Kısasa kısas esasına dayalı kanunları hangi kral hazırlamıştır ?

Cansu

New member
Kısasa Kısas Esasına Dayalı Kanunları Hangi Kral Hazırlamıştır?

Kısasa kısas, birçok eski hukuk sisteminde görülen, suçlulara işledikleri suçla orantılı ceza verilmesi gerektiğini savunan bir anlayıştır. Bu ilke, tarih boyunca çeşitli krallar ve hükümdarlar tarafından benimsenmiş ve uygulanmıştır. Ancak kısasa kısas esasına dayalı kanunların en bilinen örneklerinden biri, Babil Kralı Hammurabi'nin M.Ö. 18. yüzyılda hazırladığı Hammurabi Kanunları’dır. Bu yazıda, kısasa kısas anlayışını bilimsel bir bakış açısıyla ele alacağız, araştırmalarla destekleyeceğiz ve toplumları nasıl şekillendirdiğine dair çeşitli bakış açılarını tartışacağız.

Hammurabi Kanunları: Kısasa Kısasın İlk Sistematik Örneği

Kısasa kısas ilkesine dayalı en eski ve en sistematik kanunlardan biri, Babil Kralı Hammurabi tarafından yazılmıştır. Hammurabi, M.Ö. 1792-1750 yılları arasında Babil'de hüküm süren bir kraldı ve kanunları, toplumdaki düzeni sağlamak amacıyla geliştirilmişti. Hammurabi Kanunları, kısasa kısas ilkesini açık bir şekilde benimseyen ve suçların cezasının orantılı olmasını savunan bir metin olarak kabul edilir. Hammurabi’nin kanunları, 282 maddeden oluşuyordu ve her biri belirli suçların karşılığında uygulanacak cezaları belirtiyordu.

Kanunların içeriği, suçu işleyen kişinin durumuna göre değişen cezalarla kısıtlanmıştı. Örneğin, bir göz çıkaran kişiye karşılık olarak o kişinin de gözü çıkarılacak, bir başkasının ölümüne yol açan bir kişi de aynı şekilde cezalandırılacaktı. Bu bağlamda, "göz için göz, diş için diş" gibi ifadeler, kısasa kısas ilkesinin en iyi bilinen örneklerinden biridir. Ancak Hammurabi Kanunları sadece bir intikam mekanizması olarak değil, aynı zamanda toplumsal düzeni sağlayan ve adaleti temin etmeye çalışan bir sistem olarak da görülebilir.

Bilimsel Bir Yaklaşım: Hammurabi Kanunlarının Toplumsal ve Hukuki Etkileri

Hammurabi’nin kanunları üzerine yapılan bilimsel araştırmalar, bu yasaların sadece adalet sağlama amacı taşımadığını, aynı zamanda toplumda sınıf farklılıklarını pekiştiren ve toplumdaki güç dinamiklerini gözler önüne seren bir yapıda olduğunu ortaya koymaktadır. Yapılan analizler, Hammurabi Kanunları’nın Babil'deki elit sınıf ile alt sınıflar arasında belirgin bir ayrım yarattığını göstermektedir. Örneğin, bir köle bir özgür insanın hayatına kast ederse, cezalandırma oldukça ağır olurken, zenginlerin veya soyluların işlediği suçlara daha hafif cezalar verilmiştir.

Araştırmacı Lawrence M. Wills (2008), Hammurabi Kanunları’nın eşitlikçi bir adalet anlayışı sunduğunu savunur. Ancak Wills, kanunların uygulama biçimlerinin, toplumsal sınıflara göre değiştiğini ve sistemin zamanla daha çok elitlerin lehine işleyeceğini belirtmiştir. Bu, kısasa kısasın yalnızca suçluyu cezalandırmakla kalmayıp, aynı zamanda sosyal yapıyı da pekiştiren bir işlevi olduğunu gösterir.

Kadınların Perspektifi: Sosyal Yapıların Etkisi

Hammurabi Kanunları'na dair yapılan çalışmalarda, kadınların yer aldığı toplumsal yapıların bu yasalar üzerindeki etkileri de dikkatle incelenmiştir. Kadınların hakları, kanunlarda genellikle erkeklerin sahip olduğu haklarla karşılaştırıldığında daha sınırlıdır. Örneğin, bir kadın boşanmak istediğinde, daha sıkı koşullara tabi tutulmuş ve boşanma hakkı sınırlı olmuştur. Ayrıca, bir kadının tecavüze uğraması durumunda, suçluya uygulanan ceza, kurbanın statüsüne göre değişkenlik göstermiştir. Bu durum, kısasa kısas ilkesinin uygulandığı toplumlarda, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren bir etki yaratmıştır.

Toplumsal cinsiyet bakış açısıyla ele alındığında, bu tür kanunlar kadınların deneyimlediği haksızlıkları ve eşitsizliği pekiştiren bir yapıyı yansıtır. Kadınların, toplumsal cinsiyet normlarına dayalı olarak daha fazla şiddet, ayrımcılık ve adaletsizlikle karşılaşmaları, kısasa kısasın toplumsal yapıyı şekillendiren bir araç olmasından kaynaklanmaktadır. Kadınların deneyimlerinden empatik bir bakış açısıyla bakıldığında, bu tür kanunların, adaletin değil, daha çok baskı ve egemenliği pekiştiren bir mekanizma işlevi gördüğü söylenebilir.

Erkeklerin Perspektifi: Veri ve Çözüm Odaklı Analiz

Erkekler, genellikle veri odaklı ve çözüm odaklı bir yaklaşım benimseyebilirler. Kısasa kısas ilkesinin erkekler açısından nasıl işlediğini anlamak için, bu sistemin toplumdaki erkeksiz güç dinamikleri üzerindeki etkilerini incelemek gereklidir. Toplumsal yapıların erkekler üzerindeki etkisini araştıran bazı çalışmalara göre, erkekler genellikle daha fazla şiddetle ilişkilendirilen, toplumsal normlar tarafından sert ve güçlü olmaları beklenen bir gruptur. Bu bağlamda, kısasa kısas anlayışı, erkeklerin de daha agresif ve baskıcı bir yaklaşımı benimsemelerine yol açabilir.

Birçok araştırma, erkeklerin suçlulara yönelik cezalandırmada daha sert ve kesin bir tutum sergileyebileceğini ortaya koymuştur. Ancak, erkeklerin bu tür kanunları anlamalarındaki temel fark, genellikle daha analitik bir bakış açısına sahip olmaları ve cezaların bireysel suçluluğa ve suçu işleyen kişinin statüsüne göre değişmesi gerektiği üzerinde durmalarıdır.

Tartışma Soruları
- Kısasa kısas uygulamaları, toplumsal yapıları nasıl şekillendirir? Özellikle kadınların ve alt sınıfların bu sistemdeki yerleri nasıl farklılaşır?
- Hammurabi Kanunları'nın, adaletin sağlanmasındaki etkileri nelerdir? Toplumda ne tür eşitsizliklere yol açmıştır?
- Erkeklerin kısasa kısas ilkesine dair tutumları, kadınlardan nasıl farklılık gösterir? Bu farklar toplumsal yapıyı nasıl etkiler?

Bu sorular üzerinden derinlemesine düşünmek, kısasa kısas ilkesinin toplumsal yapılar üzerindeki etkilerini daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir.