Danıştay’dan taksilere iç kamera takılmasına onay
İçişleri Bakanlığı Mahalli Yönetimler Genel Müdürlüğü valiliklere gönderdiği 27 Şubat 2017 tarihindeki yazıda, başta terör olayları olmak üzere isimli olayların araştırılması, kanıt ve faillere süratle ulaşılması ve kabahatlerin aydınlatılması maksadıyla, kent içi yolcu taşıyan taksi, minibüs ve otobüslerde en az 7 gün mühletle kayıt yapabilen dış ve iç kamera ile kayıt aygıtının bulundurulması gayesiyle mahallî UKOME’ler ve Vilayet Trafik Kurullarından acilen karar alınmasını istedi.
Bunun üzerine vilayetlerde UKOME ve Vilayet Trafik Komiteleri tarafınca bu tarafta kararlar alındı.
Şoförler ve Arabacılar esnaf odaları ise kararların taksi sınıfı araçlara ait kısmının iptali istemiyle çeşitli vilayetlerde dava açtı.
İdare mahkemelerinden farklı kararlar çıktı
Bu davalarda, idari yargı yerlerince farklı kararlar verilmesi niçiniyle misal olaylar içinde karşıtlık oluştu.
Muğla 2. Yönetim Mahkemesi, UKOME sonucunın, özel hayatın kapalılığını ihlal ettiğine karar vererek, “temel anayasal bir hakkı ihlal edecek” nitelikteki dava konusu süreci iptal etti.
İtiraz üzerine İzmir Bölge Yönetim Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi de Muğla 2. Yönetim Mahkemesi sonucunın yordam ve hukuka uygun olduğu, kaldırılmasını gerektiren bir niye bulunmadığı nedeni öne sürülerek istinaf müracaatının reddine kesin olarak karar verdi.
Ankara’da açılan dava
Aynı mevzuda Ankara’da 2018’de açılan davada ise Ankara 11. Yönetim Mahkemesi sonucun, trafik güvenliği ile can güvenliği sağladığını ve isimli ya da terör olayının araştırılması, süratlice tahlile kavuşturulması hedefiyle uygulanacağının açık olduğuna hükmetti.
Özel ömrün kapalılığını ihlalin kelam konusu olmadığını belirten mahkeme, dava konusu süreçte hukuka terslik bulunmadığı nedeni öne sürülerek davanın reddine karar verdi.
İtiraz üzerine Ankara Bölge Yönetim Mahkemesi 9. İdari Dava Dairesi de istinaf başvurusunu kesin olarak reddetti.
Danıştay son noktayı koydu
İzmir Bölge Yönetim Mahkemesi Liderler Heyeti, farklı nitelikteki kararların mutlaklaşması üzerine, mahkemeler içindeki karşıtlığın giderilmesi istemiyle Danıştay İdari Dava Daireleri Şurasına başvurdu.
İdare mahkemeleri ve bölge yönetim mahkemeleri içindeki farklı kararları irdeleyen şura, bu mevzuda son noktayı koydu.
Danıştay İdari Dava Daireleri Heyeti, taksilere 7/24 çalışacak biçimde iç kamera sistemi takılmasına dair UKOME kararlarını hukuka uygun buldu.
AA’nın aktardığına nazaran konseyin sonucunda, davalı yönetimlerce ticari taksi çeşidi araçlara kamera sistemi takılmasını mecburî kılan UKOME kararları ile başta terör olayları olmak üzere meydana gelen isimli hadiselerin araştırılması, kanıtlara ve faillere süratle ulaşılması suretiyle, hem kamu nizamı ve güvenliğinin korunması, birebir vakitte sürücü ve yolcu güvenliğinin sağlanmasının amaçlandığı açıklandı.
Bu tarafıyla, kelam konusu UKOME kararlarının yasal emele dayanma şartını sağladığı kaydedilen kararda, “Sonuç olarak, kamusal alan niteliğini haiz bulunduğu kuşkusuz olan ticari taksi çeşidi araçların iç kısmının ses ve manzara kaydı yapabilen kamera sistemi ile izlenmesinin, gerek sürücü gerekse yolcu bakımından özel hayatın gizliğini ihlal ettiğinden kelam edilmesine hukuken imkan bulunmamaktadır.” tespiti yapıldı.
İçişleri Bakanlığı Mahalli Yönetimler Genel Müdürlüğü valiliklere gönderdiği 27 Şubat 2017 tarihindeki yazıda, başta terör olayları olmak üzere isimli olayların araştırılması, kanıt ve faillere süratle ulaşılması ve kabahatlerin aydınlatılması maksadıyla, kent içi yolcu taşıyan taksi, minibüs ve otobüslerde en az 7 gün mühletle kayıt yapabilen dış ve iç kamera ile kayıt aygıtının bulundurulması gayesiyle mahallî UKOME’ler ve Vilayet Trafik Kurullarından acilen karar alınmasını istedi.
Bunun üzerine vilayetlerde UKOME ve Vilayet Trafik Komiteleri tarafınca bu tarafta kararlar alındı.
Şoförler ve Arabacılar esnaf odaları ise kararların taksi sınıfı araçlara ait kısmının iptali istemiyle çeşitli vilayetlerde dava açtı.
İdare mahkemelerinden farklı kararlar çıktı
Bu davalarda, idari yargı yerlerince farklı kararlar verilmesi niçiniyle misal olaylar içinde karşıtlık oluştu.
Muğla 2. Yönetim Mahkemesi, UKOME sonucunın, özel hayatın kapalılığını ihlal ettiğine karar vererek, “temel anayasal bir hakkı ihlal edecek” nitelikteki dava konusu süreci iptal etti.
İtiraz üzerine İzmir Bölge Yönetim Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi de Muğla 2. Yönetim Mahkemesi sonucunın yordam ve hukuka uygun olduğu, kaldırılmasını gerektiren bir niye bulunmadığı nedeni öne sürülerek istinaf müracaatının reddine kesin olarak karar verdi.
Ankara’da açılan dava
Aynı mevzuda Ankara’da 2018’de açılan davada ise Ankara 11. Yönetim Mahkemesi sonucun, trafik güvenliği ile can güvenliği sağladığını ve isimli ya da terör olayının araştırılması, süratlice tahlile kavuşturulması hedefiyle uygulanacağının açık olduğuna hükmetti.
Özel ömrün kapalılığını ihlalin kelam konusu olmadığını belirten mahkeme, dava konusu süreçte hukuka terslik bulunmadığı nedeni öne sürülerek davanın reddine karar verdi.
İtiraz üzerine Ankara Bölge Yönetim Mahkemesi 9. İdari Dava Dairesi de istinaf başvurusunu kesin olarak reddetti.
Danıştay son noktayı koydu
İzmir Bölge Yönetim Mahkemesi Liderler Heyeti, farklı nitelikteki kararların mutlaklaşması üzerine, mahkemeler içindeki karşıtlığın giderilmesi istemiyle Danıştay İdari Dava Daireleri Şurasına başvurdu.
İdare mahkemeleri ve bölge yönetim mahkemeleri içindeki farklı kararları irdeleyen şura, bu mevzuda son noktayı koydu.
Danıştay İdari Dava Daireleri Heyeti, taksilere 7/24 çalışacak biçimde iç kamera sistemi takılmasına dair UKOME kararlarını hukuka uygun buldu.
AA’nın aktardığına nazaran konseyin sonucunda, davalı yönetimlerce ticari taksi çeşidi araçlara kamera sistemi takılmasını mecburî kılan UKOME kararları ile başta terör olayları olmak üzere meydana gelen isimli hadiselerin araştırılması, kanıtlara ve faillere süratle ulaşılması suretiyle, hem kamu nizamı ve güvenliğinin korunması, birebir vakitte sürücü ve yolcu güvenliğinin sağlanmasının amaçlandığı açıklandı.
Bu tarafıyla, kelam konusu UKOME kararlarının yasal emele dayanma şartını sağladığı kaydedilen kararda, “Sonuç olarak, kamusal alan niteliğini haiz bulunduğu kuşkusuz olan ticari taksi çeşidi araçların iç kısmının ses ve manzara kaydı yapabilen kamera sistemi ile izlenmesinin, gerek sürücü gerekse yolcu bakımından özel hayatın gizliğini ihlal ettiğinden kelam edilmesine hukuken imkan bulunmamaktadır.” tespiti yapıldı.