Beykozlu
New member
Sabah yazarı Okan Müderrisoğlu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın sürdürmekte kararlı olduğunu söylemiş olduği “düşük faiz” siyasetinin AKP’de yansımasına ait olarak, “AK Parti’de, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, yazılımını yenilediği ekonomik yaklaşım konusunda yapısal dönüşümün ayak sesleri duyuluyor” dedi.
Müderrisoğlu, yazısında şunları kaydetti:
“Düne kadar AK Parti ortasındaki değerlendirmelerde ‘Faiz sebep-enflasyon neticedir’ denklemine karşı duruş olduğu, hatta bu formülün uygulanabilirliğinden fazla, niye sonuç alınamayacağına ait argümanların ileri sürüldüğü anlaşılıyor. Pekala, bu sefer değişen ne?
Parti takımları, Cumhurbaşkanı’ndaki kararlılığı ve sonuna kadar gitme azmini kabullenmiş görünüyorlar. Haliyle, ‘Liderimiz bir gayeye kilitlenmiş durumda. Bundan daha sonra bize düşen, onun yükünü almak ve yardımcı olmaktır. Şimdiye kadar girdiği çabalarda de vakit zaman yalnız kaldığı oldu fakat sonunda O, daima haklı çıktı. Bu gayret de şiddetli, sonuna kadar arkasındayız!’ diyorlar.
Bu iç sesin tonu, görünür gelecekteki siyasal davranış kodlarını da belirleyecek kadar hassas. Çünkü karnından konuşanlar ile açıktan tutum takınanlar içindeki fark giderek belirginleşecek. Alışılmış bir yanlış anlaşılma olmasın. ‘Kur-Faiz ikilemi’ noktasında telaş beyan eden isimler de Cumhurbaşkanı’nın mutlak sonuca ulaşmasını önceliyorlar. Lakin onların, hatta pek çoğumuzun klasik iktisat bilgisinin ötesinde bir fikir biçimine muhtaçlık olduğu fazlaca açık. Evet, iktisadın belirli kuralları vardır. Ancak iktisatta tek bir gerçek model yoktur. Model olağan olarak değiştirilebilir. Daima dediğimiz üzere bu biçimde anlarda…
* Titiz süreç idaresi, * Tesirli irtibat siyaseti, * Kitleleri ikna, * Devletin mali imkân ve kabiliyetlerini kullanma, * Düzenleyici ve denetleyici rolünü hatırlatma, * Programa sivil toplumdan dayanak kazanma uğraşı ön plana çıkarız”
Müderrisoğlu, yazısında şunları kaydetti:
“Düne kadar AK Parti ortasındaki değerlendirmelerde ‘Faiz sebep-enflasyon neticedir’ denklemine karşı duruş olduğu, hatta bu formülün uygulanabilirliğinden fazla, niye sonuç alınamayacağına ait argümanların ileri sürüldüğü anlaşılıyor. Pekala, bu sefer değişen ne?
Parti takımları, Cumhurbaşkanı’ndaki kararlılığı ve sonuna kadar gitme azmini kabullenmiş görünüyorlar. Haliyle, ‘Liderimiz bir gayeye kilitlenmiş durumda. Bundan daha sonra bize düşen, onun yükünü almak ve yardımcı olmaktır. Şimdiye kadar girdiği çabalarda de vakit zaman yalnız kaldığı oldu fakat sonunda O, daima haklı çıktı. Bu gayret de şiddetli, sonuna kadar arkasındayız!’ diyorlar.
Bu iç sesin tonu, görünür gelecekteki siyasal davranış kodlarını da belirleyecek kadar hassas. Çünkü karnından konuşanlar ile açıktan tutum takınanlar içindeki fark giderek belirginleşecek. Alışılmış bir yanlış anlaşılma olmasın. ‘Kur-Faiz ikilemi’ noktasında telaş beyan eden isimler de Cumhurbaşkanı’nın mutlak sonuca ulaşmasını önceliyorlar. Lakin onların, hatta pek çoğumuzun klasik iktisat bilgisinin ötesinde bir fikir biçimine muhtaçlık olduğu fazlaca açık. Evet, iktisadın belirli kuralları vardır. Ancak iktisatta tek bir gerçek model yoktur. Model olağan olarak değiştirilebilir. Daima dediğimiz üzere bu biçimde anlarda…
* Titiz süreç idaresi, * Tesirli irtibat siyaseti, * Kitleleri ikna, * Devletin mali imkân ve kabiliyetlerini kullanma, * Düzenleyici ve denetleyici rolünü hatırlatma, * Programa sivil toplumdan dayanak kazanma uğraşı ön plana çıkarız”