Beykozlu
New member
Hürriyet müellifi Noyan Doğan, hayat pahalılığı ve ekonomik gidişat Türkiye’nin gündemine oturmuşken, yeni yıldaki minimum fiyat konusunda ‘en mümkün senaryoyu’ yazdı.
2013 yılında çalışanların yüzde 12’sinin taban fiyatlı çalışırken, bugün çalışan nüfusun neredeyse yüzde 45’e yakınının taban fiyatlı çalışan haline geldiğini belirten Doğan, “Merkez Bankası’nın 2021 yıl sonu enflasyon iddiası yüzde 18.4, 2022 enflasyon iddiası ise yüzde 11.8. Buna göre de minimum fiyatın enflasyona ezdirilmemesi için yüzde 20 ila yüzde 30 içinde bir artırım yapılacağı manasına geliyor. Ağır basan senaryo, yüzde 30 oranında artış olacağı tarafında. Yüzde 30 artış demek, 2022’de taban fiyatın brüt 4.650 lira olacağı manasına geliyor ki, çalışanın eline geçecek net fiyat 3.673 lira civarında olacaktır. Bu durumda minimum fiyatın patron maliyeti de 5.463 lirayı bulacaktır” kanısını lisana getirdi.
Masadaki seçeneklerden birinin minimum fiyatın işvene maliyetini artırmamak için fiyattan alınan gelir vergisinin muhakkak oranda azaltılması istikametinde olduğunu lisana getiren Doğan, “Asgari fiyattan vergi alınmaması, taban fiyatlarının maaşında 220 lira civarında bir artış yaratacaktır. Pekala, bundan dolayı devletin vergi kaybı olacak mıdır? Olacaktır ancak iddiası kayıp taban geçim indimi daha sonrası 6 milyar lira civarındadır. Yani, taban ücretliden alınan verginin, toplam vergi gelirleri ortasındaki hissesi fazlaca da yüksek değil” dedi.
Taban fiyata yapılacak artırımın kurumlar içi fiyat istikrarlarını de değiştireceğini söyleyen Doğan, “Bu artırım ister yüzde 20, ister yüzde 30 olsun, minimum fiyatlı haricindeki çalışanlar da haklı beklenti yaratacaktır. İkincisi ise taban fiyat yalnızca çalışanların maaşını etkileyen bir bahis değil. Toplumsal güvenlik çatısı altındaki her alan minimum fiyata endeksli. Taban fiyata yapılacak artırım; askerlik ve doğum borçlanmasından yaşlılık aylığına, genel sıhhat sigortası priminden minimum geçim indirimine, işsizlik maaşından isteğe bağlı sigortalılığa ödenecek primlere kadar her alanda artış manasına gelecektir” sözlerini kullandı.
2013 yılında çalışanların yüzde 12’sinin taban fiyatlı çalışırken, bugün çalışan nüfusun neredeyse yüzde 45’e yakınının taban fiyatlı çalışan haline geldiğini belirten Doğan, “Merkez Bankası’nın 2021 yıl sonu enflasyon iddiası yüzde 18.4, 2022 enflasyon iddiası ise yüzde 11.8. Buna göre de minimum fiyatın enflasyona ezdirilmemesi için yüzde 20 ila yüzde 30 içinde bir artırım yapılacağı manasına geliyor. Ağır basan senaryo, yüzde 30 oranında artış olacağı tarafında. Yüzde 30 artış demek, 2022’de taban fiyatın brüt 4.650 lira olacağı manasına geliyor ki, çalışanın eline geçecek net fiyat 3.673 lira civarında olacaktır. Bu durumda minimum fiyatın patron maliyeti de 5.463 lirayı bulacaktır” kanısını lisana getirdi.
Masadaki seçeneklerden birinin minimum fiyatın işvene maliyetini artırmamak için fiyattan alınan gelir vergisinin muhakkak oranda azaltılması istikametinde olduğunu lisana getiren Doğan, “Asgari fiyattan vergi alınmaması, taban fiyatlarının maaşında 220 lira civarında bir artış yaratacaktır. Pekala, bundan dolayı devletin vergi kaybı olacak mıdır? Olacaktır ancak iddiası kayıp taban geçim indimi daha sonrası 6 milyar lira civarındadır. Yani, taban ücretliden alınan verginin, toplam vergi gelirleri ortasındaki hissesi fazlaca da yüksek değil” dedi.
Taban fiyata yapılacak artırımın kurumlar içi fiyat istikrarlarını de değiştireceğini söyleyen Doğan, “Bu artırım ister yüzde 20, ister yüzde 30 olsun, minimum fiyatlı haricindeki çalışanlar da haklı beklenti yaratacaktır. İkincisi ise taban fiyat yalnızca çalışanların maaşını etkileyen bir bahis değil. Toplumsal güvenlik çatısı altındaki her alan minimum fiyata endeksli. Taban fiyata yapılacak artırım; askerlik ve doğum borçlanmasından yaşlılık aylığına, genel sıhhat sigortası priminden minimum geçim indirimine, işsizlik maaşından isteğe bağlı sigortalılığa ödenecek primlere kadar her alanda artış manasına gelecektir” sözlerini kullandı.