Beykozlu
New member
TİSK (Türkiye Patron Sendikaları Konfederasyonu) Başkanı Burak Akkol, 3100 lira taban fiyat önerisi vermelerini yalanlarken, “TÜİK’in deklare ettiğı resmi enflasyon olan yüzde 21 artırımı baştan vereceğiz. 3500 TL’yi geçtik. Daha fazlası için çalışıyoruz. Teşviktir, vergi indirimidir” dedi.
Gazeteci İsmail Saymaz, halktv.com’daki köşesinde Türk-İş Lideri Ergun Atalay ve TİSK Lideri Akkol ile yaptığı görüşmeye yer verdi.
Atalay, taleplerine ait olarak, “Alım gücü sıradan düştü. Muhtaçlık unsurlarındaki fiyat muhakkak bir noktada. Bugün personelin kırmızı çizgisi 4 bin TL’ye geliyor. Çalışana 4 bin TL’nin altında sayı teklif etmek uygun değildir, ayıptır. Teklif eden patron de hükümet de personelin hızına bakamaz” dedi.
Saymaz’ın soruları ve liderlerin verdiği karşılıklar şu biçimde:
Türk-İş Lideri Atalay: TÜİK’in enflasyonu, gerçeğimizi yansıtmıyor
Emekçi açısından gerçek enflasyon ne durumda?
Yüzde 35 civarında. 45 yıldır her ay açlık ve yoksulluk hududu araştırması yapıyoruz. Geçen kasımda açlık sonu 3190 TL’ydi. Yoksulluk ise 3900 TL. Bu bir kişi için.
bu biçimde yoksulluk sonunu ölçü alıyorsunuz.
Motamot o denli. Yoksulluk hududunun üstü.
Minimum Fiyat Tespit Kurulu’nda 3900 sayısını istediğiniz söz edildi.
Yok, o denli bir şey olmadı. O denli bir sayı söylem edilmedi.
Patronlar taban fiyatın TÜİK’in enflasyon verisine göre belirlenmesini istiyor.
Kabul etmiyoruz. TÜİK’e göre belirlenmez.
niye?
TÜİK’in yaptığı hesap diğer, benim yaptığım öbür. Onların sayısı benim sayısına uymuyor.
TÜİK’in enflasyon pahası sizinkinin altında mı kalıyor?
Altında kalıyor. 3900 TL’nin üzeri bizim hududumuz. Ne sonu? Hayat maliyeti. Bunun üstüne çıkın.
Patron “TÜİK tespit etsin” diyor.
TÜİK’in belirlemesiyle olacak iş değil. Biz masada olmayız bu biçimde.
TÜİK de diyor ki “Benim üzerime kalıyor.”
İstediğimiz sayısı getirsinler, kimsenin üzerine kalmasın.
Devletin istatistik kurumunun datalarını en büyük emekçi sendikası “Gerçeğimi yansıtmıyor” diye kabul etmiyor. Hakikat mu anlıyorum?
Motamot o denli, benim gerçeğimi yansıtmıyor.
Minimum fiyatlı emekçi sayısı ne kadar?
Yedi milyon.
Toplam personel sayısı?
18 milyon. Bakın, sendikanın olduğu yerde minimum fiyat olmaz İsmail Beyefendi. Sendika var ise toplumsal hak, ikramiye, yemek, servis vardır. Taban ücretliler içinde sendikalıların oranı yüzde 1-2’dir.. Bunlar komşumuz, akrabamız, arkadaşımız; kasapta, bakkalda, terzide çalışanlar. Sahipsiz beşerler.
Ne vakit muahede sağlanır?
İstediğimiz noktaya gelirsek pazartesi-salı günü imzalanır
TİSK Lideri Akkol: En az yüzde 21 artırım düşünüyoruz
Taban fiyat için aklınızdan geçen ölçü, 3100 TL mi?
O denli şey olur mu! Patron fedakarlık yapacak. Emekçiyi enflasyona katiyen ezdirmeyeceğiz. TÜİK’in deklare ettiğı resmi enflasyon olan yüzde 21 artırımı baştan vereceğiz. Üstüne “Ne yapılabilir” diye çalışıyoruz.
En az yüzde 21.
En az. 3500 TL’yi geçtik. Daha fazlası için çalışıyoruz. Teşviktir, vergi indirimidir.
Lakin TÜİK’e emekçiler güvenmiyor.
Onun için “Yüzde 21’i verelim, çıkalım” demiyoruz. Oradan başlıyoruz. Bakın, geçen yıl emekçi masada yoktu. Patronla devlet imzaladı. Yedi puan üzerine çıktık resmi enflasyonun.
Gazeteci İsmail Saymaz, halktv.com’daki köşesinde Türk-İş Lideri Ergun Atalay ve TİSK Lideri Akkol ile yaptığı görüşmeye yer verdi.
Atalay, taleplerine ait olarak, “Alım gücü sıradan düştü. Muhtaçlık unsurlarındaki fiyat muhakkak bir noktada. Bugün personelin kırmızı çizgisi 4 bin TL’ye geliyor. Çalışana 4 bin TL’nin altında sayı teklif etmek uygun değildir, ayıptır. Teklif eden patron de hükümet de personelin hızına bakamaz” dedi.
Saymaz’ın soruları ve liderlerin verdiği karşılıklar şu biçimde:
Türk-İş Lideri Atalay: TÜİK’in enflasyonu, gerçeğimizi yansıtmıyor
Emekçi açısından gerçek enflasyon ne durumda?
Yüzde 35 civarında. 45 yıldır her ay açlık ve yoksulluk hududu araştırması yapıyoruz. Geçen kasımda açlık sonu 3190 TL’ydi. Yoksulluk ise 3900 TL. Bu bir kişi için.
bu biçimde yoksulluk sonunu ölçü alıyorsunuz.
Motamot o denli. Yoksulluk hududunun üstü.
Minimum Fiyat Tespit Kurulu’nda 3900 sayısını istediğiniz söz edildi.
Yok, o denli bir şey olmadı. O denli bir sayı söylem edilmedi.
Patronlar taban fiyatın TÜİK’in enflasyon verisine göre belirlenmesini istiyor.
Kabul etmiyoruz. TÜİK’e göre belirlenmez.
niye?
TÜİK’in yaptığı hesap diğer, benim yaptığım öbür. Onların sayısı benim sayısına uymuyor.
TÜİK’in enflasyon pahası sizinkinin altında mı kalıyor?
Altında kalıyor. 3900 TL’nin üzeri bizim hududumuz. Ne sonu? Hayat maliyeti. Bunun üstüne çıkın.
Patron “TÜİK tespit etsin” diyor.
TÜİK’in belirlemesiyle olacak iş değil. Biz masada olmayız bu biçimde.
TÜİK de diyor ki “Benim üzerime kalıyor.”
İstediğimiz sayısı getirsinler, kimsenin üzerine kalmasın.
Devletin istatistik kurumunun datalarını en büyük emekçi sendikası “Gerçeğimi yansıtmıyor” diye kabul etmiyor. Hakikat mu anlıyorum?
Motamot o denli, benim gerçeğimi yansıtmıyor.
Minimum fiyatlı emekçi sayısı ne kadar?
Yedi milyon.
Toplam personel sayısı?
18 milyon. Bakın, sendikanın olduğu yerde minimum fiyat olmaz İsmail Beyefendi. Sendika var ise toplumsal hak, ikramiye, yemek, servis vardır. Taban ücretliler içinde sendikalıların oranı yüzde 1-2’dir.. Bunlar komşumuz, akrabamız, arkadaşımız; kasapta, bakkalda, terzide çalışanlar. Sahipsiz beşerler.
Ne vakit muahede sağlanır?
İstediğimiz noktaya gelirsek pazartesi-salı günü imzalanır
TİSK Lideri Akkol: En az yüzde 21 artırım düşünüyoruz
Taban fiyat için aklınızdan geçen ölçü, 3100 TL mi?
O denli şey olur mu! Patron fedakarlık yapacak. Emekçiyi enflasyona katiyen ezdirmeyeceğiz. TÜİK’in deklare ettiğı resmi enflasyon olan yüzde 21 artırımı baştan vereceğiz. Üstüne “Ne yapılabilir” diye çalışıyoruz.
En az yüzde 21.
En az. 3500 TL’yi geçtik. Daha fazlası için çalışıyoruz. Teşviktir, vergi indirimidir.
Lakin TÜİK’e emekçiler güvenmiyor.
Onun için “Yüzde 21’i verelim, çıkalım” demiyoruz. Oradan başlıyoruz. Bakın, geçen yıl emekçi masada yoktu. Patronla devlet imzaladı. Yedi puan üzerine çıktık resmi enflasyonun.