Hava araçları için üretilen yerli mühimmat görücüye çıktı
Türk savunma endüstrisinde son 20 yılda yapılan atılım tarihe geçti.
Üretilen yerli ve ulusal araçlar, silahlar ve mühimmat, Türk savunma sanayisini dünya çapında sayılı ülkeler ortasına soktu.
Bu alandaki çalışmalar devam ederken üretilen ulusal ürünler SAHA EXPO Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı’nda görücüye çıktı.
Türkiye’nin savunma endüstrisindeki en değerli tasarım ofisi ve AR-GE merkezlerinden Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE), mühimmat teknolojilerindeki kabiliyetlerini fuarda sergiledi.
Bu kapsamda büsbütün yerli imkanlarla üretilen beşerli ve insansız hava araçlarının kullanabileceği MAM-C, MAM-L, MAM-T, SOM Stand-Off, SOM-J Stand-Off üzere yerli mühimmatlardan daha sonra aileye yeni bir üye daha katıldı.
Kayı birinci defa görücüye çıktı
TÜBİTAK SAGE, hür düşüş, “at-unut, hava-yer” mühimmat sınıfında, sahip olduğu özellikler ve eser yelpazesiyle epey çeşitli insanlı/insansız hava platformlarında kullanılabilir yeni silah sistemi Kayı’yı birinci sefer sergiledi.
Kayı
Anti işçi, zırh delici/nüfuz edici
Yerli ve ulusal, modüler ve maliyet faal tasarım kriterleri göz önünde bulundurularak tasarlanan silah sistemi, operasyonel kabiliyetler ve maliyetleri minimize etme açısından kuvvetli bir pozisyonda yer alıyor.
Kayı Güdümlü Minyatür Mühimmat Ailesi’nin dizaynında kullanılan alt bileşenlerin tamamı yerli ve ulusal olarak geliştirildi. Değişen operasyon konseptlerine yönelik Kayı mühimmatları, anti işçi, zırh delici/nüfuz edici yahut termobarik tesirli harp başlıklarıyla kullanılabilecek.
Kayı silah sistemi, Kayı mühimmat ailesi için özel olarak tasarlanmış Modüler Çoklu Salan Sistemi ile bir arada çeşitli platformlara süratli ve esnek entegrasyon kabiliyetine sahip bulunuyor.
MAM-T
Menzili 25 kilometre
Silah sistemi ortasında yer alan oldukcalu salana entegre gerçek vakitli atış denetim modülü, birden çok mühimmatla taarruzu destekleyecek biçimde geliştirildi. Kayı Güdümlü Minyatür Mühimmat Ailesi üyelerinden Kayı 30, 30 kilogram tartısında ve 100 santimetre uzunluğunda; Kayı 50 ise 50 kilogram tartısında ve 130 santimetre uzunluğunda bulunuyor. Menzili 25 kilometreyi bulan Kayı mühimmatları 3 metreden küçük cep kıymetleriyle vazife yapabilecek.
Açıklamalarda bulunan TÜBİTAK SAGE Enstitü Müdürü Gürcan Okumuş, TÜBİTAK’ın fuara büyük bir stantla katıldığını söylemiş oldu.
Fuara beklediğinin üzerinde bir iştirak olduğunu belirten Okumuş, epey sayıda firma ve alt yükleniciyle görüşmeler gerçekleştirdiklerini, yurt içi ve dışı heyetlerle verimli görüşmeler için bir ortaya geldiklerini bildirdi.
Okumuş, bu görüşmelerin bir kısmının iş ve ihracat potansiyeline dönebileceğini söz etti.
Gürcan Okumuş, “SAHA EXPO’nun geçen seneye göre hayli yol aldığını gördük. Bir marka olmaya yanlışsız da gidiyor.” dedi.
MAM-L
Milli Muharip Uçak’ta da kullanılabilecek
Fuarda birinci sefer sergilenen güdümlü minyatür mühimmat ailesi Kayı’ya yönelik sorular üzerine Okumuş, Türkiye’nin İHA’larda önemli yol aldığını vurguladı.
Okumuş, İHA’lar gelişirken bir yandan da altındaki mühimmat ailesinin de genişlemesinin kıymet kazandığına işaret ederek, şu biçimde konuştu:
“İlk İHA mühimmatı olarak Bozok’u yapmıştık ve seri üretimi devam eden bir proje. Farklı tartı ve tiplerde mühimmatlara gereksinim olduğunu görüyoruz. Zira farklı, değişik yük taşıma kapasitelerine sahip İHA’larımız da gelişiyor.
Dünyaya da hayli fazla İHA satmaya başladık, bu da fazlaca değerli. ötürüsıyla İHA’larımızın gittiği her yer mühimmatlar için de değerli bir pazar. Farklı talep ve istekler olabiliyor. Kayı’nın, orta yük sınıfında özellikleriyle bir boşluğu doldurduğunu düşünüyoruz. Farklı versiyonları, 30, 50 kilogramlık versiyonları var.
Farklı arayıcı başlıkları olacak. 17 kilogramdan başlayıp, 100 kilograma, Kuzgun’a kadar bir İHA mühimmat ailesi bu türlü oluşmuş oluyor. Güdüm kitlerimiz Gözde’ler, Gökçe’ler daha ağır yük taşıyabilen İHA’larda taşınabiliyor. F-16, F-4’ler için geliştirdiğimiz mühimmatlar, oralarda aslına bakarsanız kullanılabiliyor.
Bu mühimmatlar İHA’larda kullanılabilecek ancak önümüzdeki devirde örneğin Ulusal Muharip Uçak’ın kapalı iç istasyonunda epeyce adetli olarak da taşınabilecek. Yani yalnızca İHA mühimmatı olarak da bakmamak lazım. Bunlar stratejik olarak her platformda kullanılabilecek.”
MAM-C
“Yeni mühimmatlar “lego” üzere oluşturuluyor”
Projenin seyrine ait de bilgi veren Okumuş, Kayı’nın atış testlerine hazırlandığını söylemiş oldu.
Platformların yoğunluğuna bağlı olarak atışlara başlayacaklarını bildiren Okumuş, “Önümüzdeki yıl ortasında üretimini başlatabileceğimizi öngörüyoruz. aslına bakarsan Türkiye belirli bir olgunluk düzeyine ulaştı. Mühimmat geliştirme, yetişmiş edip hazır hale getirme eskiye göre fazlaca kolay.
Birfazlaca alt bileşen, elektronik kart dizaynları, yazılımlar, arayıcı başlıklar hazır. Bunları artık bir lego üzere bir ortaya getiriyoruz. elbette geometri değiştiğinde kimi farklı aerodinamik tahliller yapılıyor fakat artık bir mühimmatı geliştirip atışa ve üretime hazır hale getirmenin takvimi fazlaca kısaldı diyebiliriz.” dedi.
SOM-J Stand-Off
Bundan daha sonraki vizyonumuzda hipersonik sistemler var
TÜBİTAK SAGE’nin gelecek periyotta ağırlaşacağı çalışmalara da değinen Okumuş, olgunluk düzeyine gelen güdüm kitleri, seyir füzeleri üzere birfazlaca sistem bulunduğunu ve bunlara yönelik çalışmaların devam ettiğini anlattı.
Bir yandan da yüksek teknoloji eseri sistemlere yönelik çalışmaların sürdüğüne işaret eden Okumuş, şunları kaydetti:
“Süpersonik rejime aslına bakarsan hava-hava füzelerimizle ulaşmıştık. Gökhan Projemiz muvaffakiyetle devam ediyor, takvimin de önündeyiz, epey âlâ gidiyor. Onun haricinde artık birtakım projelerin de ön hazırlıklarını yapıyoruz.
Bundan daha sonraki vizyonumuzda hipersonik sistemler var, bunlara yönelik scramjet üzere motor sistemlerinin geliştirilmesi. Hipersonik dediğimizde materyalinden hipersonik suratlara dayanan elektroniklerine kadar biroldukca çalışma yürütülmesi gerekiyor. Gelecek vizyonumuzda bu çalışmalar var ve bunlara ait hazırlıklar devam ediyor.”
SOM Stand-Off
Türk savunma endüstrisinde son 20 yılda yapılan atılım tarihe geçti.
Üretilen yerli ve ulusal araçlar, silahlar ve mühimmat, Türk savunma sanayisini dünya çapında sayılı ülkeler ortasına soktu.
Bu alandaki çalışmalar devam ederken üretilen ulusal ürünler SAHA EXPO Savunma, Havacılık ve Uzay Sanayi Fuarı’nda görücüye çıktı.
Türkiye’nin savunma endüstrisindeki en değerli tasarım ofisi ve AR-GE merkezlerinden Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE), mühimmat teknolojilerindeki kabiliyetlerini fuarda sergiledi.
Bu kapsamda büsbütün yerli imkanlarla üretilen beşerli ve insansız hava araçlarının kullanabileceği MAM-C, MAM-L, MAM-T, SOM Stand-Off, SOM-J Stand-Off üzere yerli mühimmatlardan daha sonra aileye yeni bir üye daha katıldı.
Kayı birinci defa görücüye çıktı
TÜBİTAK SAGE, hür düşüş, “at-unut, hava-yer” mühimmat sınıfında, sahip olduğu özellikler ve eser yelpazesiyle epey çeşitli insanlı/insansız hava platformlarında kullanılabilir yeni silah sistemi Kayı’yı birinci sefer sergiledi.
Kayı
Anti işçi, zırh delici/nüfuz edici
Yerli ve ulusal, modüler ve maliyet faal tasarım kriterleri göz önünde bulundurularak tasarlanan silah sistemi, operasyonel kabiliyetler ve maliyetleri minimize etme açısından kuvvetli bir pozisyonda yer alıyor.
Kayı Güdümlü Minyatür Mühimmat Ailesi’nin dizaynında kullanılan alt bileşenlerin tamamı yerli ve ulusal olarak geliştirildi. Değişen operasyon konseptlerine yönelik Kayı mühimmatları, anti işçi, zırh delici/nüfuz edici yahut termobarik tesirli harp başlıklarıyla kullanılabilecek.
Kayı silah sistemi, Kayı mühimmat ailesi için özel olarak tasarlanmış Modüler Çoklu Salan Sistemi ile bir arada çeşitli platformlara süratli ve esnek entegrasyon kabiliyetine sahip bulunuyor.
MAM-T
Menzili 25 kilometre
Silah sistemi ortasında yer alan oldukcalu salana entegre gerçek vakitli atış denetim modülü, birden çok mühimmatla taarruzu destekleyecek biçimde geliştirildi. Kayı Güdümlü Minyatür Mühimmat Ailesi üyelerinden Kayı 30, 30 kilogram tartısında ve 100 santimetre uzunluğunda; Kayı 50 ise 50 kilogram tartısında ve 130 santimetre uzunluğunda bulunuyor. Menzili 25 kilometreyi bulan Kayı mühimmatları 3 metreden küçük cep kıymetleriyle vazife yapabilecek.
Açıklamalarda bulunan TÜBİTAK SAGE Enstitü Müdürü Gürcan Okumuş, TÜBİTAK’ın fuara büyük bir stantla katıldığını söylemiş oldu.
Fuara beklediğinin üzerinde bir iştirak olduğunu belirten Okumuş, epey sayıda firma ve alt yükleniciyle görüşmeler gerçekleştirdiklerini, yurt içi ve dışı heyetlerle verimli görüşmeler için bir ortaya geldiklerini bildirdi.
Okumuş, bu görüşmelerin bir kısmının iş ve ihracat potansiyeline dönebileceğini söz etti.
Gürcan Okumuş, “SAHA EXPO’nun geçen seneye göre hayli yol aldığını gördük. Bir marka olmaya yanlışsız da gidiyor.” dedi.
MAM-L
Milli Muharip Uçak’ta da kullanılabilecek
Fuarda birinci sefer sergilenen güdümlü minyatür mühimmat ailesi Kayı’ya yönelik sorular üzerine Okumuş, Türkiye’nin İHA’larda önemli yol aldığını vurguladı.
Okumuş, İHA’lar gelişirken bir yandan da altındaki mühimmat ailesinin de genişlemesinin kıymet kazandığına işaret ederek, şu biçimde konuştu:
“İlk İHA mühimmatı olarak Bozok’u yapmıştık ve seri üretimi devam eden bir proje. Farklı tartı ve tiplerde mühimmatlara gereksinim olduğunu görüyoruz. Zira farklı, değişik yük taşıma kapasitelerine sahip İHA’larımız da gelişiyor.
Dünyaya da hayli fazla İHA satmaya başladık, bu da fazlaca değerli. ötürüsıyla İHA’larımızın gittiği her yer mühimmatlar için de değerli bir pazar. Farklı talep ve istekler olabiliyor. Kayı’nın, orta yük sınıfında özellikleriyle bir boşluğu doldurduğunu düşünüyoruz. Farklı versiyonları, 30, 50 kilogramlık versiyonları var.
Farklı arayıcı başlıkları olacak. 17 kilogramdan başlayıp, 100 kilograma, Kuzgun’a kadar bir İHA mühimmat ailesi bu türlü oluşmuş oluyor. Güdüm kitlerimiz Gözde’ler, Gökçe’ler daha ağır yük taşıyabilen İHA’larda taşınabiliyor. F-16, F-4’ler için geliştirdiğimiz mühimmatlar, oralarda aslına bakarsanız kullanılabiliyor.
Bu mühimmatlar İHA’larda kullanılabilecek ancak önümüzdeki devirde örneğin Ulusal Muharip Uçak’ın kapalı iç istasyonunda epeyce adetli olarak da taşınabilecek. Yani yalnızca İHA mühimmatı olarak da bakmamak lazım. Bunlar stratejik olarak her platformda kullanılabilecek.”
MAM-C
“Yeni mühimmatlar “lego” üzere oluşturuluyor”
Projenin seyrine ait de bilgi veren Okumuş, Kayı’nın atış testlerine hazırlandığını söylemiş oldu.
Platformların yoğunluğuna bağlı olarak atışlara başlayacaklarını bildiren Okumuş, “Önümüzdeki yıl ortasında üretimini başlatabileceğimizi öngörüyoruz. aslına bakarsan Türkiye belirli bir olgunluk düzeyine ulaştı. Mühimmat geliştirme, yetişmiş edip hazır hale getirme eskiye göre fazlaca kolay.
Birfazlaca alt bileşen, elektronik kart dizaynları, yazılımlar, arayıcı başlıklar hazır. Bunları artık bir lego üzere bir ortaya getiriyoruz. elbette geometri değiştiğinde kimi farklı aerodinamik tahliller yapılıyor fakat artık bir mühimmatı geliştirip atışa ve üretime hazır hale getirmenin takvimi fazlaca kısaldı diyebiliriz.” dedi.
SOM-J Stand-Off
Bundan daha sonraki vizyonumuzda hipersonik sistemler var
TÜBİTAK SAGE’nin gelecek periyotta ağırlaşacağı çalışmalara da değinen Okumuş, olgunluk düzeyine gelen güdüm kitleri, seyir füzeleri üzere birfazlaca sistem bulunduğunu ve bunlara yönelik çalışmaların devam ettiğini anlattı.
Bir yandan da yüksek teknoloji eseri sistemlere yönelik çalışmaların sürdüğüne işaret eden Okumuş, şunları kaydetti:
“Süpersonik rejime aslına bakarsan hava-hava füzelerimizle ulaşmıştık. Gökhan Projemiz muvaffakiyetle devam ediyor, takvimin de önündeyiz, epey âlâ gidiyor. Onun haricinde artık birtakım projelerin de ön hazırlıklarını yapıyoruz.
Bundan daha sonraki vizyonumuzda hipersonik sistemler var, bunlara yönelik scramjet üzere motor sistemlerinin geliştirilmesi. Hipersonik dediğimizde materyalinden hipersonik suratlara dayanan elektroniklerine kadar biroldukca çalışma yürütülmesi gerekiyor. Gelecek vizyonumuzda bu çalışmalar var ve bunlara ait hazırlıklar devam ediyor.”
SOM Stand-Off