Beykozlu
New member
Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, bugünkü yazısında Türkiye’nin son 1.5 yılda iktisat idaresinde yaptığı yanlışlara değinerek “İktisat fakülteleri bir gün ders olarak okutacak” isimli bir yazı kaleme aldı.
Aktaş, kelam konusu devirle ilgili olarak “2020’den bu yana geçen bir buçuk yıl… İktisat kitaplarında yer açın, hangi yanılgılar yapılırsa ne üzere maliyetler ortaya çıkarmış, örnek periyot…” dedi ve ekledi:
“On ayda 13 milyar dolarlık yabancı çıkışına yol açan siyasetten dönüş ve bu sayede dört ayda 5 milyar giriş, akabinde tam anlaşılamayan bir siyaset ve son dört ayda bir daha 1.3 milyar dolarlık çıkış…“
“Geçen yıl yabancı çıkışında rekor yaşandı”
Aktaş, Türkiye’den geçtiğimiz yılda hiç olmadığı kadar yabancı yatırımcının çıkış yaptığını lisana getirdi.
Bahse husus çıkışın niçini olan yanılgıların ise bir gün iktisat fakültelerinde ders olarak okutulacağını söz ederek şöyleki yazdı:
“İktisat fakültelerinde tahminen yakın vakitte değil lakin herbiçimde gelecekte Türkiye’nin son bir buçuk yılda faizde yaşadığı dalgalanma, bu dalgalanmaya nelerin yol açtığı ve bütün bunların kararında portföy yatırımlarının nasıl iniş çıkışlı bir grafik çizdiği ders olarak okutulacaktır.
Yurtdışı yerleşiklerin Türkiye’deki pay senedi ve devlet iç borçlanma senedi yatırımlarına ait data seti gösteriyor ki geçen yılki üzere bir çıkış şimdiye kadar hiç yaşanmadı. Bilhassa geçen yılın birinci on ayı yabancının gerisine bakmadan kaçtığı bir devir oldu.”
“Öz tenkit yapan var mıdır?”
Aktaş, yazısının devamında ise şu biçimde yazdı:
“ ‘Döviz, döviz’ diye inlediğimize, swap yapabilmek için fellik fellik ülke aradığımıza nazaran ‘Aman ne hoş oldu, ne uygun oldu, yabancılar çıktı gitti’ diyen yoktur. Pekala şu durumda ‘Biz geçen yıl ne üzere kusurlar yaptık da bu duruma düştük’ diye özeleştiri yapan, lisana getirmese de ortasından sükunet içinde yapan var mıdır?
Onu bilemeyiz. Lakin iddia yürütebiliriz. Galiba bir periyot bu özeleştiriyi yapanlar oldu. Hani geçen yıl kasımda Merkez Bankası’nda bir operasyona gidilmişti ya, işte o periyot.
‘Enflasyonun sebebi olan faiz’ artırıldı, faiz artırılınca yabancı çıkışı durdu hatta tam bilakis giriş başladı, döviz süratle geriledi… Tam işler biraz olağanlaşır üzere olmuştu ki sebebi hala tam anlaşılamayan bir biçimde Merkez Bankası’nda bu sefer de mart operasyonu yapıldı.
Marttan bu yana ‘enflasyonun sebebi olan faiz’ aşağı çekildi mi, hayır. Faiz yüksek olduğu biçimde kur bir daha artmaya başladı mı, evet. Pekala ne anladık biz bu mart ayı operasyonundan!
Bu mevzuyu işlemeye devam etmek gerekir. Dedik ya, gün gelecek iktisat fakültelerinde okutulacak. Kıymetli bir husus...”
Aktaş, kelam konusu devirle ilgili olarak “2020’den bu yana geçen bir buçuk yıl… İktisat kitaplarında yer açın, hangi yanılgılar yapılırsa ne üzere maliyetler ortaya çıkarmış, örnek periyot…” dedi ve ekledi:
“On ayda 13 milyar dolarlık yabancı çıkışına yol açan siyasetten dönüş ve bu sayede dört ayda 5 milyar giriş, akabinde tam anlaşılamayan bir siyaset ve son dört ayda bir daha 1.3 milyar dolarlık çıkış…“
“Geçen yıl yabancı çıkışında rekor yaşandı”
Aktaş, Türkiye’den geçtiğimiz yılda hiç olmadığı kadar yabancı yatırımcının çıkış yaptığını lisana getirdi.
Bahse husus çıkışın niçini olan yanılgıların ise bir gün iktisat fakültelerinde ders olarak okutulacağını söz ederek şöyleki yazdı:
“İktisat fakültelerinde tahminen yakın vakitte değil lakin herbiçimde gelecekte Türkiye’nin son bir buçuk yılda faizde yaşadığı dalgalanma, bu dalgalanmaya nelerin yol açtığı ve bütün bunların kararında portföy yatırımlarının nasıl iniş çıkışlı bir grafik çizdiği ders olarak okutulacaktır.
Yurtdışı yerleşiklerin Türkiye’deki pay senedi ve devlet iç borçlanma senedi yatırımlarına ait data seti gösteriyor ki geçen yılki üzere bir çıkış şimdiye kadar hiç yaşanmadı. Bilhassa geçen yılın birinci on ayı yabancının gerisine bakmadan kaçtığı bir devir oldu.”
“Öz tenkit yapan var mıdır?”
Aktaş, yazısının devamında ise şu biçimde yazdı:
“ ‘Döviz, döviz’ diye inlediğimize, swap yapabilmek için fellik fellik ülke aradığımıza nazaran ‘Aman ne hoş oldu, ne uygun oldu, yabancılar çıktı gitti’ diyen yoktur. Pekala şu durumda ‘Biz geçen yıl ne üzere kusurlar yaptık da bu duruma düştük’ diye özeleştiri yapan, lisana getirmese de ortasından sükunet içinde yapan var mıdır?
Onu bilemeyiz. Lakin iddia yürütebiliriz. Galiba bir periyot bu özeleştiriyi yapanlar oldu. Hani geçen yıl kasımda Merkez Bankası’nda bir operasyona gidilmişti ya, işte o periyot.
‘Enflasyonun sebebi olan faiz’ artırıldı, faiz artırılınca yabancı çıkışı durdu hatta tam bilakis giriş başladı, döviz süratle geriledi… Tam işler biraz olağanlaşır üzere olmuştu ki sebebi hala tam anlaşılamayan bir biçimde Merkez Bankası’nda bu sefer de mart operasyonu yapıldı.
Marttan bu yana ‘enflasyonun sebebi olan faiz’ aşağı çekildi mi, hayır. Faiz yüksek olduğu biçimde kur bir daha artmaya başladı mı, evet. Pekala ne anladık biz bu mart ayı operasyonundan!
Bu mevzuyu işlemeye devam etmek gerekir. Dedik ya, gün gelecek iktisat fakültelerinde okutulacak. Kıymetli bir husus...”