Beykozlu
New member
Sabah gazetesi muharriri Nurullah Gür, “Merkez Bankası, faiz indirimiyle sürpriz yaptı. Ekonomik büyüme halihazırda pek kuvvetli ve istikrarlı bir seyir izlediği için kanaatimce bu faiz indiriminin ticari krediler ve ekonomik aktivite üzerinde lakin hudutlu bir müspet tesiri olabilir” fikrini lisana getirdi.
Gür yazısında, “TCMB, enflasyon oranı siyaset faizinin üzerine çıkınca enflasyonda odağı manşetten çekirdeğe kaydırmıştı. Çekirdek enflasyondaki düşüşün para siyasetinde ek sıkılaştırma yapmamak için bir münasebet olarak ortaya koyulduğunu düşünüyordum. Fakat, son faiz sonucu gösterdi ki, TCMB çekirdek enflasyon telaffuzunu faizleri düşürmeye ortam hazırlamak için kullanmış. TCMB’nin piyasaları aykırı köşeye yatırarak siyaset faizini 100 baz puan düşürmesi, bu kelamlı yönlendirmenin emelini net halde ortaya koydu. Karar metnine bakıldığında bu faiz indiriminin iki temel öne sürülen sebebi olduğunu görüyoruz. birinci vakit içinderda, enflasyondaki yükselişin arızi ögelerden kaynaklı olduğu düşünülüyor. TCMB, gelişmiş ülke merkez bankalarını referans göstererek bilhassa global arz dertlerinden kaynaklı olarak enflasyonda yaşanan artışın süreksiz olduğuna vurgu yapmış. Arızi ögelerin vakit içinde ortadan kalkacağı var iseyıldığı için de faiz indiriminin enflasyonla gayrete ziyan vermeyeceği düşünülmüş. İkinci münasebet, kredi piyasası şartlarıyla ilgili.” sözünü kullandı.
Gür şunları kaydetti:
“TCMB, sıkı para siyasetinin ticari kredilerde öngörülenin ötesinde daraltıcı tesir yarattığını ve son periyotta alınan makro ihtiyati önlemler (kredi kartı taksit sayısındaki kısıtlamalar ve tüketici kredilerinde vadelerinin düşürülmesi) yardımıyla tüketici kredilerindeki artış suratının yavaşlayacağını belirtmiş. bu biçimde bir ortamda faiz indirildiği vakit, ticari kredilerde rahatlama yaşanacağı lakin tüketici kredilerinin ise artmayacağı öngörülmüş.
Ekonomik büyüme halihazırda pek kuvvetli ve istikrarlı bir seyir izlediği için kanaatimce bu faiz indiriminin ticari krediler ve ekonomik aktivite üzerinde fakat hudutlu bir olumlu tesiri olabilir. Öte yandan, bu sürpriz faiz sonucunın döviz kurları ve enflasyon üzerinde baskı oluşturması muhtemeldir”.
Gür yazısında, “TCMB, enflasyon oranı siyaset faizinin üzerine çıkınca enflasyonda odağı manşetten çekirdeğe kaydırmıştı. Çekirdek enflasyondaki düşüşün para siyasetinde ek sıkılaştırma yapmamak için bir münasebet olarak ortaya koyulduğunu düşünüyordum. Fakat, son faiz sonucu gösterdi ki, TCMB çekirdek enflasyon telaffuzunu faizleri düşürmeye ortam hazırlamak için kullanmış. TCMB’nin piyasaları aykırı köşeye yatırarak siyaset faizini 100 baz puan düşürmesi, bu kelamlı yönlendirmenin emelini net halde ortaya koydu. Karar metnine bakıldığında bu faiz indiriminin iki temel öne sürülen sebebi olduğunu görüyoruz. birinci vakit içinderda, enflasyondaki yükselişin arızi ögelerden kaynaklı olduğu düşünülüyor. TCMB, gelişmiş ülke merkez bankalarını referans göstererek bilhassa global arz dertlerinden kaynaklı olarak enflasyonda yaşanan artışın süreksiz olduğuna vurgu yapmış. Arızi ögelerin vakit içinde ortadan kalkacağı var iseyıldığı için de faiz indiriminin enflasyonla gayrete ziyan vermeyeceği düşünülmüş. İkinci münasebet, kredi piyasası şartlarıyla ilgili.” sözünü kullandı.
Gür şunları kaydetti:
“TCMB, sıkı para siyasetinin ticari kredilerde öngörülenin ötesinde daraltıcı tesir yarattığını ve son periyotta alınan makro ihtiyati önlemler (kredi kartı taksit sayısındaki kısıtlamalar ve tüketici kredilerinde vadelerinin düşürülmesi) yardımıyla tüketici kredilerindeki artış suratının yavaşlayacağını belirtmiş. bu biçimde bir ortamda faiz indirildiği vakit, ticari kredilerde rahatlama yaşanacağı lakin tüketici kredilerinin ise artmayacağı öngörülmüş.
Ekonomik büyüme halihazırda pek kuvvetli ve istikrarlı bir seyir izlediği için kanaatimce bu faiz indiriminin ticari krediler ve ekonomik aktivite üzerinde fakat hudutlu bir olumlu tesiri olabilir. Öte yandan, bu sürpriz faiz sonucunın döviz kurları ve enflasyon üzerinde baskı oluşturması muhtemeldir”.