Beykozlu
New member
◊ “Gelinim Mutfakta”ya konuk sunucu olarak başlamıştınız, daimi sunucusu oldunuz. Bu heyecanlı serüveni sizden dinleyebilir miyiz?
– Balıkesir-Gömeç’te yazlıktaydım. Erhan Beyefendi aradı. Benim Kanal D’de birinci yaptığım “Nursel’in Mutfağı” programında yöneticiydi Erhan Beyefendi. “Bir haftalığına konuk sunucu olmak ister misin?” diye sordu. Geldim ve hani bu biçimde yıllardır tanıyormuş üzere hissedersin ya insanları, bana da o denli oldu. Yemeğe hayli aşinayım, kayınvalideler ve gelinler aslına bakarsan yıllardır fazlaca aşina olduğum bir atmosfer… Güya yıllardır bu programı sunuyormuşum üzere hiç yabancılık çekmedim. esasen benimmiş üzere geldim. bu biçimde bir çarpışma yaşadık “Gelinim Mutfakta” ile.
◊ Ve çok de hoş gidiyor…
– Maşallah. Valla o da ballı kaymağı oldu. Reytinglerimiz epey âlâ. aslına bakarsanız oturmuş bir program. Buraya kadar hayli hoş getirmişler. Bir tek ben eksikmişim! (Gülüyor)
◊ Kayınvalideler demişken; sizin nasıl kayınvalidenizle aranız?
– Ben büyüklerine epeyce kıymet veren biriyim. Gelinlere de kızıyorum, “Daha saygılı olun” diye. Kayınvalidem de benim vazgeçilmezim, başımın tacı. Çok seviyorum sahiden. Aramızdaki bağ de çok hoş.
◊ “Gelinim Mutfakta” programını da artık yakından takip ediyordur.
– Benim her yaptığımı takip eder Bilge annem. Eleştirir gerekirse beni. Sıkı takipçim. Gelinlerin kayınvalidelerine seslerini yükseltmesine karşı. “niçin bu biçimde oluyor?” diyor.
◊ Birinci evliliğinizden 23 yaşında bir kızınız var. Sizin de kayınvalide olacağınız günler uzak değil…
– 23 yaşına basacak Bengü. Arkadaş üzere takıldığım bir kızım var. Beşerler epeyce şaşırıyor fakat ben çok genç yaşta; 19’umda anne oldum. Dezavantajları ve avantajları var alışılmış fakat sonuçta yanlış buluyorum o kadar küçük yaşta anne olmayı. Kimse o kadar küçükken anne olmasın. Gençliğini yaşayamıyorsun…
“Hataydı” mı diyorsunuz?
– Asla. Ben yuvada büyümüş, yalnız başına genç bir kızdım. Bir meskene, bir yuvaya gereksinimim vardı. Kızımın babası Yavuz ve kayınvalidem, boşluklarımı dolduracak insanlardı…
◊ Siz nasıl bir kayınvalide olursunuz?
– Üzücü bir kaynana olurum. Biraz dominantım zira. Hayatlarına karışmam lakin birtakım şeyleri empoze etmeye çalışırım bence…
SUNUCULUĞU DAHA ÇOK SEVDİM OYUNCULUKTA KALBİM ATMADI
◊ Sizin bir dizi maceranız da oldu lakin daha sonra oyunculuk yolunda devam etmediniz. Sanki kaderinizde sunuculuk mu var?
– Öyleymiş… “Cam Kırıkları” dizisinde oynamıştım. Lakin sunuculuğu daha epey sevdim. Oyunculukta o kadar hayli kalbim atmadı. Sunuculukta her vakit daha memnun ve başarılı hissettim.
◊ Dizi bölümü şu anda size uzak bu biçimde…
– Evet, o denli. Fakat sinemada epey gözüm var. Bilhassa dram öykülerini seviyorum. Gerçi biroldukca arkadaşım bana “sit-com yapmalısın” diyor. Biraz şakacı bulurlar beni zira. Olabilir tahminen. Kapalı da değilim. Ancak dediğim üzere; programcılıkta daha memnunum.
◊ Sizin o şakacı, sevinçli haliniz programa da olumlu yansıyor…
– Ya kalbim ağzımda benim. bu biçimde pat diye her fikrimi söylüyorum. O yüzden bilhassa magazin programlarına katılmaması gereken biriyim ben. (Gülüyor)
◊ Programda favoriniz var mı?
– İnanın yok. Lakin kayınvalidelere hayli fazla sempatim var. Şayet tutmam gereken bir taraf var ise, kayınvalideleri tutuyorum, gelinleri değil.
KENDİMİ SUYA BENZETİRİM
◊ Hayata dair katı kurallarınız var mıdır?
– Ben kendimi suya benzetirim. Çocukluğumdan beri benimsediğim bir şey bu. Su üzere akarım ben, çabucak uyumlanırım. Başıma makus bir şey gelse, çabucak onda âlâ bir şey ararım. Kurallarım yok, yüzde yüz kredim var insanlara da, hayata da. Bu da sevincime, hayat gücüme yansıyor.
KIZIM, EŞİM VE KÖPEĞİM BENİM VAZGEÇİLMEZLERİM
◊ Vazgeçilmezleriniz neler?
– Kızım benim en zayıf noktam. Eşim de o denli. Aslında ikinci sıraya köpeğimi mi koyayım diye bir düşündüm şu an. (Gülüyor) Eşim, “Benden daha fazlaca seviyorsun onu” diye sitem ediyor. Hakikaten çok seviyorum Nero’mu. Evvel kızım, daha sonra eşim ve köpeğim benim vazgeçilmezlerim. Bir de çalışmak. Çalışmak ilacım. Ve şu an bana heyecan veren bir işim var.
– Balıkesir-Gömeç’te yazlıktaydım. Erhan Beyefendi aradı. Benim Kanal D’de birinci yaptığım “Nursel’in Mutfağı” programında yöneticiydi Erhan Beyefendi. “Bir haftalığına konuk sunucu olmak ister misin?” diye sordu. Geldim ve hani bu biçimde yıllardır tanıyormuş üzere hissedersin ya insanları, bana da o denli oldu. Yemeğe hayli aşinayım, kayınvalideler ve gelinler aslına bakarsan yıllardır fazlaca aşina olduğum bir atmosfer… Güya yıllardır bu programı sunuyormuşum üzere hiç yabancılık çekmedim. esasen benimmiş üzere geldim. bu biçimde bir çarpışma yaşadık “Gelinim Mutfakta” ile.
◊ Ve çok de hoş gidiyor…
– Maşallah. Valla o da ballı kaymağı oldu. Reytinglerimiz epey âlâ. aslına bakarsanız oturmuş bir program. Buraya kadar hayli hoş getirmişler. Bir tek ben eksikmişim! (Gülüyor)
◊ Kayınvalideler demişken; sizin nasıl kayınvalidenizle aranız?
– Ben büyüklerine epeyce kıymet veren biriyim. Gelinlere de kızıyorum, “Daha saygılı olun” diye. Kayınvalidem de benim vazgeçilmezim, başımın tacı. Çok seviyorum sahiden. Aramızdaki bağ de çok hoş.
◊ “Gelinim Mutfakta” programını da artık yakından takip ediyordur.
– Benim her yaptığımı takip eder Bilge annem. Eleştirir gerekirse beni. Sıkı takipçim. Gelinlerin kayınvalidelerine seslerini yükseltmesine karşı. “niçin bu biçimde oluyor?” diyor.
◊ Birinci evliliğinizden 23 yaşında bir kızınız var. Sizin de kayınvalide olacağınız günler uzak değil…
– 23 yaşına basacak Bengü. Arkadaş üzere takıldığım bir kızım var. Beşerler epeyce şaşırıyor fakat ben çok genç yaşta; 19’umda anne oldum. Dezavantajları ve avantajları var alışılmış fakat sonuçta yanlış buluyorum o kadar küçük yaşta anne olmayı. Kimse o kadar küçükken anne olmasın. Gençliğini yaşayamıyorsun…
“Hataydı” mı diyorsunuz?
– Asla. Ben yuvada büyümüş, yalnız başına genç bir kızdım. Bir meskene, bir yuvaya gereksinimim vardı. Kızımın babası Yavuz ve kayınvalidem, boşluklarımı dolduracak insanlardı…
◊ Siz nasıl bir kayınvalide olursunuz?
– Üzücü bir kaynana olurum. Biraz dominantım zira. Hayatlarına karışmam lakin birtakım şeyleri empoze etmeye çalışırım bence…
SUNUCULUĞU DAHA ÇOK SEVDİM OYUNCULUKTA KALBİM ATMADI
◊ Sizin bir dizi maceranız da oldu lakin daha sonra oyunculuk yolunda devam etmediniz. Sanki kaderinizde sunuculuk mu var?
– Öyleymiş… “Cam Kırıkları” dizisinde oynamıştım. Lakin sunuculuğu daha epey sevdim. Oyunculukta o kadar hayli kalbim atmadı. Sunuculukta her vakit daha memnun ve başarılı hissettim.
◊ Dizi bölümü şu anda size uzak bu biçimde…
– Evet, o denli. Fakat sinemada epey gözüm var. Bilhassa dram öykülerini seviyorum. Gerçi biroldukca arkadaşım bana “sit-com yapmalısın” diyor. Biraz şakacı bulurlar beni zira. Olabilir tahminen. Kapalı da değilim. Ancak dediğim üzere; programcılıkta daha memnunum.
◊ Sizin o şakacı, sevinçli haliniz programa da olumlu yansıyor…
– Ya kalbim ağzımda benim. bu biçimde pat diye her fikrimi söylüyorum. O yüzden bilhassa magazin programlarına katılmaması gereken biriyim ben. (Gülüyor)
◊ Programda favoriniz var mı?
– İnanın yok. Lakin kayınvalidelere hayli fazla sempatim var. Şayet tutmam gereken bir taraf var ise, kayınvalideleri tutuyorum, gelinleri değil.
KENDİMİ SUYA BENZETİRİM
◊ Hayata dair katı kurallarınız var mıdır?
– Ben kendimi suya benzetirim. Çocukluğumdan beri benimsediğim bir şey bu. Su üzere akarım ben, çabucak uyumlanırım. Başıma makus bir şey gelse, çabucak onda âlâ bir şey ararım. Kurallarım yok, yüzde yüz kredim var insanlara da, hayata da. Bu da sevincime, hayat gücüme yansıyor.
KIZIM, EŞİM VE KÖPEĞİM BENİM VAZGEÇİLMEZLERİM
◊ Vazgeçilmezleriniz neler?
– Kızım benim en zayıf noktam. Eşim de o denli. Aslında ikinci sıraya köpeğimi mi koyayım diye bir düşündüm şu an. (Gülüyor) Eşim, “Benden daha fazlaca seviyorsun onu” diye sitem ediyor. Hakikaten çok seviyorum Nero’mu. Evvel kızım, daha sonra eşim ve köpeğim benim vazgeçilmezlerim. Bir de çalışmak. Çalışmak ilacım. Ve şu an bana heyecan veren bir işim var.