Hangi hemşireler nöbet tutar ?

Deniz

New member
Hangi Hemşireler Nöbet Tutar?

Merhaba forumdaşlar!

Nöbet tutmak bir hemşirenin hayatının ayrılmaz bir parçası mıdır, yoksa sadece hastanede biraz fazladan gece mesaisi yapmak mı? Hep birlikte keşfedeceğiz! Ama önce şunu kabul edelim: Hemşirelik, genelde gündüz mesaisiyle tanınan bir meslek gibi görünse de, gece nöbetlerinin kendi özel dünyası vardır. Bu yazıda, hemşirelerin nöbet tutma özelliklerini mizahi bir şekilde inceleyeceğiz. Hem de erkeklerin çözüm odaklı, kadınların ise empatik yaklaşımlarını birleştirerek!

Erkek Hemşireler: Çözüm Odaklı, Stratejik ve Mükemmel Planlayıcılar!

Erkek hemşireler, nöbet konusunda birer strateji ustasıdır. Öncelikle şunu kabul edelim, nöbet yazıldığında hemen "Acaba hangi gece takımı kurmalıyız?" diye düşünürler. Çünkü onlar için nöbet sadece geceyi geçirmek değil, aynı zamanda bir “oyun”dur. Bu oyunun kazananı olmak için her detayı önceden planlarlar.

Kadınlar sabahın köründe uyanıp kahve içmeye karar verirken, erkek hemşireler geceyi nasıl geçireceklerinin hesabını yapmaya başlar. Nöbetin ilk saatlerinde birer "savaşçı" gibi nöbet kulübelerine yerleşirler. Hızlı bir şekilde acil bir vaka çıkarsa, "Hadi bakalım, çözüm odaklı olmalıyız!" diye kafalarında şablonlar oluştururlar. Olay, ne kadar karmaşık olursa olsun, çözülmeye programlıdırlar.

“Tamam, ventilatör bozuldu. Benim hallettiğim cihazları kimse bilmez.” - İşte bir erkek hemşire nöbet konuşması.

Bunlar, nöbet boyunca sürekli pratik çözüm önerileri sunan ve her zaman bir planı olan insanlardır. En zor durumda bile “Hızlıca her şeyin başına geçeriz!” diyerek sorunları çözmeye başlarlar. Tabii ki bu stratejiler bazen işleri karmaşıklaştırabilir, ama kesinlikle en büyük artıları, 10 dakika içinde 10 farklı senaryoya hazırlanmış olmalarıdır.

Kadın Hemşireler: Empati, İlişki ve Gönül Bağları Kuran Efsaneler!

Ve şimdi, kadın hemşirelere geliyoruz. Kim demiş hemşirelerin empatik olması yalnızca kadınların işidir? Kadın hemşireler nöbet tutarken, her hasta ile bağ kurmak, onları anlamak, onlara umut aşılamak konusunda adeta birer büyücüdür. Ancak tabii ki, bu büyü her zaman başkalarını mutlu etmeye yöneliktir. Kendi ruh halini pek bir kimse önemsemez!

Mesela, sabahın 03:00’ünde bir hasta yatağında “Hemşire, kalbim sıkışıyor…” diye bir ses duyarlar. Hemen ışıkları açar ve "Merak etme, seni çok iyi anlıyorum. Şimdi sana biraz masaj yapacağım, sonrasında bir çay içeceğiz" diyerek hastanın rahatlamasını sağlarlar. Ve evet, erkek hemşireler de bir kahve içebilirken, kadın hemşireler 4 farklı hasta ile aynı anda sohbet edebilme yeteneğine sahiptirler.

Kadın hemşirelerin nöbet esnasındaki yaklaşımı ise şu şekildedir: Hasta odasına girdiğinde, önce göz teması kurar, sonra hastanın rahatlayıp rahatlamadığını sorar, ardından biraz sohbet eder, sonra ise odayı tam anlamıyla "ev gibi" hissettirir. Zira empati ve ilişki odaklı bir yaklaşımdır bu.

“Bu gece seni rahatlatacağım, birlikte geçireceğimiz birkaç saat olacak,” diyerek hastalarına güven verirken, bir yandan da yan odada tıbbi müdahaleyi yapacak olan doktorla sürekli iletişimde kalır. Gerçekten, her zaman gülümsemesiyle nöbet tutarlar!

Gece Nöbetinde Her Şey Farklıdır!

Bir de tabii gece nöbeti meselesi var. Sabah nöbetini tutan hemşireler, gece nöbetine göre daha şanslı sayılır. Çünkü gece nöbetinde her şey daha farklıdır. Hemşireler daha çok yalnızdır, hastalarla daha çok yüz yüze gelirler. Adeta geceyi, birer "ruh arkadaşına" dönüştürürler.

Gece nöbetinde hemşirelerin en sevdiği anlardan biri, o hasta odasındaki sessizliğe dalıp, yalnızca kendi düşüncelerine odaklanmak için birkaç saniye kaybolmaktır. Ama her hemşire, bu yalnızlığın bir gün kaybolup, kapı çalındığında bir hastanın acil yardım çağrısına dönüşeceğini bilir. O yüzden, erkek hemşirelerin stratejik düşüncesi devreye girerken, kadın hemşireler ise sadece bir “yardım eli” olmayı amaçlarlar.

Biraz şaka bir yana, gece nöbeti hemşirelerin psikolojik olarak sınav verdikleri, kendi sınırlarını zorladıkları bir dönemdir. Ama sonunda, şunları biliyoruz ki, nöbet tutan her hemşire, çok değerli ve her birinin kendine özgü bakış açısı vardır.

Sonuçta Kimseyi Kandırmayalım, Hepimiz Aynı Gemideyiz!

Sonuçta, nöbeti tutarken kimseyi kandırmaya gerek yok: Her hemşire, gece boyunca kimseye belli etmeden kendi ritüellerini oluşturur. Birçoğumuz gece boyunca dinlenmeye çalışırken, hastaların ihtiyaçlarına karşılık veririz. Ama işin sonunda hepimiz aynı şeyi düşünürüz: “Bir nöbeti daha atlattık!”

Forumda kimler gece nöbeti tuttuğunda neler hissediyor? Hangi taktiklerle daha rahat geçiriyorsunuz? Benzer deneyimlerinizi bizimle paylaşın, bakalım kimler "gerçek" hemşire stratejistleri!