Beykozlu
New member
Cumhuriyet yazarı Orhan Bursalı, yazısında “düşündüm ki sanki AKP iktidarı “Tüketim toplumu” inşa ederken ülkede bir Ponzi hareketi mi kurmuştu da ne o fark etti ne de biz bildik?” dedi.
Bursalı, AKP’nin kurduğu ekonomik sisteme ait şu tabirleri kullandı:
“Bu bir saadet zinciriydi ve 2017’de tam koptu!
Bir Ponzi olayı yaşadık! Saadet zinciri kopacaktı, zira bu kadar paranın ardının gelmesi mümkün değildi, sonuç iflas, ekonomik çöküntü, büyük yoksulluk.
İktisat her şeydir, belirleyicidir, alışılmış ülke fiili olarak işgal edilmiyor, parçalanmıyor ve satılmıyorsa…
Para akıyorsa herkes kazanını doldurmaya bakar.”
Bursalı, T24 İktisat muharriri Barış Soydan‘ın Dünya Bankası datalarına dayandırdığı ayrıntıları hatırlatarak şunları yazdı:
“Şimdi şu olguya bakın ve ne demek istediğimi anlatıyor: Dünya Bankası’nın hesabına bakılırsa ‘2003 – 2018 içinde Türkiye’de yoksulluk oranı yüzde 77 gerileyerek yüzde 37.5’ten yüzde 8.5’e düşmüş.’ Barış Soydan bir grafiği yazısına koymuş.
Burada hesap satın alma gücü paritesine nazaran yapılıyor, dolar üzerinden.
‘Yoksulluktaki düzgünleşme 2018’e dek sürmüş. O yıl (Başkanlık seçiminden bir ay daha sonra) yaşanan kur kriziyle Türkiye bir daha fakirleşmeye başladı. Fakirleşme pandemide hızlanarak sürdü. Dünya Bankası’nın simülasyonuna nazaran yoksulluk oranı 2020’de yüzde 2.1 daha arttı, 1.6 milyon insan daha fakirlere eklendi, fakir sayısı 10 milyona yükseldi…’
TÜİK de esasen bu fakirleşmeyi son raporunda vurguladı, önemli maddi fakirlerin oranı yüzde 27.4.”
AKP’nin oylarının düştüğünü ve bununda iktisadın düşüşüne bağlayan Bursalı şöyleki yazdı:
“AKP’nin düşüşü iktisadın düşüşü ile bir arada seyrediyor.
AKP bir Ponzi saadet zinciri yaratmıştı. Kopunca yüzde 30’ara geriledi. Kararsızlardan oy alırsa 35’lere tırmanabilir, bugünkü şartlarda.
Yani kaybı 10 (5) puan. Burada tutunmasının sebebi, saadet zincirini kurarsa bir daha bu adamlar kurar bekleyişidir temel olarak.“
Bursalı, AKP’nin kurduğu ekonomik sisteme ait şu tabirleri kullandı:
“Bu bir saadet zinciriydi ve 2017’de tam koptu!
Bir Ponzi olayı yaşadık! Saadet zinciri kopacaktı, zira bu kadar paranın ardının gelmesi mümkün değildi, sonuç iflas, ekonomik çöküntü, büyük yoksulluk.
İktisat her şeydir, belirleyicidir, alışılmış ülke fiili olarak işgal edilmiyor, parçalanmıyor ve satılmıyorsa…
Para akıyorsa herkes kazanını doldurmaya bakar.”
Bursalı, T24 İktisat muharriri Barış Soydan‘ın Dünya Bankası datalarına dayandırdığı ayrıntıları hatırlatarak şunları yazdı:
“Şimdi şu olguya bakın ve ne demek istediğimi anlatıyor: Dünya Bankası’nın hesabına bakılırsa ‘2003 – 2018 içinde Türkiye’de yoksulluk oranı yüzde 77 gerileyerek yüzde 37.5’ten yüzde 8.5’e düşmüş.’ Barış Soydan bir grafiği yazısına koymuş.
Burada hesap satın alma gücü paritesine nazaran yapılıyor, dolar üzerinden.
‘Yoksulluktaki düzgünleşme 2018’e dek sürmüş. O yıl (Başkanlık seçiminden bir ay daha sonra) yaşanan kur kriziyle Türkiye bir daha fakirleşmeye başladı. Fakirleşme pandemide hızlanarak sürdü. Dünya Bankası’nın simülasyonuna nazaran yoksulluk oranı 2020’de yüzde 2.1 daha arttı, 1.6 milyon insan daha fakirlere eklendi, fakir sayısı 10 milyona yükseldi…’
TÜİK de esasen bu fakirleşmeyi son raporunda vurguladı, önemli maddi fakirlerin oranı yüzde 27.4.”
AKP’nin oylarının düştüğünü ve bununda iktisadın düşüşüne bağlayan Bursalı şöyleki yazdı:
“AKP’nin düşüşü iktisadın düşüşü ile bir arada seyrediyor.
AKP bir Ponzi saadet zinciri yaratmıştı. Kopunca yüzde 30’ara geriledi. Kararsızlardan oy alırsa 35’lere tırmanabilir, bugünkü şartlarda.
Yani kaybı 10 (5) puan. Burada tutunmasının sebebi, saadet zincirini kurarsa bir daha bu adamlar kurar bekleyişidir temel olarak.“