Beykozlu
New member
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) merakla beklenen 2021 enflasyonu yıllık yüzde 36,08 ile 19 yılın tepesine yükselirken, TÜİK’e göre besin enflasyonu 2021’de yüzde 43,8 oldu. DİSK-AR ise yaptığı araştırmada besin enflasyonunu yüzde 64,6 olarak deklare etti.
Tarım kesiminde 2021’in nasıl geçtiğini, 2022 beklentilerini ve yapılması gerekenleri TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Lideri Baki Remzi Suiçmez ve Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Lideri Hüseyin Demirtaş Sözcü’den Gamze Bal’a anlattı.
Suiçmez, “yıllardır uygulanan yanlış tarım siyasetinden vazgeçilip üretim iktisadına geçilmediği, üretim maliyetlerinin düşürülmediği, yerli üretim ve üreticinin korunup desteklenmediği süreçte bizi ekmekte de sütte de ette de meyve ve sebzede de epey önemli bir kriz ve epey değerli bir 2022 yılı beklemektedir” diye konuştu.
“Tarımsal girdi meblağları enflasyonun üzerinde arttı”
Ziraî girdi fiyatlarındaki artışın enflasyonun üzerinde arttığına vurgu yapan Suiçmez, “Eserlerin tarladaki fiyatı enflasyonun altında, marketteki fiyatı enflasyonun üstünde kalıyor. Üreten çiftçi para kazanamıyor, tüketiciler ise kıymetli besin tüketiyor” dedi.
Suiçmez, bu kısır döngünün aşılmasının yolunun; takviyelerin vaktinde ve kâfi ölçüde verilmesi, girdi maliyetlerinin somut tedbirlerle düşürülmesi, küçük çiftçinin önünü görüp ekim dikim yapabilmesi için ziraî kredilerin uygun faiz oranıyla çiftçiye verilmesinden geçtiğine dikkat çekti.
“Üretici ve tüketicileri epeyce daha sıkıntı günler beklemektedir”
Suiçmez’in ayrıyeten şu değerlendirmeyi yaptı:
“Ülkemizde derinleşerek yaşanan genel ekonomik kriz ve süren iklim krizi ortamında üretim açısından belirsizliğin sürmesi ve üreticileri için daima ve kâfi üretim ortamına dönük öngörülebilirliğin olmaması en kıymetli sorun olup, 2022 yılı ve daha sonrasında üreticilerimiz ile tüketicilerimizi hayli daha güç günler beklemektedir.”
Tarıma yönelik bütçe ölçülerinin ek bütçe ile artırılması gerektiğine vurgu yapan Suiçmez, şu biçimde devam etti:
“Tahlil; kısa orta ve uzun vadede arz açığımızın yerli üretimle karşılanmasına yönelik somut tedbirlerinin gecikmeden alınmasıdır. yıllardır uygulanan yanlış ve yanlış tarım siyasetinde vazgeçilip üretim iktisadına geçilmediği, üretim maliyetlerinin düşürülmediği, yerli üretim ve üreticinin korunup desteklenmediği süreçte bizi ekmekte de sütte de ette de meyve ve sebzede de epeyce önemli bir kriz ve hayli kıymetli bir 2022 yılı beklemektedir.”
“Çiftçi iflasa sürüklenip, üretimi terk edecek”
TZD Lideri Demirtaş ise artan besin fiyatlarının döviz kurundaki artıştan kaynaklı ithal malların maliyetlerinin katlanmasından kaynaklandığını söz ederek “Maliyet enflasyonu niçiniyle gübre, mazot, ilaç başta olmak üzere pek fazlaca ithal eser kullanan çiftçi bu durumda iflasa sürüklenecek ve üretimi terk edecektir. Bu da üretimin azalması ötürüsıyla besin fiyatlarının yükselmesine niye olacaktır” diye konuştu.
Tarım kesiminde 2021’in nasıl geçtiğini, 2022 beklentilerini ve yapılması gerekenleri TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Lideri Baki Remzi Suiçmez ve Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Lideri Hüseyin Demirtaş Sözcü’den Gamze Bal’a anlattı.
Suiçmez, “yıllardır uygulanan yanlış tarım siyasetinden vazgeçilip üretim iktisadına geçilmediği, üretim maliyetlerinin düşürülmediği, yerli üretim ve üreticinin korunup desteklenmediği süreçte bizi ekmekte de sütte de ette de meyve ve sebzede de epey önemli bir kriz ve epey değerli bir 2022 yılı beklemektedir” diye konuştu.
“Tarımsal girdi meblağları enflasyonun üzerinde arttı”
Ziraî girdi fiyatlarındaki artışın enflasyonun üzerinde arttığına vurgu yapan Suiçmez, “Eserlerin tarladaki fiyatı enflasyonun altında, marketteki fiyatı enflasyonun üstünde kalıyor. Üreten çiftçi para kazanamıyor, tüketiciler ise kıymetli besin tüketiyor” dedi.
Suiçmez, bu kısır döngünün aşılmasının yolunun; takviyelerin vaktinde ve kâfi ölçüde verilmesi, girdi maliyetlerinin somut tedbirlerle düşürülmesi, küçük çiftçinin önünü görüp ekim dikim yapabilmesi için ziraî kredilerin uygun faiz oranıyla çiftçiye verilmesinden geçtiğine dikkat çekti.
“Üretici ve tüketicileri epeyce daha sıkıntı günler beklemektedir”
Suiçmez’in ayrıyeten şu değerlendirmeyi yaptı:
“Ülkemizde derinleşerek yaşanan genel ekonomik kriz ve süren iklim krizi ortamında üretim açısından belirsizliğin sürmesi ve üreticileri için daima ve kâfi üretim ortamına dönük öngörülebilirliğin olmaması en kıymetli sorun olup, 2022 yılı ve daha sonrasında üreticilerimiz ile tüketicilerimizi hayli daha güç günler beklemektedir.”
Tarıma yönelik bütçe ölçülerinin ek bütçe ile artırılması gerektiğine vurgu yapan Suiçmez, şu biçimde devam etti:
“Tahlil; kısa orta ve uzun vadede arz açığımızın yerli üretimle karşılanmasına yönelik somut tedbirlerinin gecikmeden alınmasıdır. yıllardır uygulanan yanlış ve yanlış tarım siyasetinde vazgeçilip üretim iktisadına geçilmediği, üretim maliyetlerinin düşürülmediği, yerli üretim ve üreticinin korunup desteklenmediği süreçte bizi ekmekte de sütte de ette de meyve ve sebzede de epeyce önemli bir kriz ve hayli kıymetli bir 2022 yılı beklemektedir.”
“Çiftçi iflasa sürüklenip, üretimi terk edecek”
TZD Lideri Demirtaş ise artan besin fiyatlarının döviz kurundaki artıştan kaynaklı ithal malların maliyetlerinin katlanmasından kaynaklandığını söz ederek “Maliyet enflasyonu niçiniyle gübre, mazot, ilaç başta olmak üzere pek fazlaca ithal eser kullanan çiftçi bu durumda iflasa sürüklenecek ve üretimi terk edecektir. Bu da üretimin azalması ötürüsıyla besin fiyatlarının yükselmesine niye olacaktır” diye konuştu.