‘Kimlik doğrulama teknolojileri 2022’de daha epey gündemde olacak’ Identify Türkiye Genel Müdürü Ali Haydar Ünsal, kimlik doğrulama ve tespitinin 2022’de daha fazla gündemde olacağını söylemiş oldu. Bloomberg HT televizyonunda Finansal Teknoloji programına konuk olan Ünsal, BDDK ve Merkez Bankası haricindeki regülatörlerin de bu tarafta çalışma ortasında olduklarını tabir etti. Pandemiyle birlikte artan dijitalleşmenin kimlik doğrulama ve doğrulanan kimlikle süreç yapan kişinin tüm süreç geçmişinin ve güvenliğinin, son derece kıymetli olduğu bir noktaya getirdiğini belirten Ünsal, “Bu da bizi kimlik doğrulama teknolojilerinin 2022’de daha da gündemde olacağını söylüyor. Dünyadaki sayılar da bunu söylüyor. Dal her yıl yüzde 25 büyüyor. 2026’ya gelindiğinde Pazar büyüklüğünün 50-60 milyar dolara geleceği varsayım ediliyor” diye konuştu.
‘Kimlik doğrulama iç kaynaklarla yapılamayacak kadar büyük bir iş’
Kimlik doğrulamanın ve teknolojilerinin faal olarak kullanıldığı ülkelere bakıldığında şirketlerin bu hizmetleri kurum haricinden aldıklarını beliren Ünsal, “Türkiye’de buna yönelik pek fazlaca firma var. Lakin bilhassa orta ve büyük ölçekli bankaların, telekominikasyon şirketlerinin bu hizmeti kendi bünyelerinde vermeye çalıştıklarına tanıklık ediyoruz. Bu, 5-6 yıl evvel Almanya’da görülen bir durumdu. Yaklaşık bir bir buçuk yıl daha sonra bunun iç kaynaklarla yapılamayacak kadar büyük bir olduğunu görüp onlar da yavaş yavaş dış kaynak kullanmasına geçmeye başladılar” dedi.
‘Dünyadaki genel yaklaşım kurum haricinden hizmet almak şeklinde’
Kimlik doğrulama işinin tıpkı bir antivirüs yazılımı geliştirme üzere son derece karmaşık bir iş olduğunu vurguayan Ünsal, “Mevcutta sahip olduğumuz kimlikler üzerinde pek epey güvenlik öğesi var. Hem bu güvenlik öğelerini tanımak hem elimizdeki kimliğin hakikaten geçerli olup olmadığını anlamak noktasında yapay zeka, biyometik doğrulama teknolojileri, OCR, NFC üzere hayli farklı teknolojilerin kullanıldığını görüyoruz. Hem bunları ağır bir biçimde kullanmak birebir vakitte buradaki know how’a sahip olmak gerekiyor. Bu doğrultuda bakıldığında dünyadaki genel yaklaşım kimlik doğrulama hizmetlerinin kurum haricinden outsource edilme biçiminde yapıldığını gösteriyor. Biz de çalıştığımız tüm kurumlara ve Türkiye’deki tüm inisiyartiflere bunu iç kaynaklarla yapılamayacak bir iş olduğunu anlatmaya çalışıyoruz” dedi.
‘Kimlik doğrulama iç kaynaklarla yapılamayacak kadar büyük bir iş’
Kimlik doğrulamanın ve teknolojilerinin faal olarak kullanıldığı ülkelere bakıldığında şirketlerin bu hizmetleri kurum haricinden aldıklarını beliren Ünsal, “Türkiye’de buna yönelik pek fazlaca firma var. Lakin bilhassa orta ve büyük ölçekli bankaların, telekominikasyon şirketlerinin bu hizmeti kendi bünyelerinde vermeye çalıştıklarına tanıklık ediyoruz. Bu, 5-6 yıl evvel Almanya’da görülen bir durumdu. Yaklaşık bir bir buçuk yıl daha sonra bunun iç kaynaklarla yapılamayacak kadar büyük bir olduğunu görüp onlar da yavaş yavaş dış kaynak kullanmasına geçmeye başladılar” dedi.
‘Dünyadaki genel yaklaşım kurum haricinden hizmet almak şeklinde’
Kimlik doğrulama işinin tıpkı bir antivirüs yazılımı geliştirme üzere son derece karmaşık bir iş olduğunu vurguayan Ünsal, “Mevcutta sahip olduğumuz kimlikler üzerinde pek epey güvenlik öğesi var. Hem bu güvenlik öğelerini tanımak hem elimizdeki kimliğin hakikaten geçerli olup olmadığını anlamak noktasında yapay zeka, biyometik doğrulama teknolojileri, OCR, NFC üzere hayli farklı teknolojilerin kullanıldığını görüyoruz. Hem bunları ağır bir biçimde kullanmak birebir vakitte buradaki know how’a sahip olmak gerekiyor. Bu doğrultuda bakıldığında dünyadaki genel yaklaşım kimlik doğrulama hizmetlerinin kurum haricinden outsource edilme biçiminde yapıldığını gösteriyor. Biz de çalıştığımız tüm kurumlara ve Türkiye’deki tüm inisiyartiflere bunu iç kaynaklarla yapılamayacak bir iş olduğunu anlatmaya çalışıyoruz” dedi.