Beykozlu
New member
Eski İktisat Bakanı Prof. Dr. Işın Çelebi, Ntv’de katıldığı bir programda “Faizin piyasa şartlarına bakılırsa oluşması gerektiğine inanıyorum” tabirlerini kullandı. Çelebi, faizlerin düşse bile dolar kurunda önemli düşüşlerin olmayacağını lisana getirdi.
İktisadın yalnızca kur ve faizle yönetilemeyeceğini söz eden Çelebi şu biçimde konuştu:
“Üretimdeki sürece de bakmamız gerekiyor, işsizliğe bakmamız gerekiyor. Üretimde altyapı yatırımlarından kaynaklanan bir artış var. Yüzde 8-9 üzere bir büyüme oranına erişiyor. Lakin başka yandan işsizlik önemli halde yüzde 15’ler düzebir daha yaklaştı. Genç işsizlik de yüzde 25. Resmi sayılara göre işsizlik oranı yüzde 12 civarında . İşsizlik sayısının hayli önemli bir gösterge olduğunu kanaatindeyim. Gelir dağılımının bozukluk ve pazardaki fiyat artışı çalışanın emeklinin hayli önemli kahır ortasında olduğunu gösteriyor. Yalnızca faiz ve kur sıkıntısı değil, iktisadın üretim ve işsizlik mevzularını da birlikte değerlendirmeliyiz.”
“Merkez Bankası’nın piyasalardan alacağı sinyallere nazaran bir idare anlayışı oluşturması gerekli”
Bir gerçek var Türkiye’nin ortasında olduğu kaidelerde yabancı sermaye girişi durmuş vaziyette. İhracatın kur artışıyla birlikte dolaylı olarak desteklendiğinin ve ihracatın 200 milyar doları aşarak 210 milyara çıktığı belirtiliyor ve ihracat artışından dolayı cari süreçler açığı düşüyor. Bu da üretim artışını birlikteinde getirerek Türkiye’de büyümenin artacağı belirtiliyor.
İhracat artışıyla büyüme benim de desteklediğim bir model. Lakin ithalatta bilhassa ihracat mamüllerinde girdi olarak kullanılan mamüllerin ithalatında da pahalılaşma oluyor. Burada kıymetli olan iktisadın bütün istikrarlarını âlâ oluşturmak lazım. Yalnızca faizi indir, kuru çıkar, üretimi işsizliği önünü alacak istihdam artışını sağlamakta yavaş kal, bu hakikat değil.
Hakikat olan; iktisadın tüm istikrarlarını, meçhullüğü ve güvensizliği kaldıracak biçimde yönetmek. Bu doğrultu da Merkez Bankası’nın piyasalardan alacağı bilgilere ve sinyallere bakılırsa bir idare anlayışı oluşturması gerekli.
İktisadın yalnızca kur ve faizle yönetilemeyeceğini söz eden Çelebi şu biçimde konuştu:
“Üretimdeki sürece de bakmamız gerekiyor, işsizliğe bakmamız gerekiyor. Üretimde altyapı yatırımlarından kaynaklanan bir artış var. Yüzde 8-9 üzere bir büyüme oranına erişiyor. Lakin başka yandan işsizlik önemli halde yüzde 15’ler düzebir daha yaklaştı. Genç işsizlik de yüzde 25. Resmi sayılara göre işsizlik oranı yüzde 12 civarında . İşsizlik sayısının hayli önemli bir gösterge olduğunu kanaatindeyim. Gelir dağılımının bozukluk ve pazardaki fiyat artışı çalışanın emeklinin hayli önemli kahır ortasında olduğunu gösteriyor. Yalnızca faiz ve kur sıkıntısı değil, iktisadın üretim ve işsizlik mevzularını da birlikte değerlendirmeliyiz.”
“Merkez Bankası’nın piyasalardan alacağı sinyallere nazaran bir idare anlayışı oluşturması gerekli”
Bir gerçek var Türkiye’nin ortasında olduğu kaidelerde yabancı sermaye girişi durmuş vaziyette. İhracatın kur artışıyla birlikte dolaylı olarak desteklendiğinin ve ihracatın 200 milyar doları aşarak 210 milyara çıktığı belirtiliyor ve ihracat artışından dolayı cari süreçler açığı düşüyor. Bu da üretim artışını birlikteinde getirerek Türkiye’de büyümenin artacağı belirtiliyor.
İhracat artışıyla büyüme benim de desteklediğim bir model. Lakin ithalatta bilhassa ihracat mamüllerinde girdi olarak kullanılan mamüllerin ithalatında da pahalılaşma oluyor. Burada kıymetli olan iktisadın bütün istikrarlarını âlâ oluşturmak lazım. Yalnızca faizi indir, kuru çıkar, üretimi işsizliği önünü alacak istihdam artışını sağlamakta yavaş kal, bu hakikat değil.
Hakikat olan; iktisadın tüm istikrarlarını, meçhullüğü ve güvensizliği kaldıracak biçimde yönetmek. Bu doğrultu da Merkez Bankası’nın piyasalardan alacağı bilgilere ve sinyallere bakılırsa bir idare anlayışı oluşturması gerekli.