Kemal Kılıçdaroğlu: Başörtüsü yasağını kaldıran bu kardeşinizdir
Başörtüsüne yasal garanti teklifi çıkışı ile gündemden düşmeyen CHP Önderi Kemal Kılıçdaroğlu, bir daha hayli konuşulacak kelamların altına imzasını attı…
‘Helalleşme’ başlığı altında başörtüsüne yasal teminat daveti yapan Kılıçdaroğlu, Kanal 58’de Sacit Ak tarafınca sunulan programda başörtüsü yasağının kendisi tarafınca kaldırıldığını ileri sürdü.
AK Parti iktidarının başörtülü gençlerin okullara alınmadığı vakit içinderda sessizliğini koruduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, periyodun Yükseköğretim Kurumu (YÖK) Lideri Yusuf Ziya Özcan ile içinde geçen diyaloğu paylaştı.
Kılıçdaroğlu’nun anlatımına nazaran Özcan, Kılıçdaroğlu’nun “Niye kız öğrencileri almıyorsunuz?” demesi üzerine, öğrencileri okula alma sonucu verdi.
Öte yandan Kılıçdaroğlu, bu olayın Abdullah Gül tarafınca da bilindiğini ileri sürdü.
“Gücü elinde tutanın her vakit haksızlık yapma mümkünlüğü vardır”
Kılıçdaroğlu, mevzuya ait açıklamalarında şu tabirleri kaydetti:
“Gücü elinde tutan irade, bir diğerine ziyan vermişse o ziyanını görmesi, bilmesi ve gerekirse artık helalleşelim demesi lazım. Gücü elinde tutanın her vakit haksızlık yapma mümkünlüğü vardır. Bundan çıkmamız lazım. Ben Roboski meselai verdim. Tamam, ölenleri geri getiremeyiz lakin o ailelere ‘Ya biz bir yanlışlık yaptık kusura bakmayın’ benim dediğim bu. Öleni geri getiremezsiniz. Bu bu biçimde olmaz. Benim söylemiş olduğim helalleşme o.
“Başörtüsü yasağını biz kaldırdık diyorlar lakin hikaye”
Başörtüsü ötürüsıyla, gittim bu ailelerle de konuştum. Birisi anlatırken ağladı, öğretmen bir kardeşimizdi. Nasıl haksızlık yapıldığını, nasıl müfettişlerin bakılırsavlendirildiğini, nelerin yapıldığını anlattı. Bunu yapan kim? Devlet. O devrin siyasi otoritesinin aldığı karar.
Devletin şunu demesi lazım iktidar sahipleri, ‘Bir kusur yaptık, gel sana misyonunu yeniden iade edeceğim’ demesi lazım. İade edeceğim demiyor yasağı kaldırdım diyor. Buna benzeri epeyce uygulama var. Şunu da söyleyeyim başörtüsü yasağını biz kaldırdık diyorlar fakat öykü. Yasağı kaldıran bu kardeşinizdir.
“Sayın Abdullah Gül de düzgün bilir…”
Üniversitelerde. Yusuf Ziya Özcan o devir YÖK Lideriydi. Ben de yeni genel lider olmuştum. Üniversiteler kız öğrenci alınmıyor. Bunlar da hükümetti, sesleri bile çıkmıyordu. Yusuf Ziya Özcan’a dedim ki ‘Niye bu kız öğrencileri almıyorsunuz?’. ‘Siz karşısınız’ dedi. ‘Hayır, biz karşı değiliz’ dedim. ‘bu biçimde ben yarın sabah alıyorum’ dedi. Alın, niçin almıyorsunuz. Alındı. Bunu Sayın Abdullah Gül’de çok yakından bilir bu telefon görüşmesini.
“Propaganda aracı olarak hiç kullanmadım”
Bunu hiç propaganda aracı olarak hiç kullanmadım. Başörtüsünü zihnimde kaldırmaya ne vakit karar vermiştim? İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri adayıyken Okmeydanı mitinginde son cümlelerim, ‘Başörtüsü yasağını da kaldıracağım’ diye.
O mitingde söylemiş olduğim son cümledir bu. Bayan istediği üzere giyinir lakin bayana niye başörtüsü giydin diye sormayacak, başkasına de siyasetçinin ne işi var burada? Diyorlar ki Anayasayı değiştirelim, aileyi koruyacakmışız. Pekala, Amerika’daydım. Sen aileden kelam ettiğin değil mi aileyi konuşacaksın. Bostan’dan New York’a geldim. 35 katlı gökdelenin önünde…”
Başörtüsüne yasal garanti teklifi çıkışı ile gündemden düşmeyen CHP Önderi Kemal Kılıçdaroğlu, bir daha hayli konuşulacak kelamların altına imzasını attı…
‘Helalleşme’ başlığı altında başörtüsüne yasal teminat daveti yapan Kılıçdaroğlu, Kanal 58’de Sacit Ak tarafınca sunulan programda başörtüsü yasağının kendisi tarafınca kaldırıldığını ileri sürdü.
AK Parti iktidarının başörtülü gençlerin okullara alınmadığı vakit içinderda sessizliğini koruduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, periyodun Yükseköğretim Kurumu (YÖK) Lideri Yusuf Ziya Özcan ile içinde geçen diyaloğu paylaştı.
Kılıçdaroğlu’nun anlatımına nazaran Özcan, Kılıçdaroğlu’nun “Niye kız öğrencileri almıyorsunuz?” demesi üzerine, öğrencileri okula alma sonucu verdi.
Öte yandan Kılıçdaroğlu, bu olayın Abdullah Gül tarafınca da bilindiğini ileri sürdü.
“Gücü elinde tutanın her vakit haksızlık yapma mümkünlüğü vardır”
Kılıçdaroğlu, mevzuya ait açıklamalarında şu tabirleri kaydetti:
“Gücü elinde tutan irade, bir diğerine ziyan vermişse o ziyanını görmesi, bilmesi ve gerekirse artık helalleşelim demesi lazım. Gücü elinde tutanın her vakit haksızlık yapma mümkünlüğü vardır. Bundan çıkmamız lazım. Ben Roboski meselai verdim. Tamam, ölenleri geri getiremeyiz lakin o ailelere ‘Ya biz bir yanlışlık yaptık kusura bakmayın’ benim dediğim bu. Öleni geri getiremezsiniz. Bu bu biçimde olmaz. Benim söylemiş olduğim helalleşme o.
“Başörtüsü yasağını biz kaldırdık diyorlar lakin hikaye”
Başörtüsü ötürüsıyla, gittim bu ailelerle de konuştum. Birisi anlatırken ağladı, öğretmen bir kardeşimizdi. Nasıl haksızlık yapıldığını, nasıl müfettişlerin bakılırsavlendirildiğini, nelerin yapıldığını anlattı. Bunu yapan kim? Devlet. O devrin siyasi otoritesinin aldığı karar.
Devletin şunu demesi lazım iktidar sahipleri, ‘Bir kusur yaptık, gel sana misyonunu yeniden iade edeceğim’ demesi lazım. İade edeceğim demiyor yasağı kaldırdım diyor. Buna benzeri epeyce uygulama var. Şunu da söyleyeyim başörtüsü yasağını biz kaldırdık diyorlar fakat öykü. Yasağı kaldıran bu kardeşinizdir.
“Sayın Abdullah Gül de düzgün bilir…”
Üniversitelerde. Yusuf Ziya Özcan o devir YÖK Lideriydi. Ben de yeni genel lider olmuştum. Üniversiteler kız öğrenci alınmıyor. Bunlar da hükümetti, sesleri bile çıkmıyordu. Yusuf Ziya Özcan’a dedim ki ‘Niye bu kız öğrencileri almıyorsunuz?’. ‘Siz karşısınız’ dedi. ‘Hayır, biz karşı değiliz’ dedim. ‘bu biçimde ben yarın sabah alıyorum’ dedi. Alın, niçin almıyorsunuz. Alındı. Bunu Sayın Abdullah Gül’de çok yakından bilir bu telefon görüşmesini.
“Propaganda aracı olarak hiç kullanmadım”
Bunu hiç propaganda aracı olarak hiç kullanmadım. Başörtüsünü zihnimde kaldırmaya ne vakit karar vermiştim? İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri adayıyken Okmeydanı mitinginde son cümlelerim, ‘Başörtüsü yasağını da kaldıracağım’ diye.
O mitingde söylemiş olduğim son cümledir bu. Bayan istediği üzere giyinir lakin bayana niye başörtüsü giydin diye sormayacak, başkasına de siyasetçinin ne işi var burada? Diyorlar ki Anayasayı değiştirelim, aileyi koruyacakmışız. Pekala, Amerika’daydım. Sen aileden kelam ettiğin değil mi aileyi konuşacaksın. Bostan’dan New York’a geldim. 35 katlı gökdelenin önünde…”