Beykozlu
New member
Ekonomist Mustafa Sönmez, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati‘nin “Ocak enflasyonu yüzde 6-8 içinde meyyitr” telaffuzuna ait olarak “Ocak ayında yüzde 15’e yaklaşan bir TÜFE kaçınılmaz görünüyor. Ocak ayında TÜFE’nin yüzde 15 artması halinde yıllık TÜFE artışı yüzde 54’ü bulacak. Bu kaçınılmaz” dedi. Sönmez enflasyon dataları üzerinde TÜİK tarafınca bir “şaibe” üretilmesinin inanç kaybı yaratacağını da tabir ederek “un-ufak olacak itimadı toparlamak zinhar mümkün olmaz” sözlerini kullandı.
Sönmez Gazete Duvar’daki yazısında Türkiye İstatistik Kurumu’ndaki (TÜİK) bakılırsav değişikliği ve Bakan Nebati’nin telaffuzuna değinerek “Müdahale, inanç parçalanması yaratır” diyerek şu biçimde devam etti:
“Hele ki, Merkez Bankası’nın 28 Ocak’ta deklare ettiğı Enflasyon Raporu’nda da 2022’nin birinci aylarında yıllık yüzde 50 ötüründa bir TÜFE yaşanacağı tabir edilmişken… Hazine ile Merkez Bankası’nın burada görüş ayrılığına düştükleri de dikkatlerden kaçmadı.
3 Şubat’a birkaç gün kala, bugüne kadar hesaplanmış ve sonuca ulaşılmış ocak enflasyonu verisine bir manipülasyon rezaleti yaşanır mı? Umalım yaşanmaz. Zira bilhassa TÜİK, kaliteli data üretme performansı pek yüksek olmayan bir kuruluş olmakla birlikte, içeride ve dışarıda ‘ölçme’ yapan tüm aktörlerin başvurduğu tek kaynak. aslına bakarsan gereğince inanç yaratamayan TÜİK’te, üretilecek her yeni şaibe, bırakın içeriyi, dış alemi üzücü tesirler. Türkiye’nin şiddetle muhtaçlık duyduğu dış kaynaklara hükmeden para otoriteleri, onlara akıl veren derecelendirme kuruluşları vb. enflasyon üzere kilit bir göstergede müdahale sezdikleri taktirde, un-ufak olacak inancı toparlamak zinhar mümkün olmaz ve bu rejim, kendi ayağına tedavisi kolay olmayan bir kurşunu daha sıkmış olur. Bunun ceremesini ise tüm toplum acı bir halde öder. Özelikle de enflasyonun en sert halde ezdiği alt ve alt-orta sınıflar“
Sönmez Gazete Duvar’daki yazısında Türkiye İstatistik Kurumu’ndaki (TÜİK) bakılırsav değişikliği ve Bakan Nebati’nin telaffuzuna değinerek “Müdahale, inanç parçalanması yaratır” diyerek şu biçimde devam etti:
“Hele ki, Merkez Bankası’nın 28 Ocak’ta deklare ettiğı Enflasyon Raporu’nda da 2022’nin birinci aylarında yıllık yüzde 50 ötüründa bir TÜFE yaşanacağı tabir edilmişken… Hazine ile Merkez Bankası’nın burada görüş ayrılığına düştükleri de dikkatlerden kaçmadı.
3 Şubat’a birkaç gün kala, bugüne kadar hesaplanmış ve sonuca ulaşılmış ocak enflasyonu verisine bir manipülasyon rezaleti yaşanır mı? Umalım yaşanmaz. Zira bilhassa TÜİK, kaliteli data üretme performansı pek yüksek olmayan bir kuruluş olmakla birlikte, içeride ve dışarıda ‘ölçme’ yapan tüm aktörlerin başvurduğu tek kaynak. aslına bakarsan gereğince inanç yaratamayan TÜİK’te, üretilecek her yeni şaibe, bırakın içeriyi, dış alemi üzücü tesirler. Türkiye’nin şiddetle muhtaçlık duyduğu dış kaynaklara hükmeden para otoriteleri, onlara akıl veren derecelendirme kuruluşları vb. enflasyon üzere kilit bir göstergede müdahale sezdikleri taktirde, un-ufak olacak inancı toparlamak zinhar mümkün olmaz ve bu rejim, kendi ayağına tedavisi kolay olmayan bir kurşunu daha sıkmış olur. Bunun ceremesini ise tüm toplum acı bir halde öder. Özelikle de enflasyonun en sert halde ezdiği alt ve alt-orta sınıflar“