Beykozlu
New member
Toplumsal Güvenlik Kurumu’ndaki (SGK) 1 milyar liralık tıbbi aygıt yolsuzluk soruşturmaları devam ederken, soruşturmayı yürüten SGK Rehberlik ve Teftiş Lideri’nin nazaranvden alınıp yerine kurum haricinden ve müfettiş kökenli olmayan bir ismin getirilmek istendiği bildirildi.
Sözcü’den Erdoğan Süzer’in haberine nazaran bu yolla soruşturmanın üzerinin örtülmeye çalışılacağı belirtilirken, atamanın yapılabilmesi için teftiş yönetmeliğini değiştirmeye yönelik taslak yönetmelik hazırlandığı söz edildi. Mevcut yönetmeliğe nazaran konsey lideri olabilmek için en az 12 yıl müfettiş olarak teftişlerde bulunmuş olmak gerekiyor.
Müfettiş olmayan, müfettiş olsa bile 12 yıllık teftiş tecrübesi bulunmayan, kontrollerde bakılırsav almayan hiç kimse teftiş lideri koltuğuna oturamıyor. Yönetmeliğin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne göre değiştirilmesi halinde ise 4 yıllık üniversite mezunu olup kamuda ya da özel dalda 5 yıl sigortalı çalışan rastgele biri müfettişlerin başına lider olarak atanabilecek.
SGK’da tartışma yarattı
Sürpriz biçimde gündeme getirilen yönetmelik taslağına münasebet olarak, 2018’de çıkarılan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi gösterildi. Taslağı hazırlayan takım, mevcut SGK Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliği’nin 2018’de 30474 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Üst Kademe Kamu Yöneticileri İle Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Atama Tarzlarına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne ters olduğu görüşünü ortaya attı. Kararnameye ahenk sağlanabilmesi için SGK teftiş yönetmeliğinin hemen değiştirilmesi gerektiği ileri sürüldü.
Teftiş başkanlığı koltuğuna müfettiş olmayan, kontrolü hiç bilmeyen rastgele birinin atanmasının yolunu açan bu taslak SGK’da büyük tartışma yarattı. Taslağa karşı çıkan bir küme SGK yöneticisi, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin bakanlıklardaki teftiş başkanlıklarını kapsadığını, SGK’nın ise başka bir kurum olarak bu kararnameye tabi olmadığını, ötürüsıyla yönetmeliğin değiştirilemeyeceğini savundu. SGK yöneticileri, kararnamenin yayımlanmasından bu yana geçen 3 yıl boyunca değişikliğe gereksinim duyulmazken, tam da soruşturmanın başladığı bir periyotta ahenk öne sürülen sebebinin gündeme getirilmesinin düzgün niyetli bir yaklaşım olamayacağı görüşünü de lisana getirdiler. Kritik taslağın onaylanması için dışarıdan baskı yapıldığı da belirtiliyor.
Sözcü’den Erdoğan Süzer’in haberine nazaran bu yolla soruşturmanın üzerinin örtülmeye çalışılacağı belirtilirken, atamanın yapılabilmesi için teftiş yönetmeliğini değiştirmeye yönelik taslak yönetmelik hazırlandığı söz edildi. Mevcut yönetmeliğe nazaran konsey lideri olabilmek için en az 12 yıl müfettiş olarak teftişlerde bulunmuş olmak gerekiyor.
Müfettiş olmayan, müfettiş olsa bile 12 yıllık teftiş tecrübesi bulunmayan, kontrollerde bakılırsav almayan hiç kimse teftiş lideri koltuğuna oturamıyor. Yönetmeliğin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne göre değiştirilmesi halinde ise 4 yıllık üniversite mezunu olup kamuda ya da özel dalda 5 yıl sigortalı çalışan rastgele biri müfettişlerin başına lider olarak atanabilecek.
SGK’da tartışma yarattı
Sürpriz biçimde gündeme getirilen yönetmelik taslağına münasebet olarak, 2018’de çıkarılan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi gösterildi. Taslağı hazırlayan takım, mevcut SGK Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Yönetmeliği’nin 2018’de 30474 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Üst Kademe Kamu Yöneticileri İle Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Atama Tarzlarına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne ters olduğu görüşünü ortaya attı. Kararnameye ahenk sağlanabilmesi için SGK teftiş yönetmeliğinin hemen değiştirilmesi gerektiği ileri sürüldü.
Teftiş başkanlığı koltuğuna müfettiş olmayan, kontrolü hiç bilmeyen rastgele birinin atanmasının yolunu açan bu taslak SGK’da büyük tartışma yarattı. Taslağa karşı çıkan bir küme SGK yöneticisi, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin bakanlıklardaki teftiş başkanlıklarını kapsadığını, SGK’nın ise başka bir kurum olarak bu kararnameye tabi olmadığını, ötürüsıyla yönetmeliğin değiştirilemeyeceğini savundu. SGK yöneticileri, kararnamenin yayımlanmasından bu yana geçen 3 yıl boyunca değişikliğe gereksinim duyulmazken, tam da soruşturmanın başladığı bir periyotta ahenk öne sürülen sebebinin gündeme getirilmesinin düzgün niyetli bir yaklaşım olamayacağı görüşünü de lisana getirdiler. Kritik taslağın onaylanması için dışarıdan baskı yapıldığı da belirtiliyor.