Beykozlu
New member
Sabah yazarı Dilek Güngör, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin iş dünyasıyla buluşmasında iktisat modeliyle ilgili 5 aksiyondan bahsetmiş olduğuni yazdı.
Güngör, Bakan Nebati’nin, enflasyonun ve döviz kurlarının düşmesi gerektiği konusunda iş dünyasıyla hem fikir olduğunu dediğini aktardı.
Güngör, Nebati’nin deklare ettiğı 5 aksiyonu şöyleki sıraladı:
“İlki dövize endeksli tahvil… Dövizi gerçek muhtaçlık sahiplerinin alması, yatırım maksatlı dövize yönelenler için dövize endeksli tahvil çıkarılması… İhracın TL cinsi yapılması fakat kupon ve tahvil ana para ödemelerinin dövize endeksli olması…
İkincisi primli altın toplama kampanyası… Bu mevzuda daha evvel çalışmalar vardı. İktisat idaresi yastık altında 300 milyar dolara yakın altın varlığı olduğunu düşünüyor. Bunların bankacılık sistemine girmesi için birtakım teşvikler üzerinde çalışılıyor. Temelinde, daha evvel kamu bankaları ve İstanbul Altın Rafinerisi yastık altındaki altınların iktisada kazandırılması emeliyle Altın Değerleme Sistemi (KADSİS) geliştirmişti. Vatandaşlar yetkili kuyumcular aracılığıyla altınlarını banka hesaplarına aktarabiliyor, diledikleri vakit da ya altın ya da nakit olarak çekebiliyor. Artık bu sistemin daha nitelikli hale getirilip, altınını getiren vatandaşa da teşvik verilerek, yaygınlaştırılması gündemde…
Üçüncüsü depozito muhafaza fonu…
Dördüncüsü KOBİ kitle fonlaması… Merkezi Kayıt Kuruluşu’nun hayata geçirdiği bir sistem var. Finansman kaynaklarına erişmekte dezavantajlı pozisyondaki teşebbüsler, KOBİ’ler, start-up’lar bu yolla fon sağlıyor. Bunun da daha yaygınlaştırılması planlanıyor.
Beşinci olarak da sanayi bölgeleri…
Biliyorum, döviz kuru, enflasyon, yeni ekonomik program ne olacak diyorsunuz…
Öğrendiğime bakılırsa, görüşmede Bakan Nebati, enflasyonun ve döviz kurlarının düşmesi gerektiği konusunda iş dünyasıyla hem fikir olduğunu söylemiş… İşerkeklerindan faizlerin düşmesini fırsat bilip, bankadan çektikleri parayı, dolara yatırmamalarını istemiş… Yeni ekonomik modeli anlatırken de cari açıktaki güzelleşmeye vurgu yapmış… İş dünyasına da ‘Hepiniz 100’er milyon dolar bozdurun’ demiş…
Sanırım o da işin esprisi…
Bu aksiyonlar hakikat olabilir ancak şu anda döviz kurlarındaki artışı durdurur mu? Kısa vadede zannetmiyorum… Onun için sanırım bu adımların başına giderek ülkede çıpa haline gelen döviz kurlarıyla ilgili bir aksiyon koymak yerinde olur…”
Güngör, Bakan Nebati’nin, enflasyonun ve döviz kurlarının düşmesi gerektiği konusunda iş dünyasıyla hem fikir olduğunu dediğini aktardı.
Güngör, Nebati’nin deklare ettiğı 5 aksiyonu şöyleki sıraladı:
“İlki dövize endeksli tahvil… Dövizi gerçek muhtaçlık sahiplerinin alması, yatırım maksatlı dövize yönelenler için dövize endeksli tahvil çıkarılması… İhracın TL cinsi yapılması fakat kupon ve tahvil ana para ödemelerinin dövize endeksli olması…
İkincisi primli altın toplama kampanyası… Bu mevzuda daha evvel çalışmalar vardı. İktisat idaresi yastık altında 300 milyar dolara yakın altın varlığı olduğunu düşünüyor. Bunların bankacılık sistemine girmesi için birtakım teşvikler üzerinde çalışılıyor. Temelinde, daha evvel kamu bankaları ve İstanbul Altın Rafinerisi yastık altındaki altınların iktisada kazandırılması emeliyle Altın Değerleme Sistemi (KADSİS) geliştirmişti. Vatandaşlar yetkili kuyumcular aracılığıyla altınlarını banka hesaplarına aktarabiliyor, diledikleri vakit da ya altın ya da nakit olarak çekebiliyor. Artık bu sistemin daha nitelikli hale getirilip, altınını getiren vatandaşa da teşvik verilerek, yaygınlaştırılması gündemde…
Üçüncüsü depozito muhafaza fonu…
Dördüncüsü KOBİ kitle fonlaması… Merkezi Kayıt Kuruluşu’nun hayata geçirdiği bir sistem var. Finansman kaynaklarına erişmekte dezavantajlı pozisyondaki teşebbüsler, KOBİ’ler, start-up’lar bu yolla fon sağlıyor. Bunun da daha yaygınlaştırılması planlanıyor.
Beşinci olarak da sanayi bölgeleri…
Biliyorum, döviz kuru, enflasyon, yeni ekonomik program ne olacak diyorsunuz…
Öğrendiğime bakılırsa, görüşmede Bakan Nebati, enflasyonun ve döviz kurlarının düşmesi gerektiği konusunda iş dünyasıyla hem fikir olduğunu söylemiş… İşerkeklerindan faizlerin düşmesini fırsat bilip, bankadan çektikleri parayı, dolara yatırmamalarını istemiş… Yeni ekonomik modeli anlatırken de cari açıktaki güzelleşmeye vurgu yapmış… İş dünyasına da ‘Hepiniz 100’er milyon dolar bozdurun’ demiş…
Sanırım o da işin esprisi…
Bu aksiyonlar hakikat olabilir ancak şu anda döviz kurlarındaki artışı durdurur mu? Kısa vadede zannetmiyorum… Onun için sanırım bu adımların başına giderek ülkede çıpa haline gelen döviz kurlarıyla ilgili bir aksiyon koymak yerinde olur…”