Beykozlu
New member
◊ Aslı Hanım sizi bir müddetdir “Sadakatsiz” dizisinde ‘Leyla Ateşoğlu’ karakterinde izliyoruz. Leyla’yı konuşalım evvela…
– Leyla yaptığı bir yanlışın bedelini epey ağır ödüyor. Eşini kazanmaya çalışırken, onun diğer bir bayana âşık oluşuna şahit oluyor. Kendiyle ve geçmişiyle yüzleşiyor…
◊ Leyla’nın yaptığı kusur; sadakatsizlik. Bu rolü üstlenirken, yansılara hazır mıydınız?
– Reaksiyonlara hazırdım, evet. Televizyon seyircisi dizilere fazlaca sadık. Karakterleri benimsiyorlar. Kimi kendisiyle, kendi ömrüyle bağdaştırıyor. “Sadakatsiz” dizisinin fazlaca izlenmesinin niçini de bayanların kendilerine dahi itiraf etmekte zorlandığı, unutmaya çalıştığı gerçeklerle yüzleşmesi.
◊ Bu rol size birinci geldiğinde neler düşündünüz? “Seyirci ya benden nefret ederse” biçiminde bir telaşınız oldu mu?
– Her yeni rolde derin kanılara, “karakteri nasıl çıkarırım” çalışmasında dalıyorsunuz. Ben rolümü fazlaca severek oynuyorum. Seyircinin bana küfretmesi, hatta nefret etmesi, kimisinin de söylemese bile hak vermesi, bana gurur verir.
İÇGÜDÜ DUYGUSU ÇOK İLKEL
◊ Leyla yaptığı yanılgının akabinde eşini bir daha kazanmaya çalışıyor. Fakat kimi vakit kusurlarımızı telafi etmeye çalışırken, hayat bizi daha büyük yanlışlara sürükler. Leyla’nın yaşadıklarını da bu çerçevede kıymetlendirebilir miyiz?
– Gerçek tektir derler. Değerli olan hayat çabasında başınızın karıştığı, yanılgı yapmaya meyilli olduğunuz anlarda size dayanak olacak, her şeye karşın sizi dinleyip doğruya sevk edecek eşinizin, dostlarınızın olması.
İnsanoğlu her ne kadar evrim sürecini tamamlamış görünse de “içgüdü” denen duygusu epeyce ilkel… kimi vakit içgüdülerimize o kadar güveniriz ki, yanılgı yaparız…
◊ Siz gerçek hayatta Leyla üzere bir bayanla karşılaşsanız, reaksiyonunuz ne olurdu?
– Anlamak üzerine bir hayat ideolojim var. sebebini, sürecini sorgularım ömrün. Bir insan hayli bilerek, isteyerek mutsuz olmayı seçmez.
Şayet sağlıklı bir ruha sahipse… Gerçek hayatta Leyla ile karşılaşsaydım, evvel onu anlamaya efor sarf ederdim.
ÇOK SEVEREK TAKİP ETTİĞİM BİR İŞTİ
◊ Daha evvel biroldukca dizide farklı rollerde yer aldınız. “Sadakatsiz”in mesleğinizdeki yeri nedir?
– Ben “Sadakatsiz”e ikinci dönemde dahil oldum. esasen epey severek takip ettiğim bir işti. Açıkçası büyük bir mutluluktu benim için bu takımın modülü olmak.
Çok başarılı bir iş. Bayan ruhundan epey âlâ anlayan bir bayan direktörle çalışıyoruz. Neslihan Yeşilyurt’la bir daha buluşabilmek de büyük bir baht benim için.
◊ Rol arkadaşlarınızı bir-iki cümleyle anlatmanızı istesek, neler söylersiniz?
– Çok zeki, disiplinli ve yetenekliler. Hepsiyle oynamak farklı başka keyifli. Birbirimizden öğrenerek devam ediyoruz diyebilirim.
ASLI şayet olmazsa OLMAZ BU İŞ!
◊ Mesleğinize dair amaçlarınız ve planlarınız neler?
– Mesleğim sonsuz hayal gücüne sahip olmayı, hayal etmeye devam etmeyi gerektiriyor. Gelecek gayem ise… “Aslı şayet olmazsa, olmaz bu iş” dedirtmek!
OYUNCULUK NİYETİMDİ TUTKUM OLDU
◊ Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Halk Oyunları Kısmı mezunusunuz. Müzikle ilgili çalışmanız var mı?
– Konservatuvarda dans kısmında okudum. Türk müziğinden baleye, çağdaş danstan enstrümana, tabir jimnastiğinden makyaja kadar geniş bir alanda eğitim aldık.
Kısa bir süre profesyonel şirketlerde çalıştım. Oyunculuk niyetimdi, tutkum oldu.
MEMNUN KALMAK İÇİN UĞRAŞ GEREKİYOR
◊ Biraz da sizi konuşalım. Aslı Orcan’ı hayatta en epey neler üzer, neler memnun eder?
– Beni hayatta en çok anlaşılamamak üzer. Kalp kırıklıkları üzer. Memnunluk ise keyifli insan görmektir benim için. Yaşadığımız yüzyılda o kadar sıkıntı ki keyifli insan görmek. Hepimiz farklı çabaların ortasındayız artık. Daha evvel hiç görmediğin, tanımadığın birisinin acısıyla yüzleşiyorsun her gün.
Bayan cinayetleri, çocuk tacizleri, geçim dertleri, pandemide kaybettiğimiz binlerce can… Onlar her birimizin anası, babası, ablası, kuzeni… Memnunluk var şüphesiz günün sonunda, keyifli kalmak için uğraş gerekiyor.
◊ Hayatta vazgeçemedikleriniz, “eğer olmazsa olmaz”larınız nelerdir?
– Ailem, ailemdeki huzurum hayatta hiç bir şeye değişmeyeceğim gerçeğimdir. Bu duyguya sahip olduğum için hayata minnettarım. Onlar haricinde her şeyden vazgeçebilir, her şeye bir daha başlayabilirim.
– Leyla yaptığı bir yanlışın bedelini epey ağır ödüyor. Eşini kazanmaya çalışırken, onun diğer bir bayana âşık oluşuna şahit oluyor. Kendiyle ve geçmişiyle yüzleşiyor…
◊ Leyla’nın yaptığı kusur; sadakatsizlik. Bu rolü üstlenirken, yansılara hazır mıydınız?
– Reaksiyonlara hazırdım, evet. Televizyon seyircisi dizilere fazlaca sadık. Karakterleri benimsiyorlar. Kimi kendisiyle, kendi ömrüyle bağdaştırıyor. “Sadakatsiz” dizisinin fazlaca izlenmesinin niçini de bayanların kendilerine dahi itiraf etmekte zorlandığı, unutmaya çalıştığı gerçeklerle yüzleşmesi.
◊ Bu rol size birinci geldiğinde neler düşündünüz? “Seyirci ya benden nefret ederse” biçiminde bir telaşınız oldu mu?
– Her yeni rolde derin kanılara, “karakteri nasıl çıkarırım” çalışmasında dalıyorsunuz. Ben rolümü fazlaca severek oynuyorum. Seyircinin bana küfretmesi, hatta nefret etmesi, kimisinin de söylemese bile hak vermesi, bana gurur verir.
İÇGÜDÜ DUYGUSU ÇOK İLKEL
◊ Leyla yaptığı yanılgının akabinde eşini bir daha kazanmaya çalışıyor. Fakat kimi vakit kusurlarımızı telafi etmeye çalışırken, hayat bizi daha büyük yanlışlara sürükler. Leyla’nın yaşadıklarını da bu çerçevede kıymetlendirebilir miyiz?
– Gerçek tektir derler. Değerli olan hayat çabasında başınızın karıştığı, yanılgı yapmaya meyilli olduğunuz anlarda size dayanak olacak, her şeye karşın sizi dinleyip doğruya sevk edecek eşinizin, dostlarınızın olması.
İnsanoğlu her ne kadar evrim sürecini tamamlamış görünse de “içgüdü” denen duygusu epeyce ilkel… kimi vakit içgüdülerimize o kadar güveniriz ki, yanılgı yaparız…
◊ Siz gerçek hayatta Leyla üzere bir bayanla karşılaşsanız, reaksiyonunuz ne olurdu?
– Anlamak üzerine bir hayat ideolojim var. sebebini, sürecini sorgularım ömrün. Bir insan hayli bilerek, isteyerek mutsuz olmayı seçmez.
Şayet sağlıklı bir ruha sahipse… Gerçek hayatta Leyla ile karşılaşsaydım, evvel onu anlamaya efor sarf ederdim.
ÇOK SEVEREK TAKİP ETTİĞİM BİR İŞTİ
◊ Daha evvel biroldukca dizide farklı rollerde yer aldınız. “Sadakatsiz”in mesleğinizdeki yeri nedir?
– Ben “Sadakatsiz”e ikinci dönemde dahil oldum. esasen epey severek takip ettiğim bir işti. Açıkçası büyük bir mutluluktu benim için bu takımın modülü olmak.
Çok başarılı bir iş. Bayan ruhundan epey âlâ anlayan bir bayan direktörle çalışıyoruz. Neslihan Yeşilyurt’la bir daha buluşabilmek de büyük bir baht benim için.
◊ Rol arkadaşlarınızı bir-iki cümleyle anlatmanızı istesek, neler söylersiniz?
– Çok zeki, disiplinli ve yetenekliler. Hepsiyle oynamak farklı başka keyifli. Birbirimizden öğrenerek devam ediyoruz diyebilirim.
ASLI şayet olmazsa OLMAZ BU İŞ!
◊ Mesleğinize dair amaçlarınız ve planlarınız neler?
– Mesleğim sonsuz hayal gücüne sahip olmayı, hayal etmeye devam etmeyi gerektiriyor. Gelecek gayem ise… “Aslı şayet olmazsa, olmaz bu iş” dedirtmek!
OYUNCULUK NİYETİMDİ TUTKUM OLDU
◊ Ege Üniversitesi Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Halk Oyunları Kısmı mezunusunuz. Müzikle ilgili çalışmanız var mı?
– Konservatuvarda dans kısmında okudum. Türk müziğinden baleye, çağdaş danstan enstrümana, tabir jimnastiğinden makyaja kadar geniş bir alanda eğitim aldık.
Kısa bir süre profesyonel şirketlerde çalıştım. Oyunculuk niyetimdi, tutkum oldu.
MEMNUN KALMAK İÇİN UĞRAŞ GEREKİYOR
◊ Biraz da sizi konuşalım. Aslı Orcan’ı hayatta en epey neler üzer, neler memnun eder?
– Beni hayatta en çok anlaşılamamak üzer. Kalp kırıklıkları üzer. Memnunluk ise keyifli insan görmektir benim için. Yaşadığımız yüzyılda o kadar sıkıntı ki keyifli insan görmek. Hepimiz farklı çabaların ortasındayız artık. Daha evvel hiç görmediğin, tanımadığın birisinin acısıyla yüzleşiyorsun her gün.
Bayan cinayetleri, çocuk tacizleri, geçim dertleri, pandemide kaybettiğimiz binlerce can… Onlar her birimizin anası, babası, ablası, kuzeni… Memnunluk var şüphesiz günün sonunda, keyifli kalmak için uğraş gerekiyor.
◊ Hayatta vazgeçemedikleriniz, “eğer olmazsa olmaz”larınız nelerdir?
– Ailem, ailemdeki huzurum hayatta hiç bir şeye değişmeyeceğim gerçeğimdir. Bu duyguya sahip olduğum için hayata minnettarım. Onlar haricinde her şeyden vazgeçebilir, her şeye bir daha başlayabilirim.