semaver
New member
Günaydın sevgili okuyucu,
“Daybreak” haber bültenine abone olmak istiyorsanız, lütfen bu bağlantıyı kullanın. O zaman her sabah saat 6’da e-posta ile ücretsiz olarak alacaksınız.
Direk günün en güzel anına geçelim: Çalışma haftasının sonunda bu gece milyonlarca insan koltuğa çökecek. Sonunda bitti, ayağa kalk, küçük bir bardak neşelendirici, aaah! Titreşim kutusu açık, canlı TV ve medya kitaplıklarında neler sunuluyor?
Bu sunulmaktadır: ARD’de öldü. ZDF’deki cesetler. Üçüncü programlarda daha fazla ceset. İster “Viyana Suçu”, “Danimarka Suçu” veya “Lizbon Suçu” olsun: ARD’de sahneler değişiyor ama her yerde toplu ölümler var; ve “olay yeri” ve “polis 110’u ara” daha başlamadı bile. ZDF artık huzur bulmuyor: “Yaz Ortası Cinayeti”, “Cennette Ölüm” veya “Tödliche Idylle” gerilim filmlerinin isimleri burada ve her orta büyüklükteki şehirde özel bir komisyon soruşturma yapıyor. “Soko Wismar”dan “Soko Potsdam”a ve “Soko Stuttgart”a. Sadece “Soko Castrop-Rauxel” eksik.
Göm
Suçlu sürekli serpmeleriyle halk, ülkenin saçma bir resmini aktarıyor: ARD ve ZDF’de insanlar o kadar ölüyor ki, Almanya’nın Haiti veya Somali gibi “başarısız bir devlet” olduğu düşünülebilir. Her köşede bir suikastçı, balta, bıçak veya başka bir katil var. İstasyonların patronları – tüm yönetmenler, program direktörleri, baş editörler ve yapım müdürleri – genellikle cinayet programını bir adam öldürme argümanıyla haklı çıkarır: seyirci sadece böyle olmasını ister! Cesetlerin olduğu ve faillerin aranmasındaki gerilimin arttığı yerlerde pek çok kişi sırtını döner. Ve kota her şeyi yener.
Bu onların işini oldukça kolaylaştırıyor. Çok basit. Elbette heyecan verici ve eğlenceli bir şekilde anlatılabilecek başka birçok konu da olacaktır. Örneğin VW, Mercedes ve BMW’deki emisyon skandalı draması ne zaman gerçekleşecek? Oh, Netflix’te koştu. Brezilya’da soya fasulyesi ekimi için yağmur ormanlarının ormansızlaştırılmasından Almanya ve Hollanda’daki acımasız besi çiftliklerine ve Çin’deki süt tozu kumarına kadar alaycı süt işini kim filme alıyor? Ah evet, “Arte” bununla ilgilendi. Amerikalıların Almanları gözetlemek için kullandıkları gözetleme sistemleri hakkında kim gerçekçi bir film yapacak? Evet, evet, bazı medya kitaplıklarında bununla ilgili bir belgesel vardı. Uzun zaman önce. Almanya’nın birçok güzel yanı, kitsch doktor dizilerine dönüşmek zorunda kalmadan uzun metrajlı filmlerde daha sık gösterilebilir.
ARD ve ZDF programlarında suç yoğunluğuna yönelik artan eleştiriler var. Saxony-Anhalt’ın CDU hükümet başkanı, “Almanya’da yılda ortalama 250 cinayet işleniyor. Kamu yayıncıları bunu 1.000’in üzerine çıkarıyor” dedi. Reiner Haseloff sıkıca. Die Zeit’ten meslektaşlarıyla yaptığı bir röportajda, “Düşündüğünüzde hemen kendinize soruyorsunuz: Böyle olmak zorunda mı? Almanya’daki günlük hayatı yansıtmıyor,” diye eleştirdi. “Aşırı sayıda gerilim” de semptomatik istenmeyen bir gelişme görüyor: “Eğlenceye bilgiden çok daha fazla para harcanıyor. Orada mali boşluk var.” Kibarca söylüyorum.
Kamu yayıncıları birçok yerde mükemmel bir program yayınladılar. bu “Almanya eğlencesi” dünyanın en iyi bilgi radyo istasyonlarından biridir, talk show gibi “Maischberger” Ve “Markus Lanz” siyasi tartışmaları milyonlarca oturma odasına taşır ve böylece bilgili bir sivil topluma katkıda bulunur. Bunun ne kadar değerli olduğu, bir akşamı Amerikan ya da İtalyan TV programlarını zaplayarak geçiren herkes tarafından görülebilir; burada pek çok bilgi verici yayın, birbirlerine bağırmakla ya da yarı giyinik kadınların teşhiriyle sona erer.
Bununla birlikte, ARD ve ZDF, program tasarımlarını temelden yeniden düşünmekle iyi eder. RBB hakkındaki kargaşadan ve ardından birçok izleyicinin güvenini kaybetmesinden sonra, ARD büyükleri Tom Buhrow reform önerileri ile O zamandan beri pek bir şey duymadım. Ama dışarıda oturmak bir seçenek değil. Şöyle ifade edelim: Bilgilendirici ve eğlenceli bir program yapmak için dört milyar avro rahatlıkla yeterli olacaktır. On gerilim filminden yedisi düşseydi, bu kesinlikle yayıncılar için ölüm çanı olmazdı.
Naber?
Annalena Baerbock, Baltık Denizi Konseyi’ne başkanlık ediyor. (Kaynak: Jens Büttner/dpa)
Bugün jeopolitik sakin Wismar’a konuk oluyor: İçinde Baltık Konseyi komşu ülkelerin dışişleri bakanları, iç deniz bölgesinin nasıl daha güvenli ve ekonomik açıdan daha verimli hale getirilebileceği konusunda tavsiyelerde bulunuyor. Sadece savaş kışkırtıcısı Rusya masada değil. Meslektaşım Patrick Diekmann, Kremlin’in güvenlik politikası sorunlarının önemli ölçüde arttığını yazıyor.
Eritreli bir sığınmacının davası Ulm yakınlarındaki Illerkirchberg’de başlıyor. Aralık ayı başında okula giderken 14 yaşındaki kız arkadaşına ve 13 yaşındaki kız arkadaşına sinsice bıçakla saldırdığı söyleniyor. 14 yaşındaki genç aldığı yaralar nedeniyle hayatını kaybetti.
Yeni seçilen TBMM Ankara’da yemin etti. Erdoğan’ın blok partileri çoğunluğa sahip ve padişah büyük ölçüde yönetebiliyor.
“Daybreak” haber bültenine abone olmak istiyorsanız, lütfen bu bağlantıyı kullanın. O zaman her sabah saat 6’da e-posta ile ücretsiz olarak alacaksınız.
Direk günün en güzel anına geçelim: Çalışma haftasının sonunda bu gece milyonlarca insan koltuğa çökecek. Sonunda bitti, ayağa kalk, küçük bir bardak neşelendirici, aaah! Titreşim kutusu açık, canlı TV ve medya kitaplıklarında neler sunuluyor?
Bu sunulmaktadır: ARD’de öldü. ZDF’deki cesetler. Üçüncü programlarda daha fazla ceset. İster “Viyana Suçu”, “Danimarka Suçu” veya “Lizbon Suçu” olsun: ARD’de sahneler değişiyor ama her yerde toplu ölümler var; ve “olay yeri” ve “polis 110’u ara” daha başlamadı bile. ZDF artık huzur bulmuyor: “Yaz Ortası Cinayeti”, “Cennette Ölüm” veya “Tödliche Idylle” gerilim filmlerinin isimleri burada ve her orta büyüklükteki şehirde özel bir komisyon soruşturma yapıyor. “Soko Wismar”dan “Soko Potsdam”a ve “Soko Stuttgart”a. Sadece “Soko Castrop-Rauxel” eksik.
Göm
Suçlu sürekli serpmeleriyle halk, ülkenin saçma bir resmini aktarıyor: ARD ve ZDF’de insanlar o kadar ölüyor ki, Almanya’nın Haiti veya Somali gibi “başarısız bir devlet” olduğu düşünülebilir. Her köşede bir suikastçı, balta, bıçak veya başka bir katil var. İstasyonların patronları – tüm yönetmenler, program direktörleri, baş editörler ve yapım müdürleri – genellikle cinayet programını bir adam öldürme argümanıyla haklı çıkarır: seyirci sadece böyle olmasını ister! Cesetlerin olduğu ve faillerin aranmasındaki gerilimin arttığı yerlerde pek çok kişi sırtını döner. Ve kota her şeyi yener.
Bu onların işini oldukça kolaylaştırıyor. Çok basit. Elbette heyecan verici ve eğlenceli bir şekilde anlatılabilecek başka birçok konu da olacaktır. Örneğin VW, Mercedes ve BMW’deki emisyon skandalı draması ne zaman gerçekleşecek? Oh, Netflix’te koştu. Brezilya’da soya fasulyesi ekimi için yağmur ormanlarının ormansızlaştırılmasından Almanya ve Hollanda’daki acımasız besi çiftliklerine ve Çin’deki süt tozu kumarına kadar alaycı süt işini kim filme alıyor? Ah evet, “Arte” bununla ilgilendi. Amerikalıların Almanları gözetlemek için kullandıkları gözetleme sistemleri hakkında kim gerçekçi bir film yapacak? Evet, evet, bazı medya kitaplıklarında bununla ilgili bir belgesel vardı. Uzun zaman önce. Almanya’nın birçok güzel yanı, kitsch doktor dizilerine dönüşmek zorunda kalmadan uzun metrajlı filmlerde daha sık gösterilebilir.
ARD ve ZDF programlarında suç yoğunluğuna yönelik artan eleştiriler var. Saxony-Anhalt’ın CDU hükümet başkanı, “Almanya’da yılda ortalama 250 cinayet işleniyor. Kamu yayıncıları bunu 1.000’in üzerine çıkarıyor” dedi. Reiner Haseloff sıkıca. Die Zeit’ten meslektaşlarıyla yaptığı bir röportajda, “Düşündüğünüzde hemen kendinize soruyorsunuz: Böyle olmak zorunda mı? Almanya’daki günlük hayatı yansıtmıyor,” diye eleştirdi. “Aşırı sayıda gerilim” de semptomatik istenmeyen bir gelişme görüyor: “Eğlenceye bilgiden çok daha fazla para harcanıyor. Orada mali boşluk var.” Kibarca söylüyorum.
Kamu yayıncıları birçok yerde mükemmel bir program yayınladılar. bu “Almanya eğlencesi” dünyanın en iyi bilgi radyo istasyonlarından biridir, talk show gibi “Maischberger” Ve “Markus Lanz” siyasi tartışmaları milyonlarca oturma odasına taşır ve böylece bilgili bir sivil topluma katkıda bulunur. Bunun ne kadar değerli olduğu, bir akşamı Amerikan ya da İtalyan TV programlarını zaplayarak geçiren herkes tarafından görülebilir; burada pek çok bilgi verici yayın, birbirlerine bağırmakla ya da yarı giyinik kadınların teşhiriyle sona erer.
Bununla birlikte, ARD ve ZDF, program tasarımlarını temelden yeniden düşünmekle iyi eder. RBB hakkındaki kargaşadan ve ardından birçok izleyicinin güvenini kaybetmesinden sonra, ARD büyükleri Tom Buhrow reform önerileri ile O zamandan beri pek bir şey duymadım. Ama dışarıda oturmak bir seçenek değil. Şöyle ifade edelim: Bilgilendirici ve eğlenceli bir program yapmak için dört milyar avro rahatlıkla yeterli olacaktır. On gerilim filminden yedisi düşseydi, bu kesinlikle yayıncılar için ölüm çanı olmazdı.
Naber?
Annalena Baerbock, Baltık Denizi Konseyi’ne başkanlık ediyor. (Kaynak: Jens Büttner/dpa)
Bugün jeopolitik sakin Wismar’a konuk oluyor: İçinde Baltık Konseyi komşu ülkelerin dışişleri bakanları, iç deniz bölgesinin nasıl daha güvenli ve ekonomik açıdan daha verimli hale getirilebileceği konusunda tavsiyelerde bulunuyor. Sadece savaş kışkırtıcısı Rusya masada değil. Meslektaşım Patrick Diekmann, Kremlin’in güvenlik politikası sorunlarının önemli ölçüde arttığını yazıyor.
Eritreli bir sığınmacının davası Ulm yakınlarındaki Illerkirchberg’de başlıyor. Aralık ayı başında okula giderken 14 yaşındaki kız arkadaşına ve 13 yaşındaki kız arkadaşına sinsice bıçakla saldırdığı söyleniyor. 14 yaşındaki genç aldığı yaralar nedeniyle hayatını kaybetti.
Yeni seçilen TBMM Ankara’da yemin etti. Erdoğan’ın blok partileri çoğunluğa sahip ve padişah büyük ölçüde yönetebiliyor.