Beykozlu
New member
Karar gazetesi yazarı İsmet Berkan, “Hani kur yükselince ihracat artacak, ithalat düşecek, cari açık kapanacaktı?” başlıklı bugünkü yazısında faiz indirimiyle bir arada artan kurun ihracatı artıracağını ve cari fazla verileceğini, bu yolla da kurlar istikrara geleceği için enflasyonun düşmesinin hedeflendiği Yeni İktisat Modelini (YEM) kıymetlendirdi.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) dün deklare ettiğı dış ticaret bilgilerine değinen Berkan “Gelin TL’nin pahasının tabana vurduğu, gerçek bir kur krizi yaşadığımız Aralık ayına bakalım: İhracatımız 22,3 milyar dolar olmuş; ithalatımız ise 29 milyar dolar. bundan evvelki yılın birebir ayına nazaran ihracatımız yüzde 24,5; ithalatımız ise yüzde 29,9 artmış.” diyerek şu biçimde devam etti:
“Geçen hafta Merkez Bankası Lideri Şahap Kavcıoğlu, enflasyon raporu sunumu daha sonrasında gelen ‘Ama ithalat yapmadan ihracat yapamıyoruz’ manasındaki bir soruya kızdı, ‘Konuşulan yüzde 70-80 sayıları abartılı’ dedi, ‘OECD çalışmasına bakılırsa ihracatın ithalata bağımlılığı yüzde 20 düzeyinde.’
Gelin bir de TÜİK’in sayısına bakalım: Aralık ayında yaptığımız 29 milyar dolarlık ithalatın yüzde 79,3’ü orta malı ithalatıymış. Yüzde 13,1’i ‘sermaye malı’ (yani makine ekipman vs yatırım malları) olmuş; yalnızca yüzde 7,4’ü tüketim ithalatımıymış.
Bütün 2021 yılına baktığımızda da durum değişmiyor: İthalatımızın yüzde 77,4’üne tekabül eden 210 milyar doları ‘ara malı’na gitmiş; yüzde 13,2’ye denk gelen 36 milyar dolarlık ‘sermaye malı’ ithal etmişiz, tüketimin hissesi yüzde 9,2; ölçüsü ise 25 milyar dolar olmuş.
TL’nin kıymetinin düşmesinden umulan ‘fayda’ sağlanamadı; ötürüsıyla dövizin yükselmesine sebep olan faiz takıntısının gerçek tek bir kararı oldu: Hepimiz fakirleştik; gelirlerimiz artsa bile masraflarımız kadar artamadığı için hayat hayli daha değerli artık.“
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) dün deklare ettiğı dış ticaret bilgilerine değinen Berkan “Gelin TL’nin pahasının tabana vurduğu, gerçek bir kur krizi yaşadığımız Aralık ayına bakalım: İhracatımız 22,3 milyar dolar olmuş; ithalatımız ise 29 milyar dolar. bundan evvelki yılın birebir ayına nazaran ihracatımız yüzde 24,5; ithalatımız ise yüzde 29,9 artmış.” diyerek şu biçimde devam etti:
“Geçen hafta Merkez Bankası Lideri Şahap Kavcıoğlu, enflasyon raporu sunumu daha sonrasında gelen ‘Ama ithalat yapmadan ihracat yapamıyoruz’ manasındaki bir soruya kızdı, ‘Konuşulan yüzde 70-80 sayıları abartılı’ dedi, ‘OECD çalışmasına bakılırsa ihracatın ithalata bağımlılığı yüzde 20 düzeyinde.’
Gelin bir de TÜİK’in sayısına bakalım: Aralık ayında yaptığımız 29 milyar dolarlık ithalatın yüzde 79,3’ü orta malı ithalatıymış. Yüzde 13,1’i ‘sermaye malı’ (yani makine ekipman vs yatırım malları) olmuş; yalnızca yüzde 7,4’ü tüketim ithalatımıymış.
Bütün 2021 yılına baktığımızda da durum değişmiyor: İthalatımızın yüzde 77,4’üne tekabül eden 210 milyar doları ‘ara malı’na gitmiş; yüzde 13,2’ye denk gelen 36 milyar dolarlık ‘sermaye malı’ ithal etmişiz, tüketimin hissesi yüzde 9,2; ölçüsü ise 25 milyar dolar olmuş.
TL’nin kıymetinin düşmesinden umulan ‘fayda’ sağlanamadı; ötürüsıyla dövizin yükselmesine sebep olan faiz takıntısının gerçek tek bir kararı oldu: Hepimiz fakirleştik; gelirlerimiz artsa bile masraflarımız kadar artamadığı için hayat hayli daha değerli artık.“