semaver
New member
ARD'nin mutlu olmak için nedenleri var: Pazar günkü “Tatort” pek çok izleyiciyi ekranlara çekti ve TV izleyicileri tarafından iyi karşılandı.
Son iki “Tatort” filminin çoğunlukla olumlu eleştiriler almasının ardından Pazar günkü “Tatort” da seyircinin büyük bir kısmını ikna etti. İzleyici derecelendirmesi de etkileyici:
Yaklaşık dokuz buçuk milyon izleyicinin bulunduğu Dresden'deki vaka, Pazar akşamı televizyon izleyenlerin üçte birine ulaştı.
Melekotu Hargarter şöyle yazıyor: “Bu, şaşırtıcı sonu olan harika bir 'suç mahalli'ydi. Bunun gibi daha fazlası lütfen!”
“Dava iyi işlenmişti ve heyecan vericiydi” diyor Bernd Thiehuer. “Diğerleri kadar uzak ve gerçeklikten kopuk değildi.”
Chiara Cardini şöyle diyor: “Beğendim, bir 'suç mahalli' böyle olmalı; bir tarih dersi ya da pedagojik bir seminer değil, bir polisiye gerilim filmi. Çünkü görülecek yeterince şey var.”
“Dresden 'Tatort'ın iyi olduğu biliniyor ve bu da çok iyiydi” diyor Nuh Hammerschmidtbu da bölümün başlığını on üzerinden on olarak “Ateş Altında” veriyor.
Anna Sofia Behrens olaya aynı şekilde bakıyor: “Dresden'den gelen ekip, harika Peter Michael Schnabel ve en iyi adamları Gorniak ve Winkler'den oluşan ekip yine başarılı oldu. Dava baştan sona heyecan vericiydi ve şaşırtıcı bir şekilde sona erdi.”
Jutta yaban arısı Sakson başkentindeki soruşturmalar da aynı şekilde. Hatta şöyle diyor: “Dresden 'Tatort' benim için en iyisi.”
Thomas Meder polisiye romanın olay örgüsünün “fena olmadığını” düşünüyordu, ancak karakol şefiyle hiçbir şey yapamıyor: “Histerik Brambach'a katlanmak zor” diyor t-online okuyucusu.
“'Tatort'ı onlarca yıl önce yalnızca bir veya iki kez izlemiştim” diye itiraf ediyor Hermann Böking. Pazar günkü baskıya bir şans daha verdi ama bu onu ikna etmedi: t-online okuyucusu “Beni sıktı” diye itiraf ediyor.
Thomas Obermeier Yazarken yıllardır “Tatort”ı sevmiyordu. “Bölümler tamamen çılgın ve kafa karıştırıcı. Amerikan polisiye romanlarına uyarlanmaya çalışıyorlar ve bu çok saçma. 'Tatort' benim için öldü.”