Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan, kıyı yönetmeliği değişikliği açıklaması
Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürü Yavuz Erdal Kayapınar, 16 Nisan’da Resmi Gazete’de yayımlanan ‘Kıyı Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik hakkında yaptığı açıklamalarda kıyıların ranta, yapılaşmaya açılması, kıyı kullanmasının değiştirilmesinin kelam konusu olmadığını söylemiş oldu.
Basın mensuplarına açıklamada bulunan Kayapınar, Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğe kıyı kenar çizgilerinin onaylanması ve ilanıyla ilgili bir fıkra eklendiğini, bu ek unsur ile kıyı kenarı çizgisinin nasıl değiştirilebileceği konusunda bir karar eklendiğini lisana getirerek şu kelamları kaydetti:
“Burada kıyı alanının kullanmasıyla ilgili hiç bir konu yoktur. Yalnızca kıyı alanında deniz tarafınca itibaren kıyı kenar çizgisi tespit edildi. Kıyı kenar çizgisi deniz tarafında kalan kanun ve yönetmelikte açıklandıği üzere ‘kıyı alanı’ olarak tanımlanmaktadır. halbuki bizim yaptığımız düzenleme büsbütün kıyı kenar çizgisi ile alakalı.”
“Kıyı kenar çizgisinin değiştirilmesi kelam konusu değildir”
Öbür bir eğin 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında Kültür ve Turizm Muhafaza ve Gelişim Bölgesi ilan edilen alanlarda kıyı kenar çizgisinin tespitine ait olduğunu tabir eden Kayapınar, açıklamalarını şu sözler ile sürdürdü:
“Tahsis edilmiş kıyı alanlarında ve ittifak müsaadesi verilmiş ve de turizm işletme dokümanı almış yapıların bulunduğu alanlarda kıyı kenar çizgisine ait itiraz edilmesi halinde valilik nezdinde oluşturulmuş kıyı kenar çizgisi tespit komitesince bir daha bir inceleme imkanı doğmakta, bilimsel ve teknik münasebete aslına bakarsanız dayanmıyorsa burada da bir kıyı kenar çizgisinin değiştirilmesi kelam konusu değildir.”
“Valiliklere yeni bir yetki verilmesi kelam konusu değildir”
Yönetmelikle ilgili tartışmalara değine Kayapınar, şu kelamları kaydetti:
“Yönetmeliğe yapılan ek ile valiliklere yeni bir yetki verilmesi kelam konusu değildir. Kıyı kenar kurulu uzman meslek kısımlarından oluşmaktadır. En az 5 şahıstan oluşan, jeoloji mühendisi yahut jeomorfolog, kent plancısı, inşaat mühendisi, ziraat mühendisi, harita mühendisi yahut kadastro mühendislerinden oluşmaktadır. ötürüsıyla bu kurul liyakat sahibi uzmanlardan oluşmaktadır.
“Kıyılar devletin karar ve tasarrufu altındadır”
Bu kurulun kıyı kenar çizgisini talebe göre değiştirmesi kelam konusu değildir. Kıyılar devletin karar ve tasarrufu altındadır. Bu konu hem Anayasa’dan birebir vakitte Kıyı Kanunu’ndan gelmektedir. Burada vurgulanması gereken belirttiğimiz bu iki alanla ilgili mevcutta kıyı kenar çizgisine itirazların yapılmasıdır. İtiraz yapılmaması halinde aslına bakarsan gündeme gelmesi kelam konusu değildir. İtiraz yapılması halinde bunun hazine ve kamu lehine bilimsel ve teknik münasebetler çerçevesinde kıymetlendirilerek, kıyı kenar çizgisinin bir daha belirlenmesi kelam konusudur.
“Kıyıların ranta, yapılaşmaya açılması, kıyı kullanmasının değiştirilmesi kelam konusu değildir”
Karıştırılan şudur; kıyı kenar çizgisi tespit edildi, kıyı kullanımları değiştirildi. bu biçimde bir şey yok. Kıyı kenar çizgisinin tespit edilmesi halinde, kıyılar vatandaşın kullanmasına kapatılıyor, özel mülkiyete açılıyor, kıyılar yağmalanıyor; bu biçimde bir konu mutlaka kelam konusu değildir. Bizim senelerdan beri kıyı kenar çizgisi kurullarına yaptırdığımız ve yürüttüğümüz çalışmalar vardır, hiç birinde talebe yönelik bir gerçekleşme olmamıştır. Bunları bilhassa söz etmek isterim. Kıyıların ranta, yapılaşmaya açılması, kıyı kullanmasının değiştirilmesi kelam konusu değildir. Bu büsbütün Kıyı Kanunu’nu, kıyı yönetmeliğini bilmemekten kaynaklı değerlendirmelerdir.”
Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürü Yavuz Erdal Kayapınar, 16 Nisan’da Resmi Gazete’de yayımlanan ‘Kıyı Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik hakkında yaptığı açıklamalarda kıyıların ranta, yapılaşmaya açılması, kıyı kullanmasının değiştirilmesinin kelam konusu olmadığını söylemiş oldu.
Basın mensuplarına açıklamada bulunan Kayapınar, Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğe kıyı kenar çizgilerinin onaylanması ve ilanıyla ilgili bir fıkra eklendiğini, bu ek unsur ile kıyı kenarı çizgisinin nasıl değiştirilebileceği konusunda bir karar eklendiğini lisana getirerek şu kelamları kaydetti:
“Burada kıyı alanının kullanmasıyla ilgili hiç bir konu yoktur. Yalnızca kıyı alanında deniz tarafınca itibaren kıyı kenar çizgisi tespit edildi. Kıyı kenar çizgisi deniz tarafında kalan kanun ve yönetmelikte açıklandıği üzere ‘kıyı alanı’ olarak tanımlanmaktadır. halbuki bizim yaptığımız düzenleme büsbütün kıyı kenar çizgisi ile alakalı.”
“Kıyı kenar çizgisinin değiştirilmesi kelam konusu değildir”
Öbür bir eğin 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında Kültür ve Turizm Muhafaza ve Gelişim Bölgesi ilan edilen alanlarda kıyı kenar çizgisinin tespitine ait olduğunu tabir eden Kayapınar, açıklamalarını şu sözler ile sürdürdü:
“Tahsis edilmiş kıyı alanlarında ve ittifak müsaadesi verilmiş ve de turizm işletme dokümanı almış yapıların bulunduğu alanlarda kıyı kenar çizgisine ait itiraz edilmesi halinde valilik nezdinde oluşturulmuş kıyı kenar çizgisi tespit komitesince bir daha bir inceleme imkanı doğmakta, bilimsel ve teknik münasebete aslına bakarsanız dayanmıyorsa burada da bir kıyı kenar çizgisinin değiştirilmesi kelam konusu değildir.”
“Valiliklere yeni bir yetki verilmesi kelam konusu değildir”
Yönetmelikle ilgili tartışmalara değine Kayapınar, şu kelamları kaydetti:
“Yönetmeliğe yapılan ek ile valiliklere yeni bir yetki verilmesi kelam konusu değildir. Kıyı kenar kurulu uzman meslek kısımlarından oluşmaktadır. En az 5 şahıstan oluşan, jeoloji mühendisi yahut jeomorfolog, kent plancısı, inşaat mühendisi, ziraat mühendisi, harita mühendisi yahut kadastro mühendislerinden oluşmaktadır. ötürüsıyla bu kurul liyakat sahibi uzmanlardan oluşmaktadır.
“Kıyılar devletin karar ve tasarrufu altındadır”
Bu kurulun kıyı kenar çizgisini talebe göre değiştirmesi kelam konusu değildir. Kıyılar devletin karar ve tasarrufu altındadır. Bu konu hem Anayasa’dan birebir vakitte Kıyı Kanunu’ndan gelmektedir. Burada vurgulanması gereken belirttiğimiz bu iki alanla ilgili mevcutta kıyı kenar çizgisine itirazların yapılmasıdır. İtiraz yapılmaması halinde aslına bakarsan gündeme gelmesi kelam konusu değildir. İtiraz yapılması halinde bunun hazine ve kamu lehine bilimsel ve teknik münasebetler çerçevesinde kıymetlendirilerek, kıyı kenar çizgisinin bir daha belirlenmesi kelam konusudur.
“Kıyıların ranta, yapılaşmaya açılması, kıyı kullanmasının değiştirilmesi kelam konusu değildir”
Karıştırılan şudur; kıyı kenar çizgisi tespit edildi, kıyı kullanımları değiştirildi. bu biçimde bir şey yok. Kıyı kenar çizgisinin tespit edilmesi halinde, kıyılar vatandaşın kullanmasına kapatılıyor, özel mülkiyete açılıyor, kıyılar yağmalanıyor; bu biçimde bir konu mutlaka kelam konusu değildir. Bizim senelerdan beri kıyı kenar çizgisi kurullarına yaptırdığımız ve yürüttüğümüz çalışmalar vardır, hiç birinde talebe yönelik bir gerçekleşme olmamıştır. Bunları bilhassa söz etmek isterim. Kıyıların ranta, yapılaşmaya açılması, kıyı kullanmasının değiştirilmesi kelam konusu değildir. Bu büsbütün Kıyı Kanunu’nu, kıyı yönetmeliğini bilmemekten kaynaklı değerlendirmelerdir.”