Beykozlu
New member
Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu, “Büyük Türkiye” fotoğrafının gölgelenmemesi için ‘ince ayar gerektiren’ mevzulara daha fazla odaklanmak gerekiyor. Yani, ‘ekonomide mikro önlemlerin’ kıymeti giderek artıyor.” görüşünü savundu.
Müderrisoğlu yazısında, “niçin? Zira Türkiye, pandemi şokunun olumsuz tesirlerini artık üzerinden atıyor. “Makro ekonomik dengelenmeyi” başarıyor. Büyüme dinamikleri, cari fazla eğilimi, ihracat trendi, inanç endeksleri bunun sevindirici işaretlerini veriyor. Lakin… Sonbaharla birlikte hareketlenecek kesimlerdeki (eğitim, kırtasiye, ulaşım, giysi, ayakkabı) birikimli sıkıntılara yakından eğilme ve özellikle fiyat artışlarına dönüşebilecek münasebetleri ortadan kaldırma zaruriliği da karşımıza çıkıyor. Gibisi durum, imalat sanayindeki tedarik zinciriyle de yakından ilgili. Pandemi kurallarında üretimini kısan yahut yurtharicinden hammadde teminini erteleyen bir dizi bölümde konjonktürel tıkanıklıklar gözleniyor. Yeni siparişler ve yeni üretimler ister istemez “yenilenen fiyatlar!” üzerinden şekilleniyor. Haliyle zincirleme tesir ile her bir üretici yahut esnaf, artırılmış maliyetleri en son kullanıcıya kadar yansıtıyor. Ortada fırsatçılar da sahne alıyor.” kanısını lisana getirdi.
Müderrisoğlu şu sözleri kullandı:
“Özetle… Kredi piyasası ve iç tüketim talebi bağıntılı istikrarını bulmakta iken nokta dokunuş gereken gerçek iktisat alanları, olumlu ve olumsuz sinyalleri tıpkı anda verebiliyor. Bir yandan üretim artışı ve canlılık yaşanırken, öbür yandan fiyat artışı tablosu da karşımıza çıkabiliyor. Özünde, mikro bazda yaklaşım ve reçete gerektiren, dönemle direkt irtibatlı dallara odaklanılması, “enflasyon-faiz sarmalının kırılması” bakımından da hassasiyet arz ediyor. Demem o ki…
Orta Vadeli Plan güncellenirken, bilhassa fiyat katılığı yaşanan kesimlere ağırlaşmakta ve gereği halinde sıkıntıya firma bazında bile bakmakta, hatta buna göre formüller üretmekte de yarar var.”
Müderrisoğlu yazısında, “niçin? Zira Türkiye, pandemi şokunun olumsuz tesirlerini artık üzerinden atıyor. “Makro ekonomik dengelenmeyi” başarıyor. Büyüme dinamikleri, cari fazla eğilimi, ihracat trendi, inanç endeksleri bunun sevindirici işaretlerini veriyor. Lakin… Sonbaharla birlikte hareketlenecek kesimlerdeki (eğitim, kırtasiye, ulaşım, giysi, ayakkabı) birikimli sıkıntılara yakından eğilme ve özellikle fiyat artışlarına dönüşebilecek münasebetleri ortadan kaldırma zaruriliği da karşımıza çıkıyor. Gibisi durum, imalat sanayindeki tedarik zinciriyle de yakından ilgili. Pandemi kurallarında üretimini kısan yahut yurtharicinden hammadde teminini erteleyen bir dizi bölümde konjonktürel tıkanıklıklar gözleniyor. Yeni siparişler ve yeni üretimler ister istemez “yenilenen fiyatlar!” üzerinden şekilleniyor. Haliyle zincirleme tesir ile her bir üretici yahut esnaf, artırılmış maliyetleri en son kullanıcıya kadar yansıtıyor. Ortada fırsatçılar da sahne alıyor.” kanısını lisana getirdi.
Müderrisoğlu şu sözleri kullandı:
“Özetle… Kredi piyasası ve iç tüketim talebi bağıntılı istikrarını bulmakta iken nokta dokunuş gereken gerçek iktisat alanları, olumlu ve olumsuz sinyalleri tıpkı anda verebiliyor. Bir yandan üretim artışı ve canlılık yaşanırken, öbür yandan fiyat artışı tablosu da karşımıza çıkabiliyor. Özünde, mikro bazda yaklaşım ve reçete gerektiren, dönemle direkt irtibatlı dallara odaklanılması, “enflasyon-faiz sarmalının kırılması” bakımından da hassasiyet arz ediyor. Demem o ki…
Orta Vadeli Plan güncellenirken, bilhassa fiyat katılığı yaşanan kesimlere ağırlaşmakta ve gereği halinde sıkıntıya firma bazında bile bakmakta, hatta buna göre formüller üretmekte de yarar var.”