceklerini söyleyen Erdoğan, “Türkiye Yüzyılımızın vizyonunun başlıklarından biri olan kıymetler yüzyılının yaşadığı ve yaşatıldığı yer Mardin, bizim hem ilham kaynağımız hem yol arkadaşımız olacaktır.” sözlerini kullandı.
“Türkiye Yüzyılı vizyonun etrafında kenetlenmeye davet ediyorum”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gençlere, tarihi ve kültürü düzgün öğrenmeleri, bedellere kalpleriyle sahip çıkmaları tavsiyesinde de bulunarak, şöyleki devam etti:
“Şayet siz, bu düzeyde bir medeniyet şuuruna sahip şayet olmazsanız, birileri gelir sizi kendi geçmişinize, kendi kardeşinize, kendi insanınıza düşman yapar. Unutmayınız, Türk’ü Kürt ile, Sünni’yi Alevi ile, Müslüman’ı Hıristiyan ve Musevi ile, doğuluyu batılı ile, kuzeyliyi güneyliyle, hangi sebeple olursa olsun insanımızın bir kısmını oburuyla karşı karşıya getirmeye çalışan her proje, bu toprakların ve üzerinde yaşayanların düşmanlarının eseridir. Geçmişte bu oyuna tekraren geldik, bedelini maddi, manevi en ağır biçimde ödedik. Yalnızca son on yılda bunun bir fazlaca meselae birliktece şahit olduk. Hamdolsun, milletçe, artık bu oyunu görünce tanıyabilen ve bozacak adımları çabucak atabilen bir idrak düzeyine ulaştık. Demokratik ve ekonomik kazanımlarımızdan aldığımız güç ve itimatla, geleceğimize umutla bakıyoruz. Sizleri ve tüm vatandaşlarımızı Türkiye Yüzyılı vizyonun etrafında kenetlenmeye davet ediyorum.”
Bir gencin, Türkiye’nin birinci insansız savaş uçağı Bayraktar Kızılelma’nın birinci uçuşunu hatırlatması ve Yunan medyasının Türkiye’deki teknolojik gelişmeleri yakından takip ettiğini belirtmesinin akabinde, “Sizce oluşan teknolojik gelişmelerden korkuyorlar mı?” sorusuna Erdoğan, şu cevabı verdi:
Aynı gencin “Bir gece aniden gelebiliriz.” kelamını anımsatması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “O kadar… Gencimiz yetişiyor işte, bak ne diyor, ‘Bir gece birden gelebiliriz.’ Sizin üzere gençlerle birlikte evelallah biz o birilerine bir gece birdenbire gelebileceğimizi gösterdik ve göstereceğiz.” diye konuştu.
“Bu seçimin sevincini daima bir arada farklı yaşayacağız“
Bir gencin, “Seçim haziranda denildi. Lakin mayısta olacağı da söyleniyor. Tatil planları yaptık. Tatil seçime denk gelirse tatilimiz yanar. Sizin için tatili de yakarız.” ifadeleri üzerine Erdoğan, “Bu seçim o denli bir seçim olacak ki bu ne tatillere paha ne tatillere… Zira bu seçimin sevincini daima bir arada farklı yaşayacağız.” tabirlerini kullandı.
Aynı gencin “Seçim tarihiyle ilgili sizden bir tüyo alabilirsek ona göre plan yapacağız.” demesi üzerine Erdoğan, “Şimdi tez etme tüyoda zira Cumhur İttifakı olarak oturalım, dertleşelim. daha sonrasında tüyoyu değil de gerçeğini biz size veririz.” tabirini kullandı.
“Ön çalışmadan daha sonra önderler olarak yine bir ortaya geleceğiz”
“Bir kaç aydır Türkiye’nin doğal gaz hub’ı (merkez) olma gündemi var. Rus gazının Avrupa’ya Türkiye üzerinden satılmasıyla gündem başladı. Bu hafta da Türkmenistan’a gittiniz, gazla ilgili gündem oluştu. Silivri’de doğal gaz yer altı depolama tesisi açtınız. Bu mevzuda ülkemizin bu biçimde rol üstleneceğini ne vakit öngördünüz?” sorusuna karşılık Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu uzun vakittir gündemimizde olan bir durumdu. Bunu Sayın Putin ile tekraren görüştük ve Sayın Putin Türkiye’yi bu noktada bir ‘hub’ olarak kabul etti ve ‘Türkiye üzerinden Avrupa’ya bu doğal gazı verebiliriz hatta hatta fiyatı da siz belirleyin.’ dedi. Biz de kabul dedik ve TürkAkım olarak inşallah bunun ismini da koyduk. Türkmenistan’da yaptığımız seyahatte de Azerbaycan, Türkmenistan ve Türkiye olarak üçlü bu biçimde bir adımı atıp alamayacağımızı konuştuk. ‘Niye olmasın’ dendi ve artık bir bakılırsavlendirme yaptık. Bu bakılırsavlendirme de. Benim Güç ve Olağan Kaynaklar Bakanlığım takımıyla, Azerbaycan takımıyla Türkmenistan takımıyla bir ön çalışma yapacaklar. Bu ön çalışmadan daha sonra da biz önderler olarak yeniden bir ortaya geleceğiz. Nasıl bir yol haritası belirleyeceğiz bunun sonucunı inşallah vereceğiz. Zira Türkmenistan’dan, bilhassa Azerbaycan üzerinden bu biçimde bir doğal gazın ülkemize gelmesi bizi epeyce daha rahatlatacaktır.”
AA’nın haberine göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gencin şair Fazilet Bayazıt’ın “Sana, Bana, Vatanıma, Ülkemin Beşerlerine Dair” şiirinin bir kısmını okuması üzerine, “Bu şiir epeyce uzun. Son üç kıtasını okudu. Benim cezaevine girerken doldurduğum kasetin ortasında olan şiirlerden biriydi. Allah rahmet eylesin Fazilet Bayazıt ağabeyimizin şiiri epeyce duygulandığım, sevdiğim şiiridir. Yeri cennet olsun.” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mardin’de bir otelde düzenlenen “Türkiye Yüzyılı-Değerlerin Yüzyılı Programı”nda değerli açıklamalarda bulundu,
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gayrimüslim vatandaşların dini vecibelerini yerine getirebilmelerine yönelik yapılan çalışmalar kapsamında, yeni kiliselerin inşa edilebilmesi için bütçe ayırdıklarını söylemiş oldu.
“Asla istismar yahut riyakarlık peşinde değiliz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2012’de 50 yıllık bir Rum Yayınevinin faaliyete başladığını, Vakıflar Genel Müdürlüğü yönetimindeki kilise ve sinagog üzere ibadethanelerin azınlık vakıflarına bedelsiz tahsisine imkan sağladıklarını anlattı.
İstanbul Taksim’deki Kutsal Kalp Kilisesi’nin, Süryani Katolik Kilisesi Vakfı’na 49 yıllığına bedelsiz tahsis edildiğini anımsatan Erdoğan, Hatay’daki Mar Yuhanna Kilisesi’nin de Arsuz Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı’na bir daha bedelsiz verildiğini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Artuklu Üniversitesi bünyesinde, yaşayan lisanlar alanında lisansüstü eğitim, öğretim, bilimsel çalışma ve uygulama yapılacak bir enstitü kurduklarını, Edebiyat Fakültesi’nde, Kürtçe ve Süryanice ile ilgili kısımları faaliyete geçirdiklerini söz etti.
“Yaptığımız her düzenlemenin, hayata geçirdiğimiz her ıslahatın gerisinde, başka inançlara mensup insanlarımıza bu ülkenin birinci sınıf vatandaşları olduklarını hissettirme ve gösterme uğraşı vardır. Asla istismar yahut riyakarlık peşinde değiliz. Biz bu türlü aslında kendi inancımızın gereğini de yerine getiriyoruz. Zira bizim inancımız, öbür inanç sahiplerine, ortak insani temeller üzerinde hürmet duymayı, hatta dayanak olmayı gerektirir. Peygamberimizden Hz. Ömer’e, Selçuklu’dan Osmanlı’ya kadar tarihimizde bu anlayışın sayısız timsaline rastlamak mümkündür. Osmanlı’nın son devirlerinde yaşanan acıların bir yansıması olarak gördüğümüz Cumhuriyetimizin birinci devirlerindeki tereddütleri artık geride bıraktık.”
“Özgürce yaşadığımız bu vatan, hepimizin ortak çatısıdır”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin, tüm vatandaşlarına sahip çıkacak, onlara hak ve imkanları sağlayacak öz itimada sahip olduğunu vurguladı. Bunun son meselain, geçen aylarda hayata geçirilen Alevi Bektaşi vatandaşlarla ilgili düzenlemeler olduğunu söyleyen Erdoğan, şu biçimde devam etti:
“Türkiye Yüzyılında, geçmişin tüm problemlerini aşmış bir biçimde ortak amaçlarımıza kilitlenmiş olarak daima bir arada çalışacak, çaba edeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti, devlet olarak artık emperyalistlerin içimizdeki bekçiliğini yapan vesayetçilerin değil, Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Sünnisi ve Alevisiyle 85 milyonun tamamının devletidir. Gökyüzünde nazlı nazlı dalgalanan hilal ve yıldız, hepimizin bayrağıdır. Üzerinde özgürce yaşadığımız bu vatan, hepimizin ortak çatısıdır. Anadolu ve Trakya, tüm güzellikleriyle hepimizin ortak yuvasıdır. Hangi inanca, görüşe, kökene mensup olursak olalım, hepimiz birebir gemide olduğumuzun şuuruyla hareket ediyoruz. Benim Kürt kardeşlerimin lisanından ve kültüründen dolayı, benim Alevi kardeşlerimin meşrebinden dolayı, benim mütedeyyin kardeşlerimin yaşayışından dolayı, benim gayrimüslim vatandaşlarımın inancından dolayı, hasılı bir avuç seçkin azınlık haricinde kalan milyonların farklı sebeplerle ayrımcılığa uğradığı eski devlet anlayışı büsbütün mazide kalmıştır. Kendi insanına zirveden bakan jakoben zihniyetin, günümüz Türkiyesinde asla yeri yoktur ve olmayacaktır. Nasıl bugünün Türkiyesi dününkinden daha özgür, daha müreffeh ise inşallah yarının Türkiyesi de bugünkünden daha âlâ olacaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin gelecek asrına istikamet verecek Türkiye Yüzyılı vizyonunun, bu hassasiyetle şekillendiğini söylemiş oldu.
Önümüzdeki asrı, Mardin üzere dünya miras listesine giren kentlerin tamamını hak ettikleri düzey ulaştıkları bir yüzyıla dönüştürmekte kararlı olduklarını lisana getiren Erdoğan, “Bu kadim kentlerimizin dokusundaki kültürel zenginlik, kültür iktisadı üzerinden kentin zenginliğinin ve refahının artmasına katkıda bulunacaktır.” diye konuştu.
“Daha yeni yeni oteller inşa ederek, burayı fazlaca daha farklı hale getireceğiz”
Mardin’e bu yıl gelen ziyaretçi sayısının 3 milyon olduğunu söyleyen Erdoğan, “Bu ne demek, şu anda Mardin bir çekim alanı oluşturuyor. Artık oteller falan yetmiyor, daha yeni yeni oteller inşa ederek, burayı hayli daha farklı bir hale getireceğiz. Kültür geliştirme ajanslarıyla bu potansiyeli hayata geçirecek birinci adımı atıyoruz.” dedi.
Mardin’de 3 bin yıldır gümüşü ilmik ilmik işleyen Süryani telkari ustalarının maharetlerini dünyaya tanıtacaklarını da belirten Erdoğan, “Kuşaklar boyunca mimarinin doruğu sayılan eserler tasarlayan ve inşa eden sanatkarlarımızı bir daha dünyaya mal edeceğiz.” tabirlerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, artık taş ustası kalmadığını söyleyen bir Mardin taş ustasına, “Ustam, sen yeni ustalar yetiştireceksin.” söylemiş olduğini aktardı.
Mardin’in taş ustacılığının bayağı bir olay olmadığını belirten Erdoğan, “Valimize de takıldık ve ‘Buraya Mardin taşıyla o denli bir kültür merkezi yap ki toplantılarımızı artık o merkezde yapalım.’ dedik. Bunun adımını da atmamız lazım. Binlerce yıldır bu topraklara paha katan kadim inançların günümüzdeki temsilcilerinin varlıklı mirasını, insanlığın ortak hafızasına inşallah kazandıracağız.” diye konuştu.
Coğrafyanın binlerce yıllık emanetine daima birlikte sahip çıkacaklarını, “yarın değil, çabucak şimdi” diyerek Türkiye Yüzyılına birlikte yürüyeceklerini söyleyen Erdoğan, “Türkiye Yüzyılımızın vizyonunun başlıklarından biri olan kıymetler yüzyılının yaşadığı ve yaşatıldığı yer Mardin, bizim hem ilham kaynağımız hem yol arkadaşımız olacaktır.” sözlerini kullandı.
“Türkiye Yüzyılı vizyonun etrafında kenetlenmeye davet ediyorum”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gençlere, tarihi ve kültürü düzgün öğrenmeleri, bedellere kalpleriyle sahip çıkmaları tavsiyesinde de bulunarak, şöyleki devam etti:
“Şayet siz, bu düzeyde bir medeniyet şuuruna sahip şayet olmazsanız, birileri gelir sizi kendi geçmişinize, kendi kardeşinize, kendi insanınıza düşman yapar. Unutmayınız, Türk’ü Kürt ile, Sünni’yi Alevi ile, Müslüman’ı Hıristiyan ve Musevi ile, doğuluyu batılı ile, kuzeyliyi güneyliyle, hangi sebeple olursa olsun insanımızın bir kısmını oburuyla karşı karşıya getirmeye çalışan her proje, bu toprakların ve üzerinde yaşayanların düşmanlarının eseridir. Geçmişte bu oyuna tekraren geldik, bedelini maddi, manevi en ağır biçimde ödedik. Yalnızca son on yılda bunun bir fazlaca meselae birliktece şahit olduk. Hamdolsun, milletçe, artık bu oyunu görünce tanıyabilen ve bozacak adımları çabucak atabilen bir idrak düzeyine ulaştık. Demokratik ve ekonomik kazanımlarımızdan aldığımız güç ve itimatla, geleceğimize umutla bakıyoruz. Sizleri ve tüm vatandaşlarımızı Türkiye Yüzyılı vizyonun etrafında kenetlenmeye davet ediyorum.”
Bir gencin, Türkiye’nin birinci insansız savaş uçağı Bayraktar Kızılelma’nın birinci uçuşunu hatırlatması ve Yunan medyasının Türkiye’deki teknolojik gelişmeleri yakından takip ettiğini belirtmesinin akabinde, “Sizce oluşan teknolojik gelişmelerden korkuyorlar mı?” sorusuna Erdoğan, şu cevabı verdi:
Aynı gencin “Bir gece aniden gelebiliriz.” kelamını anımsatması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “O kadar… Gencimiz yetişiyor işte, bak ne diyor, ‘Bir gece birden gelebiliriz.’ Sizin üzere gençlerle birlikte evelallah biz o birilerine bir gece birdenbire gelebileceğimizi gösterdik ve göstereceğiz.” diye konuştu.
“Bu seçimin sevincini daima bir arada farklı yaşayacağız“
Bir gencin, “Seçim haziranda denildi. Lakin mayısta olacağı da söyleniyor. Tatil planları yaptık. Tatil seçime denk gelirse tatilimiz yanar. Sizin için tatili de yakarız.” ifadeleri üzerine Erdoğan, “Bu seçim o denli bir seçim olacak ki bu ne tatillere paha ne tatillere… Zira bu seçimin sevincini daima bir arada farklı yaşayacağız.” tabirlerini kullandı.
Aynı gencin “Seçim tarihiyle ilgili sizden bir tüyo alabilirsek ona göre plan yapacağız.” demesi üzerine Erdoğan, “Şimdi tez etme tüyoda zira Cumhur İttifakı olarak oturalım, dertleşelim. daha sonrasında tüyoyu değil de gerçeğini biz size veririz.” tabirini kullandı.
“Ön çalışmadan daha sonra önderler olarak yine bir ortaya geleceğiz”
“Bir kaç aydır Türkiye’nin doğal gaz hub’ı (merkez) olma gündemi var. Rus gazının Avrupa’ya Türkiye üzerinden satılmasıyla gündem başladı. Bu hafta da Türkmenistan’a gittiniz, gazla ilgili gündem oluştu. Silivri’de doğal gaz yer altı depolama tesisi açtınız. Bu mevzuda ülkemizin bu biçimde rol üstleneceğini ne vakit öngördünüz?” sorusuna karşılık Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu uzun vakittir gündemimizde olan bir durumdu. Bunu Sayın Putin ile tekraren görüştük ve Sayın Putin Türkiye’yi bu noktada bir ‘hub’ olarak kabul etti ve ‘Türkiye üzerinden Avrupa’ya bu doğal gazı verebiliriz hatta hatta fiyatı da siz belirleyin.’ dedi. Biz de kabul dedik ve TürkAkım olarak inşallah bunun ismini da koyduk. Türkmenistan’da yaptığımız seyahatte de Azerbaycan, Türkmenistan ve Türkiye olarak üçlü bu biçimde bir adımı atıp alamayacağımızı konuştuk. ‘Niye olmasın’ dendi ve artık bir bakılırsavlendirme yaptık. Bu bakılırsavlendirme de. Benim Güç ve Olağan Kaynaklar Bakanlığım takımıyla, Azerbaycan takımıyla Türkmenistan takımıyla bir ön çalışma yapacaklar. Bu ön çalışmadan daha sonra da biz önderler olarak yeniden bir ortaya geleceğiz. Nasıl bir yol haritası belirleyeceğiz bunun sonucunı inşallah vereceğiz. Zira Türkmenistan’dan, bilhassa Azerbaycan üzerinden bu biçimde bir doğal gazın ülkemize gelmesi bizi epeyce daha rahatlatacaktır.”
AA’nın haberine göre Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gencin şair Fazilet Bayazıt’ın “Sana, Bana, Vatanıma, Ülkemin Beşerlerine Dair” şiirinin bir kısmını okuması üzerine, “Bu şiir epeyce uzun. Son üç kıtasını okudu. Benim cezaevine girerken doldurduğum kasetin ortasında olan şiirlerden biriydi. Allah rahmet eylesin Fazilet Bayazıt ağabeyimizin şiiri epeyce duygulandığım, sevdiğim şiiridir. Yeri cennet olsun.” dedi.