Diyanet 9 Aralık 2022 Cuma Hutbesi konusu ve metni: Haydi Namaza, Haydi Kurtuluşa!
Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafınca yayınlanan cuma hutbesinin bu haftaki konusu belirtildi.
Cuma namazı için mescide gidecek olan vatandaşlar, her hafta farklı bir mevzuyu ele alan Cuma hutbesi konusu nedir sorusuna cevap aranıyor.
Diyanet hutbe bahis başlığını “Haydi Namaza, Haydi Kurtuluşa” olarak duyurdu. Namazın kıymetine değinilen hutbede, beş vakit namaz kılmanın dinin temeli olduğundan bahsedildi.
İşte 9 Aralık 2022 Cuma hutbesi konusu ve tam metni…
9 Aralık 2022 Cuma Hutbesi
Muhterem Müslümanlar!
Günde beş vakit bir nida duyarız minarelerden. Gök kubbenin altında Rabbimizin kutlu daveti yankılanır: َHaydi namaza! Haydi kurtuluşa!”
Bu davet, mescide ve cemaatedir. Bu davet, Cenâb-ı Hakkın huzurunadır. Bu davet, namazla dirilişe, namazla kurtuluşadır.
Aziz Müminler!
ِNamaz, dinin direğidir.” Namaz, kıyamet gününde kulun hesaba çekileceği birinci amelidir. Namaz, cennetin anahtarıdır. İslam’ın beş temel temelinden biri olan namaz, kulun hem vücudu tıpkı vakitte ruhuyla Rabbine yönelmesi, O’nunla daimi ve sağlam bir bağ kurmasıdır. Kalabalıklar ortasında yalnızlaşan insanın Rabbiyle buluşması, O’nunla konuşması, halini O’na arz etmesidir.
Kıymetli Müslümanlar!
Biz namazı kılarız, namaz da bizi kâmil bir mümin kılar. Namazını hakkıyla eda edenleri uygunluğa sevk eder, berbatlıktan beri kılar. Kur’an-ı Kerim’de bu hakikat şöyleki söz edilir: “Kitaptan sana vahyolunanı oku, namazı da dosdoğru kıl. Zira namaz, insanı hayâsızlıktan ve berbatlıktan meneder…”
Kıymetli Müminler!
Her Müslümana farz olan beş vakit namazı, mescitte cemaatle kılmanın büyük bir fazileti ve sayısız hikmeti vardır. Cemaatle namaz kılmak o kadar kıymetlidir ki Büyük Rabbimiz cihad meydanında dahi namazlarımızı cemaatle nasıl kılacağımızı Kur’an-ı Kerim’de detaylı olarak açıklamıştır.5 Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) ise “Cemaatle kılınan namaz, tek başına kılınan namazdan yirmi yedi kat daha faziletlidir.” buyurmuştur. Cemaatle kılınan namaz, kalplerimizi birbirine bağlar. Aramızdaki sevgi, hürmet ve muhabbeti artırır. Birbirimizle tanışmaya, kaynaşmaya, sevinç ve ıstırapta ortak olmaya vesile olur.
Aziz Müslümanlar!
Şu anda eda ettiğimiz Cuma namazı ise müminlerin haftalık buluşmasıdır. Cuma namazı, iman kardeşliğinin, kaynaşma ve bütünleşmenin, yek vücûd tek yürek olmanın en canlı örneğidir. Başkan bir ümmet, güzel bir toplum olmamızın en büyük nişanesidir. Cenâb-ı Hak, bu mübarek günde dünyevî telaşlarımızı bir kenara bırakarak
Cuma namazına koşmamızı şu biçimde emretmektedir: “Ey iman edenler! Cuma günü namaz için davet yapıldığında Allah’ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın. Şayet bilirseniz, bu sizin için fazlaca iyidir.”
Geçerli bir mazeret olmadan Cuma namazını terk etmek ise ağır bir vebal, büyük bir günahtır. Hakikaten Allah Resûlü (s.a.s) bir hadisinde şu biçimde buyurmaktadır: “Her kim önemsemediğinden dolayı Cuma namazını üç kez terk ederse kalbi mühürlenir.”
Değerli Anne Babalar!
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) bizlere şöyleki sesleniyor: “Yedi yaşına geldiklerinde çocuklarınızı namaza alıştırın.” Öyleyse geliniz, çocuklarımızı tatlı lisanla, güler yüzle, sabırla ve anlayışla namaza davet edelim. Ellerinden tutarak daima bir arada ailece mescide koşalım. Mescitlerin huşû ve huzur veren ikliminden çocuklarımız da nasiplensin. Onlara cami adabını olağan olarak öğretelim. Lakin çocukluklarının gereği olarak mescitte oynamalarına ve koşmalarına da müsamahayla yaklaşalım. Atacağımız yanlış bir adımla çocuklarımızın mescitten ve cemaatten uzaklaşmalarına niye olmayalım.
Sevgili Gençler!
Resûl-i Ekrem (s.a.s), Rabbine ibadet ederek yetişen gençlerin kıyamet günü arşın gölgesinde gölgeleneceklerini müjdelemektedir. bu biçimde genç kardeşim, ömrünün bu en pahalı günlerini cemaatle namaz kılarak bereketlendir. Ne olur, seni en çok Rabbine yaklaştıran namazdan kendini yoksun bırakma. Unutma, Allah’ın meskeninde cemaatle kıldığın namazlardan elde ettiğin iman ve yürekle, hutbe ve vaazlardan öğrendiğin ilim ve hikmetle dünyanı huzur yurduna, ahiretini de cennete çevireceksin inşallah.
Aziz Müslümanlar!
Namaz kılmanın önünde hiç bir mahzur yoktur. Namazdan bizi alıkoyacak, ondan daha değerli hiç bir münasebetimiz olamaz. bu biçimde, her gün beş vakit namazımızı mescitte kılmaya itina gösterelim. Bilhassa, cemaatle kılınması farz olan Cuma namazına bakılırsa vaktimizi planlayalım. Personel, patron, amir, memur, öğrenci, öğretmen, çocuk, genç, yaşlı daima birlikte Cuma namazında buluşalım. Eş, dost ve arkadaşlarımızı namazlarımızı mescitte kılmaya ve Cuma namazına teşvik edelim. Ahiret seyahatimize da bir daha bir cami avlusundan, omuz omuza saf tuttuğumuz kardeşlerimizin hüsnü şehadetleri, duaları ve kılacakları cenaze namazıyla uğurlanacağımızı unutmayalım.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafınca yayınlanan cuma hutbesinin bu haftaki konusu belirtildi.
Cuma namazı için mescide gidecek olan vatandaşlar, her hafta farklı bir mevzuyu ele alan Cuma hutbesi konusu nedir sorusuna cevap aranıyor.
Diyanet hutbe bahis başlığını “Haydi Namaza, Haydi Kurtuluşa” olarak duyurdu. Namazın kıymetine değinilen hutbede, beş vakit namaz kılmanın dinin temeli olduğundan bahsedildi.
İşte 9 Aralık 2022 Cuma hutbesi konusu ve tam metni…
9 Aralık 2022 Cuma Hutbesi
Muhterem Müslümanlar!
Günde beş vakit bir nida duyarız minarelerden. Gök kubbenin altında Rabbimizin kutlu daveti yankılanır: َHaydi namaza! Haydi kurtuluşa!”
Bu davet, mescide ve cemaatedir. Bu davet, Cenâb-ı Hakkın huzurunadır. Bu davet, namazla dirilişe, namazla kurtuluşadır.
Aziz Müminler!
ِNamaz, dinin direğidir.” Namaz, kıyamet gününde kulun hesaba çekileceği birinci amelidir. Namaz, cennetin anahtarıdır. İslam’ın beş temel temelinden biri olan namaz, kulun hem vücudu tıpkı vakitte ruhuyla Rabbine yönelmesi, O’nunla daimi ve sağlam bir bağ kurmasıdır. Kalabalıklar ortasında yalnızlaşan insanın Rabbiyle buluşması, O’nunla konuşması, halini O’na arz etmesidir.
Kıymetli Müslümanlar!
Biz namazı kılarız, namaz da bizi kâmil bir mümin kılar. Namazını hakkıyla eda edenleri uygunluğa sevk eder, berbatlıktan beri kılar. Kur’an-ı Kerim’de bu hakikat şöyleki söz edilir: “Kitaptan sana vahyolunanı oku, namazı da dosdoğru kıl. Zira namaz, insanı hayâsızlıktan ve berbatlıktan meneder…”
Kıymetli Müminler!
Her Müslümana farz olan beş vakit namazı, mescitte cemaatle kılmanın büyük bir fazileti ve sayısız hikmeti vardır. Cemaatle namaz kılmak o kadar kıymetlidir ki Büyük Rabbimiz cihad meydanında dahi namazlarımızı cemaatle nasıl kılacağımızı Kur’an-ı Kerim’de detaylı olarak açıklamıştır.5 Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) ise “Cemaatle kılınan namaz, tek başına kılınan namazdan yirmi yedi kat daha faziletlidir.” buyurmuştur. Cemaatle kılınan namaz, kalplerimizi birbirine bağlar. Aramızdaki sevgi, hürmet ve muhabbeti artırır. Birbirimizle tanışmaya, kaynaşmaya, sevinç ve ıstırapta ortak olmaya vesile olur.
Aziz Müslümanlar!
Şu anda eda ettiğimiz Cuma namazı ise müminlerin haftalık buluşmasıdır. Cuma namazı, iman kardeşliğinin, kaynaşma ve bütünleşmenin, yek vücûd tek yürek olmanın en canlı örneğidir. Başkan bir ümmet, güzel bir toplum olmamızın en büyük nişanesidir. Cenâb-ı Hak, bu mübarek günde dünyevî telaşlarımızı bir kenara bırakarak
Cuma namazına koşmamızı şu biçimde emretmektedir: “Ey iman edenler! Cuma günü namaz için davet yapıldığında Allah’ı anmaya koşun ve alışverişi bırakın. Şayet bilirseniz, bu sizin için fazlaca iyidir.”
Geçerli bir mazeret olmadan Cuma namazını terk etmek ise ağır bir vebal, büyük bir günahtır. Hakikaten Allah Resûlü (s.a.s) bir hadisinde şu biçimde buyurmaktadır: “Her kim önemsemediğinden dolayı Cuma namazını üç kez terk ederse kalbi mühürlenir.”
Değerli Anne Babalar!
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) bizlere şöyleki sesleniyor: “Yedi yaşına geldiklerinde çocuklarınızı namaza alıştırın.” Öyleyse geliniz, çocuklarımızı tatlı lisanla, güler yüzle, sabırla ve anlayışla namaza davet edelim. Ellerinden tutarak daima bir arada ailece mescide koşalım. Mescitlerin huşû ve huzur veren ikliminden çocuklarımız da nasiplensin. Onlara cami adabını olağan olarak öğretelim. Lakin çocukluklarının gereği olarak mescitte oynamalarına ve koşmalarına da müsamahayla yaklaşalım. Atacağımız yanlış bir adımla çocuklarımızın mescitten ve cemaatten uzaklaşmalarına niye olmayalım.
Sevgili Gençler!
Resûl-i Ekrem (s.a.s), Rabbine ibadet ederek yetişen gençlerin kıyamet günü arşın gölgesinde gölgeleneceklerini müjdelemektedir. bu biçimde genç kardeşim, ömrünün bu en pahalı günlerini cemaatle namaz kılarak bereketlendir. Ne olur, seni en çok Rabbine yaklaştıran namazdan kendini yoksun bırakma. Unutma, Allah’ın meskeninde cemaatle kıldığın namazlardan elde ettiğin iman ve yürekle, hutbe ve vaazlardan öğrendiğin ilim ve hikmetle dünyanı huzur yurduna, ahiretini de cennete çevireceksin inşallah.
Aziz Müslümanlar!
Namaz kılmanın önünde hiç bir mahzur yoktur. Namazdan bizi alıkoyacak, ondan daha değerli hiç bir münasebetimiz olamaz. bu biçimde, her gün beş vakit namazımızı mescitte kılmaya itina gösterelim. Bilhassa, cemaatle kılınması farz olan Cuma namazına bakılırsa vaktimizi planlayalım. Personel, patron, amir, memur, öğrenci, öğretmen, çocuk, genç, yaşlı daima birlikte Cuma namazında buluşalım. Eş, dost ve arkadaşlarımızı namazlarımızı mescitte kılmaya ve Cuma namazına teşvik edelim. Ahiret seyahatimize da bir daha bir cami avlusundan, omuz omuza saf tuttuğumuz kardeşlerimizin hüsnü şehadetleri, duaları ve kılacakları cenaze namazıyla uğurlanacağımızı unutmayalım.