Beykozlu
New member
t-online röportajının ikinci bölümünde Karl-Heinz Rummenigge, DFB görev gücünün kriz planlarından, grev ortağı olarak Rudi Völler’den ve FIFA’nın tartışmalı rolünden bahsediyor.
Karl-Heinz Rummenigge, FC Bayern’de 20 yıldan fazla sorumlu bir pozisyonda çalıştıktan sonra, rekor şampiyonların CEO’su olarak neredeyse bir buçuk yıl önce emekli oldu.
Ancak 67 yaşındaki futbolcu, futbol işine sonsuza dek veda etmedi. Aksine: Rummenigge, Nisan 2021’den beri Uefa İcra Kurulu üyesidir. Yılın başından beri Alman milli takımının ardından kurulan Alman Futbol Federasyonu’nun (DFB) görev gücünün de bir parçasıdır. Katar’daki Dünya Kupası ön eleme turunu kaybetti.
t-online ile yaptığı büyük özel röportajın ikinci bölümünde, diğer şeylerin yanı sıra bundan bahsediyor ve Fifa’nın tartışmalı rolünü savunuyor.
t-online: Bay Rummenigge, yeni kurulan DFB görev gücünün bir üyesisiniz. Bu rolü üstlenmeye tam olarak kim ve ne karar verdiniz?
Karl Heinz Rummenigge: Tüm hikayenin ruhani rektörü, yeni başkan Bernd Neuendorf ile birlikte Aki Watzke’dir (BVB patronu, editörün notu). Üst üste üçüncü turnuvanın milli takımın alıştığı gibi gitmemesi üzerine bir ihtiyaç gördüler. Ancak çok kısa atlamamak gerekir. Her şey sporda reformlar veya değişiklikler getirmeye gidiyor. Milli takımın yeni direktörü Rudi Völler ile ilk değişiklik şimdiden gerçekleşti. Ama devamı gelecek.
Odak, mümkün olduğunca futbola geri dönmelidir. Bu, spor yapılarını değiştirmenin yanı sıra her şeyden önce DFB’nin apolitikleşmesi anlamına geliyor. 2016’dan bu yana, derneğe yıllardır eşlik eden huzursuzluk nedeniyle de olumsuz bir eğilim var.
Karl-Heinz Rummenigge (solda) ve Hans-Joachim Watzke: İkisi artık DFB görev gücünde birlikte çalışıyor. (Kaynak: IMAGO/Kirchner/Marco Steinbrenner)
Görev gücünün çalışmasıyla ilgili ilk ara sonucunuz nedir?
Prensip olarak, bu komitedeki tartışmalar çok açık, dürüst ve amaca yöneliktir. Tüm üyeler, ciddi bir şeyin değişmesi gerektiğini kabul etti. Bir buçuk yıldan biraz daha kısa bir süre içinde Avrupa Şampiyonası’nın ev sahibi olacağı düşünülürse, şimdi virajı almak ve coşkuyu yeniden uyandırmak önemli. Bunu daha önce yaşadım.
2000 yılında DFB görev gücünün başındayken ve Völler takım patronuyken…
Evet. Felaket bir EM’den sonra bile, bugün olduğundan biraz daha kolay olduğu ortaya çıkan geri dönüş başarılı oldu. 2006’da İtalya’ya karşı 1:4’lük mücadeleye de tanık oldum. O zamanlar DFB birlikte hareket ederek gemiyi tekrar su yüzüne çıkarmayı başardı ve ardından hepimiz taraftarların gerçekten keyif aldığı bir Dünya Kupası deneyimi yaşadık.
Völler/Rummenigge ikilisi sahada olsaydı milli takımın sportif sorunlarının birçoğu çözülmüş olurdu değil mi?
(gülüyor) En azından iyi bir forvete sahip olurduk: o bir stoper olarak oynardı ve ben de onun arkasında asılı bir forvet olarak oynardım. Ama sadece ikimiz değiliz. Örneğin, Matthias Sammer’in komitede olmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum – mutlak bir DFB içeriden ve aynı zamanda eleştirel bir ruh.
Münih’teki menajer olarak, her zaman DFB’nin en iyi dostu olarak bilinmediniz. Orada temelde değişen bir şey oldu mu?
Zaman zaman Bayern Münih ve DFB arasında kesinlikle farklı bakış açılarımız oldu. Ama ülkedeki en önemli takımın FC Bayern değil, milli takım olmasına her zaman önem verdik. Çünkü hiçbir zaman kutuplaşmadı, her zaman hayranlarını heyecanlandırdı ve birleştirdi. Artık bir derneğe ve öncülük edecek bir ekibe ihtiyacımız var. Çünkü zaman tüm futbol için, özellikle de Almanya için daha zorlu hale geliyor.
Giderek daha fazla milyarder veya eyalet, özellikle İngiltere’de kulüp satın alıyor ve bunları transfer piyasasındaki varlıklarıyla pazarlıyor. Bundesliga’nın ayak uydurması ne FC Bayern için daha kolay olmayacak.
Karl-Heinz Rummenigge (solda) çevrimiçi muhabir Julian Buhl ile röportaj yapıyor. (Kaynak: özel)
Karl-Heinz Rummenigge, FC Bayern’de 20 yıldan fazla sorumlu bir pozisyonda çalıştıktan sonra, rekor şampiyonların CEO’su olarak neredeyse bir buçuk yıl önce emekli oldu.
Ancak 67 yaşındaki futbolcu, futbol işine sonsuza dek veda etmedi. Aksine: Rummenigge, Nisan 2021’den beri Uefa İcra Kurulu üyesidir. Yılın başından beri Alman milli takımının ardından kurulan Alman Futbol Federasyonu’nun (DFB) görev gücünün de bir parçasıdır. Katar’daki Dünya Kupası ön eleme turunu kaybetti.
t-online ile yaptığı büyük özel röportajın ikinci bölümünde, diğer şeylerin yanı sıra bundan bahsediyor ve Fifa’nın tartışmalı rolünü savunuyor.
t-online: Bay Rummenigge, yeni kurulan DFB görev gücünün bir üyesisiniz. Bu rolü üstlenmeye tam olarak kim ve ne karar verdiniz?
Karl Heinz Rummenigge: Tüm hikayenin ruhani rektörü, yeni başkan Bernd Neuendorf ile birlikte Aki Watzke’dir (BVB patronu, editörün notu). Üst üste üçüncü turnuvanın milli takımın alıştığı gibi gitmemesi üzerine bir ihtiyaç gördüler. Ancak çok kısa atlamamak gerekir. Her şey sporda reformlar veya değişiklikler getirmeye gidiyor. Milli takımın yeni direktörü Rudi Völler ile ilk değişiklik şimdiden gerçekleşti. Ama devamı gelecek.
Odak, mümkün olduğunca futbola geri dönmelidir. Bu, spor yapılarını değiştirmenin yanı sıra her şeyden önce DFB’nin apolitikleşmesi anlamına geliyor. 2016’dan bu yana, derneğe yıllardır eşlik eden huzursuzluk nedeniyle de olumsuz bir eğilim var.
Karl-Heinz Rummenigge (solda) ve Hans-Joachim Watzke: İkisi artık DFB görev gücünde birlikte çalışıyor. (Kaynak: IMAGO/Kirchner/Marco Steinbrenner)
Görev gücünün çalışmasıyla ilgili ilk ara sonucunuz nedir?
Prensip olarak, bu komitedeki tartışmalar çok açık, dürüst ve amaca yöneliktir. Tüm üyeler, ciddi bir şeyin değişmesi gerektiğini kabul etti. Bir buçuk yıldan biraz daha kısa bir süre içinde Avrupa Şampiyonası’nın ev sahibi olacağı düşünülürse, şimdi virajı almak ve coşkuyu yeniden uyandırmak önemli. Bunu daha önce yaşadım.
2000 yılında DFB görev gücünün başındayken ve Völler takım patronuyken…
Evet. Felaket bir EM’den sonra bile, bugün olduğundan biraz daha kolay olduğu ortaya çıkan geri dönüş başarılı oldu. 2006’da İtalya’ya karşı 1:4’lük mücadeleye de tanık oldum. O zamanlar DFB birlikte hareket ederek gemiyi tekrar su yüzüne çıkarmayı başardı ve ardından hepimiz taraftarların gerçekten keyif aldığı bir Dünya Kupası deneyimi yaşadık.
Völler/Rummenigge ikilisi sahada olsaydı milli takımın sportif sorunlarının birçoğu çözülmüş olurdu değil mi?
(gülüyor) En azından iyi bir forvete sahip olurduk: o bir stoper olarak oynardı ve ben de onun arkasında asılı bir forvet olarak oynardım. Ama sadece ikimiz değiliz. Örneğin, Matthias Sammer’in komitede olmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum – mutlak bir DFB içeriden ve aynı zamanda eleştirel bir ruh.
Münih’teki menajer olarak, her zaman DFB’nin en iyi dostu olarak bilinmediniz. Orada temelde değişen bir şey oldu mu?
Zaman zaman Bayern Münih ve DFB arasında kesinlikle farklı bakış açılarımız oldu. Ama ülkedeki en önemli takımın FC Bayern değil, milli takım olmasına her zaman önem verdik. Çünkü hiçbir zaman kutuplaşmadı, her zaman hayranlarını heyecanlandırdı ve birleştirdi. Artık bir derneğe ve öncülük edecek bir ekibe ihtiyacımız var. Çünkü zaman tüm futbol için, özellikle de Almanya için daha zorlu hale geliyor.
Giderek daha fazla milyarder veya eyalet, özellikle İngiltere’de kulüp satın alıyor ve bunları transfer piyasasındaki varlıklarıyla pazarlıyor. Bundesliga’nın ayak uydurması ne FC Bayern için daha kolay olmayacak.
Karl-Heinz Rummenigge (solda) çevrimiçi muhabir Julian Buhl ile röportaj yapıyor. (Kaynak: özel)