1 Koltuğa 2 Karpuz Sığmaz Ne Demek ?

Ayden

Global Mod
Global Mod
1 Koltuğa 2 Karpuz Sığmaz Ne Demek?

Selam dostlar,

Bugün kafama takılan, aslında hepimizin gündelik hayatında sık sık duyduğu ama üzerine çok da düşünmediğimiz bir deyim üzerine sohbet açmak istiyorum: *“1 koltuğa 2 karpuz sığmaz.”* Çocukken bu sözü duyduğumda aklıma hep gerçekten bir koltuğa koyulmaya çalışılan kocaman karpuzlar gelirdi. Fakat yaş aldıkça anladım ki mesele fizik değil, hayatın ta kendisiymiş. Hadi gelin birlikte bu deyimi biraz kazıyalım, hem verilerle hem hikâyelerle, hem de kadın ve erkek bakış açılarıyla harmanlayarak inceleyelim.

---

Deyimin Kökleri: Sadelikten Gelen Bilgelik

“1 koltuğa 2 karpuz sığmaz” ifadesi, Türk kültüründe tek bir anda birden fazla işe kalkışmanın verimli olmayacağı anlamında kullanılır. Aslında bu, sadece bizde değil; İngilizce’de “You can’t have your cake and eat it too” ya da “Don’t bite off more than you can chew” gibi atasözleriyle aynı paralelde. Demek ki dünyanın farklı coğrafyalarında insanlar aynı dersi, farklı sembollerle anlatmış: *odaklanmak, öncelik belirlemek ve insani sınırları kabul etmek.*

Peki bu sadece güzel bir söz mü, yoksa bilim de aynı şeyi mi söylüyor?

---

Bilim Ne Diyor? Çok Görevli Olmak (Multitasking) Gerçekten İşe Yarıyor mu?

Stanford Üniversitesi’nin 2009’da yaptığı bir araştırmaya göre, sürekli çoklu görev yapan (multitasking) kişiler, tek işe odaklananlara göre daha kötü performans gösteriyor. Hem dikkat süreleri azalıyor hem de bilgiyi hatırlama kapasiteleri düşüyor.

Bir başka araştırma, beyin aynı anda birden fazla karmaşık işi yapmaya çalıştığında aslında sürekli işler arasında “geçiş” yaptığını ve bu geçişin enerji ve zaman kaybına yol açtığını gösteriyor. Yani aslında beynimiz “aynı anda iki işi yapamıyor,” sadece bir işten diğerine hızlıca atlıyor.

Kısacası: Evet, bir koltuğa iki karpuz koymaya çalışmak gibi, çoğu zaman ellerimizden kayıp gidiyor.

---

Hayattan Örnekler: İki Karpuza Yeltenenlerin Hikâyeleri

Bir arkadaşım vardı; hem tam zamanlı bir işte çalışıyor hem de aynı anda bir start-up kurmaya çalışıyordu. İlk başta çok hevesliydi, “Enerjim yeter!” diyordu. Ama üç ay sonra uyku düzeni bozuldu, işinde performansı düştü, girişiminde de istediği ivmeyi yakalayamadı. En sonunda “Beni en çok heyecanlandıran şeyi seçmem gerektiğini anladım,” dedi. İşte bu tam olarak koltuk ve karpuz meselesi.

Ama bunun tam tersi örnekler de var. Mesela Anadolu’da bir kadınımız düşünün; gündüz tarlada çalışıyor, akşam evde çocuklarına bakıyor, aynı zamanda köy derneğinde aktif. Kadınlar genelde duygusal ve topluluk odaklı oldukları için, “karpuzları” hayatın içindeki insan ilişkileriyle daha esnek yönetebiliyorlar. Bu noktada deyimin her zaman katı bir kural olmadığını da görüyoruz.

---

Erkeklerin ve Kadınların Yaklaşımı

* **Erkek bakışı (pratik ve sonuç odaklı):** Erkekler genelde “bir işin ucunu bırakmadan ötekine başlama” mantığında hareket ediyor. Stratejik düşünüyor, “karpuzu” bir yana koymadan ötekine el sürmüyor. Yani onların yaklaşımı biraz daha mühendis kafası gibi.

* **Kadın bakışı (duygusal ve topluluk odaklı):** Kadınlar ise aynı anda birden fazla sorumluluğu üstlenmeye yatkın. Ev, iş, sosyal ilişkiler… Hepsini birlikte dengelemeye çalışıyorlar. Bunun da avantajı var: kadınların sosyal zekâsı ve empatisi sayesinde karpuzlar birbiriyle çarpışmadan dengede durabiliyor.

Burada belki de kritik nokta şu: Erkekler için deyim daha “keskin bir uyarı” gibi, kadınlar içinse “dengeyi kurabilmek” meselesine dönüşüyor.

---

Verilerle Günümüz: Neden Hâlâ 2 Karpuz Peşindeyiz?

2022’de yapılan bir ankete göre, çalışanların %74’ü iş dışında ek gelir elde etmek için ikinci bir uğraşa yöneliyor. Yani aslında modern dünyada hepimiz 2 karpuz taşımaya çalışıyoruz. Freelance işler, yan projeler, sosyal hayat, hobiler… Bu, ekonomik koşullar kadar kişisel tatmin arayışının da sonucu.

Ama burada soru şu: Gerçekten “başarı”ya ulaşıyor muyuz, yoksa sadece daha fazla yoruluyor muyuz?

---

Deyimin Geleceği: Dijital Dünyada Karpuzlar Daha Küçük mü?

Geleceğe dair düşündüğümde aklıma şu geliyor: Belki de teknoloji “karpuzları küçültüyor.” Yapay zekâ, otomasyon, verimlilik uygulamaları… Belki de tek bir insanın iki, hatta üç karpuzu aynı koltuğa sığdırabilmesini mümkün kılacak.

Ama burada da yeni riskler doğuyor: Sürekli üretken olma baskısı, tükenmişlik sendromu, ilişkilerin zayıflaması. Yani teknoloji bir yandan karpuzları küçültüyor, ama koltuğu da daraltıyor olabilir.

---

Son Söz Yerine: Karpuz Meselesi Hepimizin Hikâyesi

Hepimiz hayatımızda bu deyimin karşılığını deneyimliyoruz. Kimimiz iş ve özel hayatı dengelemeye çalışıyoruz, kimimiz hayallerle gerçekler arasında sıkışıyoruz, kimimiz de topluluk için sorumluluklar alıyoruz. Ve her birimizin koltuğu, karpuzu ve taşıma şekli farklı.

---

Peki forumdaşlar, sizce:

* Siz hiç aynı anda iki büyük sorumluluğu taşımaya çalıştınız mı? Sonuç ne oldu?

* Sizce teknolojinin sunduğu imkânlarla “2 karpuz” artık daha taşınabilir hale mi geliyor?

* Kadın ve erkek bakış açıları bu konuda gerçekten farklı mı, yoksa sadece toplumun dayattığı roller yüzünden mi böyle görünüyor?

Merakla fikirlerinizi bekliyorum. 👇